Yeni Opel Insignia adeta baştan yaratılmış

Otomobil satın almanın çok zor olduğu bir dönemdeyiz.

Zorluğun nedeni, otomobil fiyatlarının yüksek, vergilerin “fahiş” ötesi olması değil.

Vergi yüksekliği elbette büyük bir rezalet ama nasıl olsa alıştık. Alman’dan, İngiliz’den, Fransız’dan, Amerikalıdan az kazanıp otomobile onlardan üç kata kadar fazla para vermeye alışmak nasıl oluyorsa, alıştık. Ama zorluğun nedeni bunlar değil.

Zorluk seçmekte.

Artık en basit, en ucuz, en sıradan bildiğiniz otomobil bile çok üst düzey donanım, hatırı sayılır kalite ve oldukça iyi bir konfor sunuyor.

Neredeyse tüm markalarda.

Bu yüzden de kaç liralık bir bütçeniz olursa olsun, karar vermek zor. Ve galiba bu zorluk her geçen gün artacak.

Sizlere anlatmak için denediğim tüm otomobiller gayet konforlu.

Oldukça bol aksesuvarlı.

Üst sınıf bir Mercedes, bir BMW ne veriyorsa neredeyse ona yakın düzeyde sürüş desteği, elektronik yardım, iç mekân kalitesi veriyorlar.

Mesela bu hafta denediğim ve aşağıda izlenimlerimi okuyacağınız Opel’in yeni Insignia’sı.

Hakan Özenen arayıp, “Aşağıda senin için bir Opel Insignia bıraktılar. Bu hafta onu deneyeceksin” deyince, akşam iş çıkışı gazetenin bahçesinde Insignia’yı aramaya başladım.

Ara ki, bulasın.

Sonunda kapıdaki güvenlik görevlisine, “Benim için bir otomobil getirmişler. Nerede?” diye sordum.

Delikanlı güldü, “Fatih Abi, tam arkanda, hatta galiba ona yaslanıyorsun” dedi.

Salaklığıma ben de güldüm.

Üzerinde bir Opel amblemi var ama otomobil Opel’e benzemiyor. BMW desen stop lambalarına bakıp inanırım. Audi A7 desen, C sütunun inişi ve arka eğiminden dolayı “Evet Audi” derim. Önden baksam, geniş ızgara’ya aldanıp Mercedes, çekik farlara bakıp yine “Audi mi acaba” derim. Ama yemin ediyorum Opel demem. Insignia hiç demem.

Bir kere otomobil, eski Insignia’dan hayli uzun ve geniş görünüyor.

Aslında eskiye oranla topu topu 5 cm uzamış, ama yükseklik de 4.5 cm düştüğü için otomobil çok daha uzun görünüyor.

Genişlik de 1 cm kadar artmış ama aynı etki burada da söz konusu.

Test ettiğim otomobil beyaz. Bir de metalik gri veya füme falan olsa iyice bıçak gibi olacak.

Jantlar ise Opel’lerde görmeye alışık olmadığımız kadar avangard bir tasarımın eseri.

Önden görünüşte ise büyük ve yatık ızgaranın iki yanında ince çekik farlar ve geniş bir kaputun arkasında yatık ön cam geriye doğru uzuyor.

Tasarım Opel’in bir süre önce tanıttığı Monca konseptine çok benziyor. Biraz ehlileştirilmişi.

Yine de yanda vahşi çizgiler yok değil. Kapıyı açarken, ağır oturaklı bir otomobil olduğu hissi güçleniyor. İçi oldukça geniş. Otomobilin yüksekliği azalmış olmasına rağmen baş mesafeleri artmış.

Bu da koltukların biraz daha aşağı çekildiğinin ve genel olarak ağırlık merkezinin de bayağı aşağı indiğinin göstergesi.

ŞERİT ASİSTANI BAŞARILI ÇALIŞIYOR

7 bin TL’lik bir aksesuvar olan spor deri koltuklar çok şık. Ancak genel olarak tercih edilir mi emin değilim. Çünkü bayağı bayağı sportif. Göstergeler analog-dijital karışımı. Son zamanların otomobillerinde pek rastlamadığımız yağ harareti ve alternatör göstergeleri de var. Bayağı şık. İngilizvari bir havası var göstergelerin. Dashboard baştan sona çok şık duruyor. Ortadaki 8 inçlik bilgi ekranı yeterli büyüklükte ve yazılımı çok çok iyi. Gerçi Opel son yıllarda bu konuda çok başarılı, ama şimdi bunu adım daha ileri taşımış. IOS ve android cep telefonlarıyla uyumlu bir sistem mevcut.

