İnan Kıraç hurafedir

“Herkesin peşin peşin doğru zannettiği bir büyük yanlışı düzeltelim. İnan Kıraç, G.Saray’ın en güçlü ismi falan değildir… İşaret ettiği kişilerin kongre kazandığı boş inanç, hurafedir. İnan Ağabey kimin kazanacağını görür ve onun yanındaymış gibi yapar. Asla sorumluluk almaz.”

Galatasaray’ın gergin geçen Mali Genel Kurulu’nun ardından, Sarı Kırmızılı kulüpteki tartışmaları ve “mektepli” kanadın doğal önderi olarak algılanan İnan Kıraç’ın Habertürk TV ve NTV’ye yaptığı açıklamaları, Galatasaray Spor Kulübü’nün eski 2. Başkanı ve yazarımız Fatih Altaylı ile konuştuk.

-Galatasaray’ın en güçlü ismi olarak bilinen İnan Kıraç’ın açıklamalarını dinlediniz herhalde. Ne düşünüyorsunuz? Kıraç haklı mı?
Öncelikle herkesin peşin peşin doğru zannettiği bir büyük yanlışı düzelterek başlayalım cümleye. İnan Kıraç, Galatasaray Spor Kulübü’nün en güçlü ismi falan değildir. Önemli ve değerli bir Galatasaraylı ağabeyimizdir ama önemi ve değeri Galatasaray Kulübü’nde kendisine atfettiğiniz güçten değil, Galatasaray Lisesi’ne çok büyük hizmetleri olan Galatasaray Eğitim Vakfı’nı kurmasından kaynaklanır. İnan Kıraç’ın kulüp açısından bir artı değeri yoktur.

ASLA BAŞKANLIĞA SOYUNMAZ SORUMLULUK ALMAZ

-Öyle diyorsunuz ama kongreleri İnan Bey’in işaret ettiği kişilerin kazandığı yönünde bir inanç var.
Boş bir inanç. Bir hurafe. İnan Ağabey, kimin kazanacağını görür ve onun yanındaymış gibi yapar. Açık destek vermez. Çünkü açık destek verirse sorumlu olur. Asla sorumluluk almaz. Bunca yıldır camiada çok önemli olduğu söylenir durur. Niye bir kez olsun yönetime girmedi, başkanlığa soyunmadı, Galatasaray’ın mali sorunlarına bir katkıda bulunmadı? Bu mu Galatasaraylılık? İnan Bey arkadan yönetiyormuş gibi yapmayı sever.

AYSAL GİBİ BAŞKAN BULMAYALIM ZATEN

“Aysal döneminde çok lüzumsuz harcamalar yapıldı. İnan Kıraç, ‘Onun gibisini bulamayız’ diyor, bulmayalım zaten! Geçen yıl devre arasında transfer rekoru kırıldı, kim hangisini hatırlıyor?”

– “Aysal gibi başkan bulamayız” dedi Kıraç…
Bulmayalım da zaten. Aysal, Galatasaray’ı mali bunalımdan çıkartmak için başkan yapıldı, spor külübü yönetmeyi bildiği için değil. Kulübü Ali (Dürüst) yönetecekti. Aysal da mali sorunları çözecekti. Başta anlaşma şöyleydi; Aysal kendi kefaletiyle Galatasaray’a düşük faizli 100 milyon dolar kredi bulacaktı. Bu parayla nakit akışı düzeltilecek, sorunlar aşılacaktı. Ali Dürüst üzerine düşeni yaptı ama Aysal yapmadı. Ben de o dönemdeki Mali Genel Kurul’da bunu dile getirdim.

– Aysal “Borçlar azaldı” diyor.
Ünal Aysal döneminde sportif başarıların da etkisiyle kulübe giren para miktarına bakın. Azalan borca bakın. Aysal döneminde çok lüzumsuz harcamalar yapıldı.

– Aysal kongrede, “Yerli oyuncu sayımızı artırmak zorundaydık” diye savundu bu durumu…
Aysal asla doğruları söylemeyen bir adam. Geçen yıl alınan oyunculara bakın. Devre arasında 9 oyuncu gelmiş, transfer rekoru kırılmış. Hangisinin adını hatırlıyorsunuz? Bruma’ya 12 milyon dolar verdiler. Prandelli adamı takımdan atacaktı neredeyse. Bakın son maça, Bruma neymiş!

