Langırt futbolu oynuyoruz

“11 oyuncusundan 8’inin kötü oynadığı bir maçı hiçbir takım kazanamaz. Umarımakılları başlarına gelmiştir. Ben bunu Letonya’daki maçta söyledim. Langırtfutbolu oynuyoruz. Kimse koşmuyor, deplase olmuyor. Herkes yerinde durup yan pas veya önündeki adama pas yapıyor dedim. O zaman bana güldüler”

 

OYNAMAYAN OYUNCULARDAN BU KADAR

Milli Takım’la başlayalım. Önce bu yenilgiyi bekliyor muydunuz?

– Bekliyordum. Size geçen hafta verdiğim röportajda da, maç öncesi Paris’ten yazdığım yazılarda da grupta bizi en zorlayacak takımın Hırvatistan olduğunu hep söyledim. Buna rağmen bu maçı alabilirdik ama 11 oyuncusundan 8’inin kötü oynadığı bir maçı hiçbir takım kazanamaz. Oynamayan oyunculardan bu kadar… Umarım akılları başlarına gelmiştir.

 

HIZLI OYNAYACAKSIN, ÇABUK ÇIKACAKSIN

Sizce Fatih Hoca’nın hataları nelerdir? Nerede hata yaptı?

– Maç oynandıktan sonra hataları sıralamak kolaydır. O yüzden eleştirmek de kolaydır. Terim’i çok eleştirdim ama bu kez eleştiremiyorum. Hırvatistan maçında Cenk yerine Burak’la çıkabilirdi. Başka ne yapacaktı? Emre Mor’la başlasa ve aynı sonuç olsa bu kez “Gencecik çocukla başladı, çocuğun da kariyerini bitirdi” derdik. Belki Arda’yı daha erken çıkarabilirdi ama Arda da her zaman bir umut. Bir şey yaparsa Arda yapar diye düşünüyorsun. Terim’i eleştirebileceğimiz en önemli şey; takımın temposuz oynaması olabilir. Ben bunu Letonya’daki maçta söyledim. Langırt futbolu oynuyoruz. Kimse koşmuyor, deplase olmuyor. Herkes yerinde durup yan pas veya önündeki adama pas yapıyor dedim. O zaman bana güldüler. Ama bu hakikaten langırt futbolu. Rakip karşına 11 kişiyle dizilince gol mol atamazsın. Hızlı oynayacaksın, çabuk çıkacaksın.

 

ARDA BENİM KADAR GÖBEKLİ, OZAN, KIRKPINAR’A KATILACAK GİBİ

Daha önce defalarca Avrupa ve Dünya şampiyonu olan İtalya’nın oyuncularının Belçika karşısındaki heyecanı, coşkusu inanılmazdı. Bizde o coşku yok. Bu sizce neden kaynaklanıyor?

– Hepsini bırakın, 40’ına merdiven dayamış neredeyse benimle yaşıt Buffon’un heyecanı ve konsantrasyonu muhteşemdi. Futbolcu bu işte. Ben bunu Arda için söyledim daha önce. Hedef Barcelona’ya gitmek değil, Barcelona’da değerini arttırmak olmalı. Ronaldo eşek gibi çalışıyor hala. Arda ise benim kadar göbeklenmiş. Ozan Tufan da keza, Fransa’dan dönüp Kırkpınar’a katılacak gibi bir hali var. Kim bilir belki de Türkiye’de rekabetin az, paraların yüksek olduğu yerde oynamanın getirdiği bir rahatlıktır bu.

 

BU KADAR TEMPOSUZ FUTBOLLA BİR ŞEY YAPAMAZSIN

Sizce Milli Takım’ın aksayan yönleri nelerdir?

– Aksamayan bir yanı yoktu. Maç yazımda da söyledim, maçtan önce kampta negatif hava varmış. Niye bilmiyorum ama kampı ziyaret edip bazı futbolcularla konuşan bir sporcu motivatörü maç sabahı söyledi bunu bana. Ben de yazdım. Söyledikleri aynen şöyleydi: “Fatih Bey, kampta çok olumsuz bir hava var. Sanki cenaze evi gibiydi. Sohbet yok, şakalaşma yok, çok yüksek bir gerilim hissettim kamp otelinde. Bu havayla maç nasıl oynayacaklar merak ediyorum.” Bunları anlatırken yanımda birkaç kişi daha vardı. Açıkçası herkes kötüydü. Mehmet Topal, Hakan Balta ve Selçuk dışında herkes kötüydü. Biraz da Gökhan Gönül bir şeyler yapmaya çalıştı. Türk Milli Takımı’nın en büyük sorunu; yavaş oynaması. Koşmuyorlar, deplase olmuyorlar, çapraz koşu yapan, savunma arkasına sarkan veya şans eseri birisi sarkarsa ona uzun top atan yok. Bu kadar temposuz futbolla bu çağda bir şey yapamazsınız. Tempo artmalı. Herkes Terim’e kızıyor ama bence suçlu Terim değil. Ligimizin durumu ortada.

 

ARDA DA KÖTÜ OLDUĞUNUN FARKINDA

Milli Takım’ın skoru değiştirecek oyuncuları Arda, Oğuzhan, Selçuk ve Hakan Çalhanoğlu gibi isimler Milli Takımlar’daki en kötü futbollarını oynadılar. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

– Vallahi dediğiniz doğru. Oğuzhan mesela. Bu yıl ligin en iyi oyuncularından biri ama Milli Takım’da bir iki parladığı an hariç genelde kötü. Galiba bazı oyuncular Milli Takım oyuncusu olamıyor. Bilmiyorum. Selçuk çok geride oynadı. Ön libero gibiydi. Bu yüzden hücuma çok katkısı olamadı. Sonra ileri alındı ama fayda etmedi. Bir de Ozan ve Oğuzhan’ın açıklarını kapamak için o kadar koştu ki, yoruldu.

Bakın ceza alanı önünden serbest atışımız yok. Bu bile bir gösterge. Demek ki, oralarda dripling bile yapamadık. Hakan çok kenarda başladı. Sonra ortaya çekildi ama yine de olmadı. Kötüydüler kardeşim. Arda için ise diyecek bir şey yok. Kendisi de farkında zaten durumunun.

 

İSPANYA VE ÇEKLER’İ YENEBİLİRİZ

Yıllardır turnuvalara kötü başlarız. Ama sonra toparlarız. Bu sefer de öyle olabilir mi? İspanya maçı için ne söyleyeceksiniz?

– Maç sonrası yazımda da bunu söyledim zaten. Hırvatlar en zor rakipti. Biz İspanya’yı da, Çekler’i de yenebiliriz. Tabii o kadar kötü oynarsak kimseyi yenemeyiz de, biraz kıpırdanırsak 4 puan toplayabiliriz. “Biz bitti demeden bitmez” sloganı sadece bir maç için değil toplam turnuva için geçerli. Yeter ki, biraz kıpırdansınlar. Şimdi dua edelim de Hırvatlar tüm maçlarını kazansın. Bizim için en iyisi Hırvatlar’ın tüm maçlarını kazanmaları, Çekler’in de tüm maçlarını kaybetmeleri. 3 puanla bile bu gruptan çıkma ihtimalimiz olabilir. Çünkü 3.’ler arasından 4 takım bir üst tura çıkacak. Bu yüzden Hırvatlar’a tek golle yenilmemiz iyi oldu dedim maçtan sonra. Bak önceki gün favorilerden Belçika 2 tane yedi İtalyanlar’dan.

 

NEREN DOĞRU Kİ OZAN DOĞRU OLSUN!

Takımda kötü oyuncu çoktu. Ama en çok Ozan konuşuldu. Hatta Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da açıklama yaparak futbolcusunu savundu. Siz neler söyleyeceksiniz?

– Aziz Yıldırım için iki haftadır “Haklı” diyorum ama yine haklı. Bir Ozan kötü olsa çıkarır yerine başkasını koyarsın. Ozan kötüydü de, diğerleri çok mu iyiydi. Neren doğru ki Ozan doğru olsun. Bu takımda Ozan’ı çıkarıp yerine alacağın adam da yok. Mesela ben olsam Ozan’ı çıkarır yerine Oğuzhan’ı çeker, Hakan Çalhanoğlu’nu da Oğuzhan’ın oynadığı bölgeye kaydırırdım. Ama bunu Mustafa Denizli’ye söylediğim zaman “Ozan çıkarılmaz” dedi. Bence takımdaki en önemli sorun Serdar Aziz’in sakatlığı. Serdar Aziz olmayınca Topal stopere geçti mecburen. Bu da ön libero mevkiine Selçuk’u çekmemize sebep oldu. Bu da takımın hücum organizasyonunu bozdu. Belki Serdar Aziz’in yerine Başakşehir’deki stoper çocuğu (Yalçın Ayhan) alarak çözülürdü ama onun da uluslararası tecrübesi az. Sonuç olarak tek suçlu Ozan değil. Saçını düzeltme fotoğrafı da bir anlık enstantane ile bir futbolcuyu asmak demek.

