Stat uğruna kupa gidebilir

“Beşiktaş yönetimi, futbol takımını çok olumsuz etkileyecek işler yapıyor. Beşiktaş eğer bu yıl şampiyonluğu kaybederse tamamen yönetim hatasından, dahası başkan hatasından kaybedecek. Beşiktaş Başkanı takımın şampiyonluğuna değil, stat inşaatına odaklı. Futbolla ilgili tek bir laf etmiyor, varsa yoksa stat.”

– Fenerbahçe-Osmanlıspor beraberliğinden bir gün sonra sizinle yaptığımız sohbette bu işin henüz bitmediğini, Fenerbahçe’nin boşuna hayal kırıklığına kapıldığını, halen yarışta en güçlü aday olduğunu söylediniz. Bunu neye dayanarak söylemiştiniz, Beşiktaş’ın bu kaybını bekliyor muydunuz?

– Evet haklısınız, aynen böyle söyledim. Siz F.Bahçe’nin şampiyonluğu kaybettiğinden emindiniz, bense hiçbir şey kaybetmediğini söyledim. Hatta şampiyonluğun en güçlü adayı olduğunu söyledim. Elbette ki, Kasımpaşa ile oynayacakları maçın sonucunu bilmem mümkün değil. Böyle bir öngörü kabiliyetim olsa gider parayı Spor Toto’ya yatırırım. Ama futbolu biliyorum ve Beşiktaş’ın çok ciddi bir konsantrasyon kaybı içinde olduğunu görüyorum. Bu nedenle her şeyin bitmediğini söyledim. Beşiktaş yönetimi, futbol takımını çok olumsuz etkileyecek işler yapıyor. Beşiktaş eğer bu yıl şampiyonluğu kaybederse tamamen yönetim hatasından, dahası başkan hatasından kaybedecek. Çok açık.

– Beşiktaş çok kötü oynarken, Kasımpaşa oldukça dikkatli ve kaliteliydi. Paşa daha da farklı kazanabilirdi. Kartal, baskıya mı yenik düştü?

– Az önce de söyledim; Beşiktaş yönetimi, daha doğrusu başkanı, futbolcuları, futbol takımını ve hatta taraftarı futbol takımından başka bir yöne, futboldaki başarıdan başka bir tarafa yönlendiriyor. Kasımpaşa’nın kazanmasının, daha doğrusu Beşiktaş’ın kaybetmesinin yegane nedeni budur. Normalde istikrarsız görünümüyle Kasımpaşa bu Beşiktaş’ı yenemezdi. Yanlış anlamayın Kasımpaşa iyi bir takım ve çok çok iyi bir hocası var ama istikrarı yok. Beşiktaş takımının konsantrasyon bozukluğundan faydalandılar.

Beşiktaş Başkanı takımın şampiyonluğuna değil, stat inşaatına odaklı. Futbolla ilgili tek bir laf etmiyor, varsa yoksa stat. Bu yetmiyormuş gibi, bir de Beşiktaş’a olan sempatiyi ortadan kaldıracak açıklamalar yapıyor, sağa sola sataşıyor. Bu da takımın ahengini bozduğu gibi rakiplerinin de Beşiktaş’a karşı bilenmesine neden oluyor.

BEN OLSAM ARENA’DA OYNATMAM

– Maçtan önce takım Vodafone Arena’ya götürüldü…

– Benim söylediğim de tam bu işte. Takımdan daha önemli olan statmış gibi bir havada başkan. Tamam, stat önemli ve gurur duyması normal ama takımı bir kenara atıp stada odaklanması ve sürekli stat demesi takımı bozuyor. Bak bir şey daha söyleyeyim, Beşiktaş’ın son üç maçını stadında oynaması söz konusu ya, ben olsam yapmam. Alışık olmadığı bir sahada oynamak Beşiktaş için iyi olmaz. Şampiyon olduktan sonra gelip kupayı statta alsınlar, eğer şampiyon olurlarsa. Ama son maçlar için yeni saha risk olur diye düşünüyorum.

ÇALIMBAY, EN DÜZGÜN 3-5 ADAMDAN BİRİDİR

– Maçtan sonra bazı Beşiktaşlı taraftarlar, efsane kaptanları Rıza Çalımbay’a tepki gösterdi. Sosyal medyada da farklı yorumlar çıkmıştı. Çalımbay “Bize Beşiktaş’ta böyle öğrettiler” şeklinde ders verdi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

– Rıza Çalımbay Türk futbolundaki en doğru düzgün üç beş adamdan biridir. Ne yapacaktı yani eski Beşiktaşlı diye Beşiktaş’a yenilecek miydi! Ahlaklı olmak bu mu? Rıza doğrusunu yaptı ve açıklaması da müthişti. “Ben spor ahlakını Beşiktaş’ta öğrendim” dedi. Herkese kapak olacak bir cümle. Şimdi Rıza’ya kızan Beşiktaşlılar’a soralım birlikte; bu hafta da Konyaspor’un Fenerbahçe ile maçı var, eski Fenerbahçeli diye Aykut’un takımını Fenerbahçe’ye yenilmek için oynatmasına razı gelirler mi?

KOCAMAN KAZANMAK İÇİN OYNAYACAKTIR

– Ne yazık ki şimdiden Aykut Kocaman’ın takımı T.Konya ile F.Bahçe arasındaki maç öncesi benzer spekülasyonlar başladı… Bundan kurtuluş yok mu?

– Taraftarın anlamadığı veya anlamak istemediği bir şey var. Hocalar genelde eski takımlarına karşı daha hırslı bir futbol oynatıyorlar. Çünkü eski takımlarında teknik direktörlük yapmıyor olmak onlar için üzücü ve değerlerini göstermek, eski yöneticilerini pişman etmek için daha hırslı oluyorlar. Bu iki kere iki dört. O yüzden Aykut da Konya’yı kazanmak için oynatacaktır.

ÖZBEK’İ SEVERİM AMA BU GİDİŞLE SOKAĞA ÇIKAMAZ HALE GELECEK

Eskişehir-Galatasaray maçı için neler söyleyeceksiniz? G.Saray’ı bu kadar ruhen bitik çok ender izledik. Bu havası ve kafası nasıl değişecek? Seneye nasıl toparlayacak? Bunu size gazeteci olarak değil, G.Saray camiasının önemli isimlerinden birisi olduğunuz için soruyoruz; şu anda acilen ne yapılmalı?

– Hiçbir fikrim yok. Çünkü Galatasaray’ın inatçı ve bir şey bilmediği halde bildiğini zanneden ve bildiğini zannettiği şeyi okuyan bir başkanı var. Bu yönetimle Galatasaray için hiçbir tavsiyede bulunamam. Başkan Özbek yıllarını Galatasaray’a vermiş isimlerle konuşurken bile ‘ben bilirim başkası bilmez’ havasında. Böyle bir kafa ile Galatasaray asla düzelmez. Başkan’ın yönetiminde de kimse yok zaten. Belki de Özbek Başkan böyle istiyor. Etkisiz bir yönetim ve tek otorite başkan. Ama ne yazık ki, o da bilgisiz ve yetersiz. Özbek ya yönetimini yenilemeliydi ya da yönetim dışından isimleri göreve çağırıp destek istemeliydi. Fakat ona destek verip bu işi toparlayabilecek isimlerle ilgili söyledikleri kulağıma geliyor, tek kelime ile ayıp ve terbiye dışı. Başkan ve kardeşi takımı bildikleri gibi yönetsinler. Sonunda sokağa çıkamaz hale geleceklerinden kuşkum yok. İşin kötüsü biz de o hale geleceğiz. Başkan Özbek’i severim, bu haline de çok üzülüyorum açıkçası.

SPORTİF A.Ş.’NİN KONGRESİ KULÜP KONGRESİ GİBİ OLMALI

– Tavsiyeniz yok mu?

– Daha genel bir tavsiyem var. Bunu daha sonra geniş konuşuruz ama Galatasaray kongresinden beri hep bunu düşünüyorum. Kulüplerin üyeleri derneğin kongresine gidiyor ve derneği yönettiğini zannediyor ama asıl iş derneğin sahip olduğu şirkette dönüyor ve genel kurulun buna etkisi sıfır. Mesela kardeşini genel kurul korkusundan kulüp yönetimine alamayan Dursun Özbek, asıl büyük operasyon olan ve paranın yüzde 90’ının döndüğü, başarıyı getiren veya götüren şirketin yönetimine kardeşini koyabiliyor. Hatta isterse kaynanasını bile getirip şirkete başkan yapabilir. Bence genel kurullar, sahibi oldukları şirketin yönetiminde de etkili ve denetleyici olmalı. Yani Sportif A.Ş.’nin kongresi de kulübün kongresi gibi yapılmalı. Kulüp üyeleri burada da etkin olmalı. Bunun formülleri var. Yoksa da bulunabilir. Bu sadece Galatasaray için değil, şirketleşen tüm kulüpler için, Fenerbahçe ve Beşiktaş için de geçerli.

– Melo’nun Telles’in bonservis pazarlığına katılarak geri dönebileceği konuşuluyor. Sizce G.Saray’a dönmeli mi?

– Bence Felipe Melo alınmamalı. Alex Telles’ten gelecek para kulüp için daha önemli. Galatasaray’ın önümüzdeki yıl için Melo’dan daha önemli sorunları var düşünecek.

F.BAHÇE SENEYE PEREIRA’DAN KURTULMALI

– Beşiktaş kaybetti ama F.Bahçe’nin durumu da iç açıcı değil. Sizce buradan F.Bahçe geri dönebilir mi? Tabii ki Beşiktaş’ın kaybı moral oldu. Bundan sonrası için F.Bahçe ne yapmalı?

– Geri dönülecek bir şey yok. Birinden biri şampiyon olacak. Galatasaray yönetimi ise onların puan kayıplarını gördükçe kafasını taşlara vuracak. Fenerbahçe ne yapmalı sorusunun yanıtı zor değil. Bu yıl şampiyon olsa da, olamasa da seneye Pereira’dan kurtulmalı. Aslında Fenerbahçe’nin kurtulması gereken daha önemli bir sorunu var ama ondan kurtulacağı yok nasılsa, boşuna nefesimizi yormayalım. Başkan Aziz Yıldırım her yıl yeni bir Ferrari alıyor ama kullanmayı bilmediği için ya yarışı kaybediyor, ya da duvara toslatıyor arabayı.

RVP OYNATILACAK DİYE FERNANDAO PEHLİVAN OLDU!

– Ne olacak Van Persie’nin hali… Artık onu en çok destekleyenler dahi ağır eleştiri yapmaya başladı…

– Van Persie’nin güçsüz olduğunu haftalardır söylüyorum. Yetersiz. Sezon başında ‘Van Persie ve Markovic’i banko yazarım. Etraflarına takım kurarım’ diyordum ama Van Persie güçsüzlüğü ve isteksizliği ile beni yanılttı. Daha da kötüsü Van Persie oynatılacak diye Fernandao da bitti. Adam Kırkpınar pehlivanı gibi olmuş maşallah. En güçlü forvetlere, orta sahaya ve hücumcu beklere sahip takım Fenerbahçe ama 8. sıradaki Galatasaray’dan daha az gol atmış. Üstelik de Galatasaray’ın bir forveti satılmış, biri sakat ve Umut’un da hali ortada. Buna rağmen Fenerbahçe daha az gol atmış. Pereira şunu bilmeli, Fenerbahçe tarihinde savunma yaparak ve gol yemeyerek şampiyon olmamıştır. Fenerbahçe gol rekorları kırarak şampiyon olan bir takımdır. Hele hele böyle bir kadroyla, bu durum olacak iş değil.

ARDA GÜNAH KEÇİSİ YAPILDI AMA GEÇER

– Arda Turan, İspanyol basını tarafından ilk kez ağır şekilde eleştirildi. Sizce bunları hak ediyor mu?

– El Clasico’yu izlerken Arda’nın soyunduğunu ve oyuna girmeye hazırlandığını görünce içimden “İnşallah girmez” dedim. Baktım girecek, “İnşalllah Barcelona o girmeden mağlup duruma düşer” diye düşündüm. Çünkü Barcelona’nın maçı kaybedeceği görünmeye başlamıştı. Hakem Barcelona’yı çok güzel doğradı ve hakemi de arkasına alan Real Madrid saldırmaya başladı. 10 kişi kaldıkları zaman belki dedim ama yine de yenildiler. Arda’ya da bir miktar fatura çıktı ama suçu yoktu bence. Beraberlik golü atsa kahraman bile olurdu ama şanssızdı. İspanyollar da bizim gibi, hemen birini buluyorlar asacak. Bir miktar da Arda’yı astılar. Çok da önemli değil. Günah keçisi yaptılar ama geçer.

Erişilebilirlik Araçları