HİSSE MESELESİNDE SUÇLU POLAT DEĞİL AYSAL

– Yine İnan Kıraç’ın söylediklerine gelelim. Adnan Polat’ı suçladı, Aysal’ı savundu. Yarsuvat’ın kulübü kurtardığını söyledi. Doğru mu bunlar?
Ne yüzde yüz doğru, ne yüzde yüz yanlış. Ancak dedikodularla konuşuyor. Adnan Polat’ı ben de çok eleştirdim ama İnan Kıraç’ın iddia ettiği hisse meselesinde suçlu Polat değil, Ünal Aysal’dır.

HİSSELERİ 30’A SATTIRDI POLAT 80’E ALABİLDİ

– Nasıl yani?
Biliyorsunuz Canaydın döneminde Aysal, AIG’in elindeki hisseleri satın almıştı ve Galatasaray’dan temettü alıyordu. Sonra Canaydın bu hisseleri Aysal’dan almak istedi. Parayı da bulmuştu. Ama Aysal bunları Galatasaray Kulübü’ne satmadı. Çünkü 5 milyon dolarlık bir temettü alacağı vardı. Bu parayı istedi. Bunun üzerine hisseler primli olarak piyasaya satıldı. Ben o zaman rahmetli Özhan Canaydın’a “Ağabey bunları piyasada satmayalım. Geri almak çok daha maliyetli olur” dedim ama Ünal Aysal diretti. Adnan Polat yönetimi Aysal’ın zorlamasıyla satılan bu hisseleri piyasadan toplayıp kulübe geri kazandırdı. Ama başta söylediğim gibi, maliyeti çok yüksek oldu. Yaklaşık 30 milyon dolara satılan hisseler, 80 milyon dolara geri alınabildi. Kıraç herhalde bunu bilmeyecek kadar hesap kitaptan anlamayan biri değil.

UYUM OLMAZSA SABOTE OLUR

-Oynamayan futbolcular Hamza Hamzaoğlu ile oynamaya başladı. Takım, Prandelli’yi sabote mi etti?Oyuncular, hocaları sabote eder. Eğer kan uyuşmazsa, hoca ile takım arasında bir uyum sağlanmazsa, takım hocaya inanmazsa sabote ederler. Bazen de çok sudan nedenlerle ederler. Mesela Milan’da oyuncular, Terim’i sabote etti. Terim, kaptan Maldini ile takıştı. O da Terim’e karşı takımı kullandı. Kabahat kimde bilemezsiniz. Oyuncu da başarılı olmak ister ama hocanın buna imkan sağlamayacağını düşünürse sabote eder.

– Selçuk’ta büyük değişim oldu bir anda…
Bunu tribünler de söylüyordu, “Terim gitti, Selçuk oynamayı bıraktı” diye. Ama Selçuk, Milli Takım’da da iyi değildi. Doğrudur. Bir anda değişir futbolcu. “At sahibine göre kişner” lafı yalan değildir. Her meslekte bu böyle. Bizim işimizde de böyle.

Prandelli kötü değil karaktersizmiş

– Prandelli kötü müydü?
Kötü değil ama karaktersizmiş. Yönetim, Prandelli üzerinden operasyon yapıyor ve o da buna göz yumuyor. Prandelli benim için Sabri olayı ile bitti. Sabri’yi oynatmayabilirsiniz. Tercihtir. Ama 4 ay oynatmadığınız futbolcuyu yönetim değiştiği gün banko takıma koyarsanız size adam demezler.

HAMZA BU İŞİ BAŞARIR

– Ya Hamza Hoca’nın getirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Galatasaray geleneğine uygun bir durum. Bakın Mustafa Denizli futbolu Galatasaray’da bıraktı. Önce Derwall’e yardımcı oldu. Sonra Galatasaray’ın başına geçti. Şampiyon yaptı, Avrupa’da yarı final oynattı. Ardından Milli Takım’ın, sonra Fenerbahçe’nin, sonra Beşiktaş’ın başına geçti. Galatasaray bir büyük hoca yarattı. Sonra Terim aynı yoldan geçti ve çok başarılı oldu. Galatasaray aynı şansı Hagi ve Bülent Korkmaz’a da verdi. Onlar tam anlamıyla başarılı olamadılar. Şimdi de Hamza. Ve Hamza iyi bir başlangıç yaptı. Üstelik Hamza kişilik olarak da çok iyi bir insandır. Galatasaray’da çok başarılı olacak diye düşünüyorum. Tabii yönetimin de desteği şart. Hamza’nın ilk yapması gereken, hafızalara kazınan bir 11 oluşturmak. 40’a yakın kadrodan da böyle bir 11 çıkar.

Erişilebilirlik Araçları