RVP Palabıyık’ın elini öpsün

“Van Persie, bir Hollandalı’ya yakışmayacak tavırlar sergiledi. Bence bir çikolata yaptırsın, bir çiçek alsın, gidip Ali Palabıyık’ın elini öpsün. PFDK’nın şimdi ne yapacağını merakla bekliyorum. Aynı hareketi yapan Nouma 7 ay ceza almıştı. Bu PFDK 7 maç bile veremez.”

– Derbide futboldan çok yaşananlar öne çıktı… Öncelikle Tosic’in kırmızı kart olayını yorumlar mısınız?

Kırmızı kart, kırmızı kart. Pek çok hakem bunu sarı kartla da geçiştiriyor Türkiye’de ama kırmızı kart bence doğru. Tabii Robin van Persie’ye de kırmızı kart gösterilmeliydi. Hadi orada göstermedin. Cinsel çağrışımlar yapan dil hareketi var. Hadi onda da göstermedin. Pascal Nouma hareketi yapıyor. Orada nasıl göstermedi, hakem anlamak mümkün değil. Hakemin kötü niyetli olduğuna oradan hükmediyorum zaten.

MAÇIN YILDIZI ALİ PALABIYIK

– Maçın yıldızları size göre kimler?

Maçın tartışmasız yıldızı hakem. Maçtan sonra en çok hakem Ali Palabıyık’tan söz ettiğimize göre yıldız da o olmalı. Futbolcularda ise elbette ki Van Persie. Rakibi attırdı. Kendini attırmamayı başardı. Bir de gol attı.

– RvP, şimdi Beşiktaşlılar tarafından nefret edilen bir futbolcu durumuna geldi. Siz davranışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bence bir çikolata yaptırsın, bir çiçek alsın, gidip Ali Palabıyık’ın elini öpsün. Van Persie, bir Hollandalı’ya yakışmayacak tavırlar sergiledi. Tosic’le olan olayı demiyorum. Futbolda onlar olur. Ama tribünlere dilini çıkararak cinsel göndermeli bir yalama hareketi yapması, arkasından elini şortunun içerisine sokup yine cinsel içerikli bir hareket yaparak tribünleri iyice tahrik etmesi kabul edilecek şeyler değil. Ben şimdi PFDK’nın ne yapacağını merakla bekliyorum. Unutmayın, aynı hareketi yapan Pascal Nouma 7 ay ceza almıştı. Ama biliyorum ki, bu federasyonun PFDK’sı 7 maç bile veremez.

BEŞİKTAŞ TUZAĞA DÜŞTÜ

– Öncelikle teknik olarak soruyorum; Beşiktaş neden elendi?

Beşiktaş enayiliğinden veya tecrübesizliğinden elendi herhalde. Şenol Güneş’in takımı, favorisi olduğu maça ve çok üstün olduğu rakibinin karşısına büyük bir stres ve tedirginlikle çıktı. Bunun nedenini anlamak mümkün değil, üstelik de kendi sahasında oynuyor maçı. Tedirgin olması gereken taraf Fenerbahçe. Daha ilk dakikadan itibaren tuzağa düştüler. Fenerbahçe tarafı tansiyonu yükselterek maçı alabileceğini biliyordu. Bu tuzağa en başta Oğuzhan Özyakup düştü. Hatta belki de bir tek o düştü. Durduk yerde gerilim yaratmaya ve kendisine saldıran rakibi ile didişmeye başladı. Açıkçası maçın 5. dakikasından itibaren ben Oğuzhan’ın ve muhtemelen Alper Potuk’un 90 dakikayı tamamlayamayacağını düşünmeye başladım. F.Bahçe’de tüm futbolcular rakiplerinin sinirini bozacak şekilde oynama talimatı almışlardı besbelli. Hakem de kifayetsiz ve bu duruma seyirci kalıp çanak tutucu olunca F.Bahçe’nin planı tıkır tıkır işledi ve sonunda Tosic atıldı. Beşiktaş, F.Bahçe’nin tuzağına düştüğü ve büyük bir olasılıkla hocası korktuğu için elendi.

UTANMADAN BUZ GİBİ GOLÜ İPTAL ETTİ

– Ali Palabıyık’ın yönetimini genel olarak nasıl buldunuz?

Berbat. Oyunun başında Oğuzhan ve Alper’e sarı kartları dayasa belki de bunların hiçbiri olmayacak. Ama hakem hakeme benzemiyor ki. Titrek bir çocuk. Kendine güvensiz, zaafları yüzünden okunan biri. Otorite sıfır. Büyük ihtimalle okul hayatında bile ezik bir tip. Beden dili öyle. O beden dili ile maç yönetilemez zaten. Bu maçta en az 4 hatta 5 kırmızı kart olmalıydı. Tosic’in yanı sıra Oğuzhan da kırmızı kart görmeliydi. Fenerbahçe’de ise Robin van Persie ve Alper Potuk kırmızı kart görmeliydi. Şener Özbayraklı da görebilirdi. Alper ile Van Persie’nin kırmızı kart görmeden maçı tamamlamış olması eşyanın tabiatına aykırı. Palabıyık’ın bu yönetimi hakem seminerlerinde “Bir maç nasıl yönetilmez” başlığı altında gösterilecek bir yönetimdir. Bir de hepsinin üzerine buz gibi golü iptal etti utanmadan. Merak ettiğim, bu adamlar böyle maç yönettikten sonra eve gidip rahat rahat nasıl uyuyorlar!

OĞUZHAN’IN VAN PERSİE’YE KARŞI SÖZLERİYLE TAVRI ÇELİŞTİ

– Maçın bu kadar yüksek tansiyon altında oynanmasının nedeni sizce nelerdir?

Fenerbahçe ve Oğuzhan Özyakup. Fenerbahçe’de gördüğüm bir şeyi sizinle paylaşayım. Sarı-Lacivertli takımda iki oyuncu Emre Belözoğlu’nun boşluğunu doldurmaya soyunmuşlar. Bunların ilki Alper Potuk. Futbol olarak değil ama tavır olarak Alper olmuş bir küçük Emre. Tam bir gerginlik jeneratörü gibi hareket etti. Van Persie aynı şeyi farklı ve daha profesyonel bir tarzda sürdürdü ama o da bir ara zıvanadan çıktı. F.Bahçe geçen hafta aldığı farklı yenilgi ve ligde şampiyonluktan uzaklaşmanın verdiği ruh hali ile zaten gerginlikten yanaydı. Beşiktaş’ta ise buna ayak uyduran Oğuzhan oldu. Garibime giden ise Oğuzhan’ın maçtan önce Van Persie ile ilgili söyledikleri ile maç sırasındaki tavrı oldu. Oğuzhan’ın okuduğum bir röportajında Van Persie için “Arsenal’e gittiğimde eşinin de Faslı olması nedeniyle olsa gerek bana çok yakın davrandı. Zaten gençlere kol kanat geren biridir. Adam gibi adamdır. Kendisini örnek alıyorum” deyip, maç boyunca Van Persie’yle didişmesi çok acayipti doğrusu. Tabii bir diğer neden de hakemin gerilime müdahale etmeyip izlemesi oldu.

NE DERDİN VAR, ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL

– Beşiktaş’ta daha ilk dakikadan itibaren maçı gerginleştiren Oğuzhan’ın kaptanlığı kaldırıp kaldırmayacağı da tartışmaya açıldı…

Oğuzhan’ı dün tanıyamadım. Neydi onu bu kadar geren, öfkeli yapan anlamadım. Favorisin. Daha iyi top oynayan, çok çok daha iyi bir takımsın. Ne derdin var, anlamak mümkün değil. Az önce de söyledim. Gerginliğin sorumlusu Fenerbahçe takımı ve Oğuzhan Özyakup diye. Takımı yaktı.

NE ZAMAN GERİLİM OLSA FENERBAHÇE KAZANIYOR

– Fenerbahçe nasıl tur atladı?

Fenerbahçe gerilimi en iyi taşıyan takımdır Türkiye Ligi’nde. Buna çok alışıklar. Ne kadar gerilim olursa Fenerbahçe o kadar kazanma şansı yakalar. Bakın yıllarca Trabzonspor’a karşı böyle oldu, Galatasaray’a karşı böyle oldu. Tansiyon artınca ibre Fenerbahçe’ye döner. Bu kez de tansiyonu arttırmaya oynadılar. Çok belliydi rakibi sahada eksiltmeye çalıştıkları. Kendi adamlarının da atılmasını göze alıp şanslarını denediler. Başarılı da oldular. 11’e 11 oyunda hiç şansları olmayacaktı büyük olasılıkla. Düşünün ki, Beşiktaş eksik kalıncaya kadar Fenerbahçe’nin doğru düzgün atağı bile yokken, 2. yarı neredeyse tek kaleye çevirdiler maçı. Sertliği çok iyi kullandılar. Hakemin basiretsizliğini veya kötü niyetini de fark edip iyice yüklendiler. Şenol Güneş’in Talisca’yı çıkarması da çok yanlış oldu. Çıkmayacak tek adamdı belki de. Futbol lisanı ile söylemek gerekirse; Fenerbahçe çamura yattı ve maçı kazandı. Bakın Tosic atıldıktan sonra, 2. yarı Fenerbahçe en küçük bir gerilim yarattı mı, hayır. Çünkü gerilimden elde edeceklerini etmişlerdi. 2. yarı neredeyse faul bile yapmayacaklardı.

– Fenerbahçe’nin derbilerdeki üstünlüğünü neye bağlıyorsunuz?

Dedim ya gerilimi iyi kullanmasına… Ne zaman gerilim olsa Fenerbahçe kazanıyor. Arena’da Beşiktaş- Fenerbahçe maçı gerilimsiz olsa Beşiktaş kazanabilirdi. Gerilim oldu, Fenerbahçe kazandı. Tabii hakem desteğini de unutmamak lazım.

GÜNEŞ’İN KARADENİZLİ DAMARI KABARDI

– İnsanları en çok şaşırtan olaylardan birisi de Şenol Hoca’nın maç sırasında gösterdiği tavırlar. Oyuncularını yatıştırması gerekirken bir teknik direktörün bu kadar çılgına dönmesini nasıl yorumluyorsunuz?

Geçen hafta Bloomberg HT’deki televizyon programında Fatih Kuşçu, “Şenol Hoca çok sakin. Futboldaki gerilim ortamına hiç girmiyor ve hakemler hakkında da hep olumlu konuşuyor” diye yorum yapınca ben de ona “İşler lehine giderken öyle konuşmak kolay. Aleyhine dönünce bakalım o sükuneti koruyacak mı, o mühim” dedim. Bir maç sonra vehbinin kerrakesi ortaya çıktı. Yoruma falan gerek yok. Sonuç olarak Şenol Güneş nereli? Trabzonlu. Karadeniz insanının özelliklerini barındırması çok normal. Bunu kötü bir anlamda söylemiyorum. Çabuk parlayan, haksızlığa karşı sert ve hızlı tepki gösteren bir karakter. Kimse alınmasın aman.

G.SARAY, SAHADA VE KENARDA LİDERİ OLMADIĞI İÇİN ELENDİ

– G.Saray neden elendi? Sizce G.Saray, sadece Muslera ve Sneijder’dan mı ibaret?

Demek ki öyleymiş. Muslera çıkınca G.Saray lidersiz kalıyor. Olsa en az Sneijder kadar liderlik yapabilecek bir Selçuk var fakat yapmıyor. Ya istemiyor ya da istemesini istemiyorlar, bilmiyorum. G.Saray sahada ve saha kenarında bir lideri olmadığı için elendi. Tabii bir de maçın berbat bir hakemi olduğu için. Geçen maç Galatasaray 6 attığı zaman herkes pek bir havalandı. Ben ne dedim: “Tolunay Kafkas gibi hata yapacak başka hoca bulamazsınız.” Galatasaray’ın da bir hocası yok. Oyuna müdahale edemiyor Riekerink. Eren’i oyuna almakta ne kadar geciktiğini gördünüz. Ayrıca Sneijder sakatlanıp çıkarsa, siz Sneijder’ın görevini Josue’ye mi verirsiniz, yoksa Josue’yi Selçuk’un yerine çekip, Sneijder’ın işini Selçuk’tan mı beklersiniz. Bin tane hata var, hangi birini sayayım. G.Saray’la ilgili olarak geçen hafta “Sakatlık veya ceza olmazsa…” demiştim. Ne yazık ki, kupa maçı elenmenin ötesinde pahalıya patladı. Selçuk ve Sneijder en az 2’şer hafta yoklar. Bu ciddi sıkıntı.

EMRE’Yİ ATMAYA HAKEMLERİN YÜREĞİ YETMİYOR

– Başakşehir G.Saray’a karşı iyi oynadı ama hakem maça doğrudan etki yaptı. Bir kırmızı kart ve ofsayt golü göremedi… Özellikle Emre’nin pozisyonu için neler söyleyeceksiniz?

Emre açık kırmızı kart. İki kere vuruyor ama hakemlerin yüreği yetmiyor Emre’yi atmaya. Emre’nin zaten dokunulmazlığı var. Ona karşı saha içinde de saha dışında da hukuk işlemiyor. Hadi onu geç. İlk gol açık ofsayt. Nedense hakemler görmüyor, göremiyor. Sonra kaleci topa dokunamıyor, savunmanın hava topu sorunu devreye giriyor ve 1-0 öne geçiyor Başakşehir. Vallahi iki erken final gibi görünen maçta da, kimlerin çeyrek finale çıkacağına hakemler karar verdi gibi duruyor. Galiba ligde de kimin şampiyon olacağını hakemler belirleyecek.

Erişilebilirlik Araçları