Havalandırma Audi tarzı. Gayet iyi. Ses düzeni ise Bose. Aklınıza gelebilecek her türlü sürüş desteği var. Şerit tutma asistanı, şerit ihlal uyarısı, kör nokta uyarı sistemi, ön-arka kameralar, park asistanı, çarpışma uyarı sistemi, yaya uyarı sistemi, adaptif cruise kontrol gibi ne ararsanız mevcut ve pek çok markaya oranla çok daha başarılı çalışıyorlar.

FİYATI AZ DEĞİL AMA SUNDUĞU İMKÂNLARA GÖRE ÇOK DA DEĞİL

Yeni Insignia gerçekten şahane bir otomobil olmuş.

Diyeceksiniz ki: “Abartma.”

Vallahi Peugeot 3008’i yazdığım zaman bazı okurlar “Abarttın” demişlerdi.

O otomobil, yılın otomobili seçildi. Bu da seçilirse hiç şaşırmayın. Ben son yıllarda Ford Mondeo’yu makul fiyata iyi bir makam otomobili olarak gördüğümü söyledim hep.

Şimdi Insignia bu bayrağı Mondeo’nun elinden alabilir. O kadar iyi olmuş. Insignia, 5 farklı seçenekle pazarda olacak. Bunlardan 3’ü benzinli. 1.5 litrelik turbo motorlu 165 beygir ve 250 nm tork veren iki donanım seviyesi ve 2 litre turbo motorlu 260 beygir ve 400 nm tork üreten bir üst model. Dizellerde ise 2 seçenek var. İkisi de 1.6 litre motora sahip. 136 beygir gücünde. Fiyatlar 125 bin TL’den başlıyor ve 2 litre benzinli modelde 276 bin TL’ye kadar çıkıyor. Benim denediğim model dizellerin üst modeliydi.

Onun da başlangıç fiyatı 167 bin TL. Premium tasarım paketi ve spor deri koltuklarla, bir de açılır tavanla 205 bin TL. Az desen az değil, ama sunduklarına göre çok değil.

İYİ BİR ALMAN PERFORMANSI VAR, YOL TUTUŞU VE GÜCÜ YETERLİ

İç mekânda bol bol deri ve deri havalı plastik kullanılmış. Arada yine çok şık siyah gri damarlı ahşaplar var.

Deri spor koltuklardan sürücü için olan biraz daha fonksiyona sahip elektrikli. Diğerleri de elektrikli. Hepsi ısıtmalı, ön koltuklarda havalandırma da mevcut. Arka koltuklar ise rahat ve diz mesafeleri bir üst sınıf otomobillere yaraşacak derecede geniş. Sanki Insignia Long gibi olmuş. Otomobilin görüntü ve iç mekân kalitesi muhteşem, ama doğrusu motorundan çok ümitli değildim. 1.6 litre dizel motor 136 beygir gücünde ve 320 nm torka sahip görünüyordu ve ben bunun bu koca otomobil için yeterli olmayacağı kanaatindeydim. Motoru çalıştırınca çok hafif bir dizel sesi duyuldu, ama kapıyı kapatınca o da kayboldu. Gayet sessiz. Gaza bastım. Hiç de fena değil.

7 LİTRE TÜKETTİ

Hele kalkıştan sonra anayola çıkınca otomobil iyice rahatladı. Galiba beygirler sütçü beygiri değil, katana. Tamam muhteşem bir ataklığı yok, ama rahatsız edici bir güç sorunu da yok. Şanzıman ile motor arasındaki ilişki oldukça iyi. Belli ki, birbirleri için yaratılmışlar. Tüketim de makul. 100 km’de makul bir sürüşle 7 litre civarında yakıt harcadı.

Alçalan ağırlık merkezi otomobil yol tutuşuna da yansımış. Bu konuda Almanların alayı iyidir ama Opel de çok iyiler arasına girmiş. Frenler de başarılı. Gece sürüşünde otomobil iç aydınlatması da sınıf atlamış. Çok şık bir iç aydınlatma var, fakat farlar daha da iyi. 32 led ampülle sağlanan far aydınlatması, yola uyum sağlıyor ve gerekli bölgeleri aydınlatıyor, karşıdan gelen ışığa göre kendini ayarlıyor. Kısa uzun far seçimlerini ise isterseniz otomatik olarak gerçekleştiriyor.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları