Hırvatlar, Avrupa’nın en iyi takımlarının karması gibi. Orta sahada Barcelona ve Real Madrid ağırlığı var. Savunma ve hücumda ise Monaco’dan, Juventus’a kadar uzanan geniş bir yıldızlar birliği. Bana göre düşüşte olan İspanya’dan daha zorlu bir rakip.
Paris’te perşembe günü beklenen ve Seine nehrini bile taşıracağı söylenen yağmur, dün en sonunda ufaktan başladı. Ancak Seine Nehri’ni taşırmayı bırakın, yollarda su birikintisi bile yapmaktan uzak, hafif hafif bir ahmak ıslatan kıvamında yağıyor. Sıcaklık 21 derece. TRT spikeri tabiriyle; “Ortam futbol oynamaya son derece elverişli.”
Paris, Milli Takımımızı işte böyle bir havayla karşıladı.
Fransa’nın Güneyindeki St.Cyr sur Mer’deki kampını tamamlayan Milliler, dün Paris’e geldiler ve otele kapandılar.
St.Cyr adı önemli. Çünkü sadece bir yerleşim biriminin adı değil. Aynı zaman Fransız Askeri Akademisi’nin de adı Saint Cyr. Terim’in askerleri, bir anlamda orada bir askeri eğitimden geçmiş olabilirler…
Paris’e gelir gelmez Terim, Milli Takım’ın kaldığı otelin kapısını herkese kapadı. Takımı dünyadan soyutlayarak konsantre etmek için Terimterapi uyguluyor.
Milli Takım oyuncularının, Saint Cyr’deki otelden çok memnun kalmadıklarını duymuştum. Paris’te böyle bir durum olmamış.
Takım ve federasyon yöneticileri ise ayrı ayrı otellere yerleştiler. Terim, takımın kimse ile görüşmesine izin vermiyor.
Haksız da değil çünkü bana göre Hırvatistan ile bu akşam oynayacağımız maç, Türk Milli Takımı’nın en zorlu maçı olacak.
Hırvat takımı Avrupa’nın en iyi takımlarının karması gibi.
Orta sahada Barcelona ve Real Madrid ağırlığı var.
Savunma ve hücumda ise Monaco’dan, Juventus’a kadar uzanan geniş bir yıldızlar birliği.
Bana göre düşüşte olan İspanya’dan daha zorlu bir rakip.
Bu maçtan alınacak 1 puan bile çok önemli.
İki beraberlik ve bir galibiyet hatta bir galibiyet ve bir beraberlik bile bizi üst tura taşıyabilir.
Bugün Paris’te fırtınalı bir hava bekleniyor.
Yer yer sağanak halinde boşanacak bir yağmur. gök gürültülü, şimşekli, yıldırımlı bir hava takımımızı bekliyor.
Bu hava bize mi yarar Hırvatlar’a mı bilemiyorum.
Dün Fransızlar’ın efsane futbolcularından iki eski yıldız, Marcel Dessailly ve Chiristian Karambeu ile sohbet ettik biraz.
Her ikisi de Türkiye’yi, Hırvatistan karşısında daha şanslı buluyorlar.
Karambeu “Hırvatlar inişte, Türkiye ise çıkışta” derken Desailly , “Hırvatlar çok iyi bir kadro ama takım olamamışlar. Herkesin kendine oynadığı bir 11. Kimsenin kimseye saygısının olmadığı bir takım. Bilic döneminden çok aşağıdalar” diyor.
İnşallah öyledir diye düşünüyorum ben de…
Büyük bir heyecanla bugün öğleden sonra Paris’in tarihi Parc de Prince Stadı’nda oynanacak maçı bekliyoruz.
Hayırlısı olur inşallah.