 

FATİH TERİM ÇARESİZ

Takımda bu kadar formsuz oyuncu varsa teknik direktörün de, yani Fatih Hoca’nın da formsuz olduğunu söyleyebilir miyiz?

– Hoca için formsuz demek doğru olmaz ama belki çaresiz diyebiliriz. Bakın Milli Takım’ın ilk 11’ine. Gökhan Gönül takımında oynatılmıyor. Caner takımında oynatılmıyor. Arda takımında çok az süre bulabiliyor ve yılın ilk yarısı hiç oynamadı. Ozan takımında oynatılmıyor. Cenk takımında son anlarda oyuna alınıyor. Burak aylardır oynamıyor. Yani 6 oyuncumuz maç eksiği içinde. Mehmet Topal ve Selçuk da takımlarında başka pozisyonda oynuyorlar. Ben bunu Fatih Hoca’ya 17 Mayıs günü söyledim. O da bu sorunu biliyor ve kamp döneminde çözmeye çalıştı ama nasıl çözülür ki!

 

GİZLİ FAVORİM İZLANDA

Turnuva için neler söyleyeceksiniz? İlk maçlardan sonra favorinizi belirlediniz mi?

– Fransa berbat bir organizasyon yapmış. Ülkede futbol bayramı havası yok. Terör korkusu da üstüne tuz biber ekmiş ancak ben hayatımda bu kadar bihaber bir organizasyon grubu görmedim. Favori zor sual… Almanya tabii ki her zaman favori. Belçika’dan umutluydum ama ilk maç hayal kırıklığı yarattılar. İtalyanlar her turnuvada olduğu gibi çaktırmadan şampiyon olurlarsa şaşırmam. Fransa’da da süper bir kadro var ve ev sahibiler ama Rumenler karşısında çok kötü oynadılar. Hırvatlar çok iyi takım, baştan beri söylüyorum ama benim bir de gizli favorim var: İzlanda. Nasıl ki, Portekiz’de Yunanistan olmayacak şekilde şampiyon olduysa burada da İzlanda olursa şaşırmam.

 

ÖZBEK İLE ORTAK NOKTAMIZ GALATASARAY

Paris’te dört gün geçirdiniz. G.Saray Başkanı Dursun Özbek’i en çok eleştirenlerden birisi sizsiniz. Ama Paris’te bütün sohbetlerde Dursun başkanla yan yanaydınız. En ufak gerginlik yok. Tartışma yok. Ne sizden ne de Dursun başkandan bir tepki yok. Bu nasıl oluyor?

– Bunda ne gariplik var anlayamadım. Dursun Özbek hangi kulübün üyesi ve şimdilik başkanı? Galatasaray’ın. Ben hangi kulübün üyesiyim ve eski 2. başkanıyım? Yine Galatasaray’ın. Yani aynı kulüpteniz. Demek ki, çok önemli bir ortak noktamız var: Galatasaraylılık. Ama ikimiz de Galatasaraylıyız diye birbirimizi eleştiremeyecek miyiz? Ben onu eleştiririm, yarın ben onun koltuğunda oturayım o da beni eleştirir. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Sürekli söyler anlatırım, biz kongrede birbirimizi kıyasıya eleştirir sonra birlikte gider pasajda kafaları çekerdik, Galatasaray budur. Rahmetli Özhan Canaydın’ı az mı eleştirdim. Ama en yakın dostlarımdan biriydi. Yaptığı her şey yanlıştı belki ama dostumdu. Başı sıkışınca bana gelirdi, ben de başım sıkışınca ona giderdim. Ya da Faruk Süren. Onu eleştirmedim m?

Hayatta en sevdiğim insanların başında gelir. Ama bu Galatasaray için birbirimizi eleştirmemizi engellemez. Dursun Özbek benim düşmanım mı? Hayır, benim de taraftarı olduğum, içinde olduğum kulübün iyiliği için uğraşıyor. Her şeyi yanlış yapıyor o ayrı. Ben de bunları söylüyorum. Sohbet ederken de birbirimize inceden laf sokuyoruz merak etmeyin.

Erişilebilirlik Araçları