Ya muska var ya cin peri

– G.Saray taraftarı, derbi sonrası tüm gece sosyal medyada büyüden söz etti. Burak’ın girmeyen aşırtması, Baros’un son saniyede altı pastan direkten dönen topunu buna bağladılar. Ümit Karan Sportürk programında bazı oyuncuların Kadıköy’e gitmekten korktuğunu söyledi. Neler söyleyeceksiniz?

– Vallahi ben de büyüye inanmaya başladım. Ya muska var, ya cin var, ya peri var. Burak’ın topunda ‘gol’ diye havaya fırladım. İlk anda çok anlamadım ama garip bir şey olduğu belliydi. Sonra ağır çekimlerde daha net belli oldu ki top havada, havaya çarpıp bir daha yükseliyor. Olacak iş değil. Saracoğlu’nun ruhu sahaya girip topu yukarı taşıyor sanki. İşin metafizik boyutu bir yana orada ne olduğuna iyi bakmak lazım. Çünkü fizik kurallarına aykırı bir şey var orada. Tabii Saracoğlu fobisi ayrı bir mevzu. Gerçekten futbolcular o sahaya tedirgin çıkıyorlar. Bu takımla beraber o stada gittiğimde ben de gördüm. Belki de bunun için G.Saraylılar’a bir terapi uygulanması lazım. Yöneticisinden, teknik adamına, futbolcusuna kadar. Kazanamadıkça tedirginlik ve büyü artıyor.

 

KÜFRETMEDEN SEVİNME HAKKINA SAYGI DUYUYORUM

– Maçtan sonra Emre önderliğinde F.Bahçeliler, taraftarla şarkılar söyledi. “Her sene böyle” şarkısı Galatasaray cephesinden büyük tepki gördü. Siz ne düşünüyorsunuz?

Kazananın sevinme hakkına saygı duyuyorum. Yeter ki, rakibe sövülmesin, küfür edilmeden sevinilsin. Biz kazansaydık şarkıyı biz söyleyecektik. Kazandığımızda sevinmeyeceksek kazanmanın anlamı ne? İnşallah lig sonunda da bizim futbolcularla, bizim tribünler şarkı söyler. Ne var bunda.

 

G.SARAY, MİSKET MAÇINI KAYBETSE BİLE ÜZÜLÜR

– Kadıköy’e giden G.Saray Başkanı Duygun Yarsuvat ve yöneticileri F.Bahçe çok iyi ağırladı. Maçtan sonra Yarsuvat’ın “Üzülmedim, gelenek bozulmadı” sözleri G.Saray cephesinden ağır eleştiriler aldı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Gelenek bozulmadı” demeyen Galatasaraylı veya herhangi bir sporsever var mı? Hepimiz aynı şeyi söyledik. Ama Duygun Yarsuvat’ın hele hele maçtan sonra bunu söylememesi lazımdı. ‘Üzülmedim’ demesi ise çok büyük bir gaf. G.Saray, şampiyonluklar kazanmak için kurulmuştur. Marşında da bunlar yer alır. Bir Galatasaraylı, misket maçını da, yakan topu da kaybetse üzülür. Söylememesi lazımdı. Lakin Duygun Bey’in ilk garip sözü değil bu. Fenerbahçe’den 50 milyon dolar istediler sözü daha garip bir cümleydi.

 

AZİZ YILDIRIM’A BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

– Yarsuvat’ın Kadıköy’e gitmesiyle dostluk adımlarının atıldığını düşünüyor musunuz?

Tansiyon bir süredir düşüyor. Bunda iki takımın yöneticilerinin payı büyük. Ve bakın yöneticiler tansiyonu düşürünce, tribünlerde de sahada da tansiyon düşüyor. Pazar günü adam gibi futbol oynanan bir maç izledik. Dostluk adımı atmadan önce düşmanlık adımlarının atılmaması bile önemli. Bu yolun sonu dostça rekabete gider inşallah. Burada Aziz Yıldırım’a çok iş düşüyor. Çünkü etkisi büyük. O ne kadar makul olursa, Türk futbolu ve rekabetler o kadar makul seviyeye iner. O da buna niyetli gibi görünüyor. En azından şimdilik.

 

MAÇ SIRASINDA BEN DE ‘KIRMIZI KART’ DEDİM

– Fenerbahçeliler, Cüneyt Çakır’ın Olcan’a kırmızı göstermemesini çok eleştirdi. F.Bahçe puan kaybetseydi, Çakır Türkiye’nin gündemine oturabilirdi. Siz ne diyeceksiniz? Bülent Yavuz ‘sarı kart’ dedi.

Ben de kırmızı kart dedim. Sonra Bülent Yavuz’u dinledim. Bülent Hoca’nın makul bir gerekçesi var. Tabii biz bu kadar detayı bilmiyoruz. Bülent Yavuz diyor ki, ‘Top havada, Emenike topu kontrol etmemiş, topu görmüyor bile, top Emenike’ye gelse ve sonra faul olsa kırmızı ama bu durumda sarı yeterli’. Biz hakem değiliz, talimatları, FIFA’nın yorumlarını bilemeyiz ama maç anında benim tepkim de kırmızı kart olmalıydı şeklinde.

 

KARTAL’DA SON MODEL, HAMZAOĞLU’NDA EKSİK, YIPRANMIŞ FERRARİ VAR

– Hamza hocayı nasıl buldunuz? Bir saat baskı yemesine rağmen müdahale edememekle suçlandı. Bu maç muhtemelen bir ölçü olmuştur. İsmail hoca ile Hamza hocayı kıyaslayabilir misiniz?

Maçtan sonra eleştiri daha kolay. Hamza Hoca’nın takımında iki nokta eleştirilebilirdi. Koray yerine Hakan’la başlaması ve Telles tercihi. Bence çok büyük hatalar yapmadı Hamza Hoca. Umut’u Sabri’nin önüne çekerek Caner’in yolunu kesmesi çok doğru bir hareketti. Sneijder’ı biraz daha Selçuk’a yakın oynatabilirdi. Ama ilk 15 dakikaya bakarsanız Hamza Hoca’nın doğru bir iş yaptığını söyleyebilirsiniz. Sonra takım durdu. Ya da Fenerbahçe durdurdu. Bireysel hatalar ön plana çıktı.

 

MELO ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİRDİ

– Sabri çok kötüydü. Hamit iyi değildi. Melo’yu aradık mı?

Bence aradık. Hırsını, topla çıkışlarını, pas yollarını çok iyi kesmesini aradık, yalan yok. İsmail Kartal ile Hamca Hamzaoğlu’nu kıyaslamak doğru değil. İsmail Kartal’ın altında son model Ferrari var. Hamza Hamzaoğlu’nda ise pek çok parçası eksik, yıpranmış ve yarışta gerideyken devraldığı bir Ferrari. Ve parçası eksik Ferrari yarışı hala önde götürüyor. Hadi siz kıyaslayın.

-Melosuzluk kayıp 3 puanın nedeni olabilir mi?

Melo ile de Saracoğlu’nda puan kaybettik ama pazar günü o olsaydı çok şeyi değiştirebilirdi. Hamit kötü oynadı çünkü.

 

KOMŞULAR EVİMİN ÖNÜNDE FENER MARŞI ÇALDI

– Pazar Türkiye’de hayat durdu. Belki dünyada çok önemli değil ama F.Bahçe-G.Saray derbileri bizim için çok önemli. Sadece bir futbol maçı olmaktan çıkıyor. Örneğin Türkiye’nin birçok kentinde çıkan kavgalar nedeniyle polis bütün gece mesai yapmak zorunda kaldı…

Bana göre sadece bir futbol maçı. Maç bitti, bütün Fenerbahçeli arkadaşlarım mail, mesaj bombardımanına başladılar. Komşular evimin önünde Fenerbahçe marşları söylediler. 20 küsur yıllık asistanım Gülay, ki kendisi fanatik Fenerbahçelidir, benimle dalga geçip duruyor.

-Sizce G.Saray, bu zinciri ne zaman kıracak?

Seneye inşallah:)))

 

GALATASARAY HALA AVANTAJLI DURUMDA

-G.Saray yenseydi F.Bahçe yarışa büyük ölçüde havlu atacaktı. Şimdi herkes eşit durumda. Bu yarış nereye gider?

İki takım aynı puanda, bir takım onların 1 puan gerisinde. Bu iş nereye gider. Bence Galatasaray hala avantajlı. En zor maçını oynamış ve hala 1 puan önde. Tabii kazansaydı Fenerbahçe yarış dışı olacaktı ama beceremediler. Bana göre en şanslı takımlar Galatasaray ve Fenerbahçe.

Erişilebilirlik Araçları