Sözün bittiği yer

“Trabzon’da olanlar, Türk sporunda sözün bittiği yerdir. ‘Bundan ileri ne olabilir?’ diye sorarsak; hakemler ev sahibinin hoşuna gitmeyen bir karar verdiği an ya da maçtan sonra öldürülebilir. Keza rakip takım oyuncuları da öldürülebilir. Ötesi bu!”

Haftanın olayı Trabzon’da yaşandı. Hakemler rehin alındı, Trabzonspor Başkanı insanları şoka sokan açıklamalar yaptı. Sonra da inkar etti. Yorumunuz nedir?

Trabzon’da geçen hafta olanlar, Türk sporunda sözün bittiği yerdir. ‘Bundan ileri ne olabilir’ diye sorarsak, ancak şu olabilir. Hakemler maç sırasında hatalı, ev sahibinin hoşuna gitmeyen bir karar verdiği zaman anında veya maçtan sonra öldürülebilir. Keza rakip takım oyuncuları öldürülebilir. Bir ötesi bu. Trabzonspor’un yaptığı açıklamayı okuyunca makul savunma gibi görünüyor insana. Ama Trabzonspor’un yaptığı bu yazılı makul savunma, bizzat Trabzonspor Başkanı tarafından açıklama yapılmadan çürütüldü. Başkan kendi ağzıyla hakemleri soyunma odasına hapsettiğini, herkes devreye girdiği halde bırakmadığını, ancak Cumhurbaşkanı’nın devreye girmesinden sonra hakemlerin çıkmasına izin verdiğini bizzat söylüyor. Açıkça, kameralar önünde. Yani bir itiraf var. Gerçi bir yandan da insan “Helal olsun. En azından doğrucu Davut” diyor. Çünkü daha önce de hakem odası basan başkanlar falan gördük ve hepsi inkar ettiler. Trabzonspor Başkanı en azından yaptığını inkar etmedi ama olacak şey değil yapılanlar.

 

ALT KÜLTÜR ÜRÜNÜ

 Mesele şu. Trabzonspor Başkanı, kültürel olarak o konumda olmaması gereken bir insan. Spor adamı değil. Ağzından çıkanların gerçek hayatta karşılığının ne olduğunun farkında değil. Kadınlarla ilgili söyledikleri mesela. Tam bir kültürsüzlük ya da alt kültür ürünü. Kendi kültürel anlayışı içinde normal geliyor. Nereye gittiğinin farkında değil lafın.

Yahu bir erkek, bir kadının onda biri cesarete, yüzde biri yüreğe, binde biri metanete sahip olabilir mi? Doğuran ve doğurgan birinden söz ediyoruz. Eğer erkekler doğruyor olsaydı, dünyada nüfus artmazdı. Çünkü bir kere doğuran bir erkek bir daha asla doğum yapmaya cesaret edemezdi.

 

ASIL MESELE ŞU: SAVCILAR NE YAPACAK?

 Trabzonspor Başkanı için TFF ne yapmalı, Trabzon camiası ne yapmalı?
Federasyon büyük ihtimalle gerekeni yapacaktır. Yani ağır bir ceza verir mutlaka. Ama asıl mesele şu: “Savcılar ne yapacak?” Çünkü Trabzonspor Başkanı’nın söylediklerinin ve yaptıklarının tamamının hem 6222 sayılı kanunda hem de Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı var. Hepsi suç. Öncelikle Türkiye’de bir savcı var ise, Trabzonspor Başkanı’na 6222 Sayılı Sporda Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 19, 20 ve 22. maddelerinden dava açması gerek. TCK’nın tehdit, alıkoyma, hürriyeti tehdit gibi çeşitli maddelerinden de ayrıca ceza davaları açılması gerek. Bence olayı Trabzon camiası diye de sınırlamamak lazım. Bu topyekün spor kulüplerinin, topyekün spor camiasının meselesi. Herkes ortak tavır almalı. Diğer takımlar, tüm hakemler, herkes. Böyle bir başkan varken, nasıl Trabzon’a gidecek diğer takımlar ve diğer hakemler.

 

VALİ VE EMNİYET ‘HEMŞEHRİCİLİK’E MECBUR KALIYOR

Peki Trabzon emniyeti, valiliği bu olayı nasıl önleyemiyor? Bu kadar zor mu?
Bunu valiye ve emniyete sorun. Ama bu, yıllardır böyle. İsmi lazım değil bir şehirde benzer bir şekilde sıkıntıya girmiştik Galatasaray olarak. Ben polislerle konuşuyorum. Emniyet Müdürü’nü aradım. Emniyet Müdürü’nün bana verdiği yanıt şuydu: “Fatih Bey siz öyle veya böyle bir akşam gideceksiniz. Biz bu şehirdeyiz.” Vali de, emniyet müdürleri de ne yazık ki, o kentteki hemşehri dayanışmasının bir parçası oluyorlar. Olmak zorunda kalıyorlar. Çünkü aksi takdirde kentin milletvekilleri, bakanları vali veya emniyet müdürüne yüklenmeye başlıyorlar.

 

BENFICA’YI YENMEK OLMAYACAK İŞ DEĞİL

Galatasaray’ın Benfica maçı için neler söyleyeceksiniz?
Söz konusu Avrupa ise G.Saray’ın ne yapacağı belli olmaz. Galatasaray’ın tarihine bakınca Avrupa’da olmadık işler yaptığını görürüz. Ki Benfica’yı yenmek olmayacak iş değil. Şahane bir takım değil Benfica. İyi bir takım ama G.Saray da öyle. Kazanacağına inanarak oynarsa, takım bunu hissederse, hoca bunu hissettirirse her şey olabilir. Benfica maçını kazanırsa bir üst tura çıkma ihtimali çok yüksek olur. Ben yanılmış olurum ama olsun yanılayım. Benfica’yı yen, Madrid’le berabere kal, üst tura rahatça çık.

 

CÜNEYT ÇAKIR TÜRKİYE’DE REZALET

Bir diğer olay da Cüneyt Çakır faciası. Aynı pozisyonda üç hata birden yapıp gole izin veren bir hakeme ilk kez rastladık. Çakır için neler söyleyeceksiniz?
Söyleyeceklerimi haftalar önce burada söyledim. O gün söylediklerim başka bir ülkede söylense ve gerçek olsa, ki başından sonuna gerçekti, o ülkede futbolda kıyamet kopardı. Burada ne oldu. Ben söyledim, siz dinlediniz. O kadar.

 

EN ÇOK PUANI ÇALINAN PAŞA

Cüneyt Çakır profesyonel hakem. Profesyonel hakemlerin başında Cüneyt Çakır’ın babası var. Gözlemcilerin atamalarını yaptıran da aynı Çakır. Başarısız hakemlere en iyi notlar veriliyor. Niye düzelsin, nasıl düzelsin? Şunu söyleyebilirim, herkes ağlıyor ama hakemler tarafından en çok puanı çalınan takım Kasımpaşa, çok açık. Çakır yurt dışında iyi hakem ama Türkiye’de rezalet.

 

BU YAPILANMADAN BU SONUÇ ÇIKAR

O kadar hataya rağmen gözlemci Kamil Abitoğlu, Çakır’a yüksek not veriyor. Buna ne diyeceksiniz? Yapıyı anlattım. Hakemleri eğiten Serdar Çakır, gözlemcileri atayan Serdar Çakır. Bildik tabirle it iti ısırmaz derler ya. Kimseye ‘it’ dediğimi çıkarmayın lütfen. Haşa. Sadece atasözü.

Bu hakem hataları sizi sıkmadı mı artık? Resmen ligin kaderi ile oynuyorlar. Sizce nedeni ne olabilir? Nedeni, haftalar önce anlattığım durum işte. Cüneyt Çakır’ın şımartılması. MHK’nın yetersizliği. Türkiye’de hakemlikte ilk 100’ün son 7’si olacak adamlar MHK’da. Siyasi nedenlerle. Üstüne Çakır hanedanı. Sonuç bu.

 

AZİZ YILDIRIM MOURİNHO’YU ALIR, YANAL’I ALMAZ

Fenerbahçe’de inanılmaz bir Ersun Yanal isteği var. Ama başkandan ses çıkmıyor. Sizce gelmesi iyi olur mu?
Bu saatte hoca değişmez. Değişirse de ancak Ersun Yanal olur. Ama Ersun Yanal kendisine yapılanlardan sonra görev kabul eder mi bilmem. Gerçi edebilir. Aziz Yıldırım’a tükürdüğünü yalatmış olmak için kabul eder. Ama Aziz Yıldırım bence Ersun Yanal’ı asla almaz. Çünkü karizması fena çizilmiş olur. 20 milyon verip Mourinho’yu getirir, ki Chelsea’den kovulması an meselesi gibi. Ama Yanal’ı almaz.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları