Kışkırtıcı eğlence

Fiyatı 120 bin Euro’dan başlayıp, 200 bin Euro’ya kadar gidiyor. Ucuz mu? Değil ama benzer güçteki Avrupalı rakiplerinin hemen hemen yarı fiyatı. Havası ve eğlencesi ise onlardan aşağı değil.

Ne yalan söyleyeyim, Yeni Mustang’i denemek çok istiyordum.

Türkiye’ye geleceği ilan edildiği günden beri Hakan Özenen’e “Bir tanesini deneyelim” deyip durdum.

Ancak uzun süre boyunca Yeni Mustang’e erişmek mümkün olmadı.

Sonunda test için bir adet Mustang Convertible geldi ve ben niye bu kadar zamandır bize gelemediğini anladım.

Diyeceksiniz ki, Mustang’i bu kadar denemek istemek neden!

Haklısınız, şunu deneyeyim, bunu deneyeyim diye bir ısrarım hemen hemen pek olmuyor.

Mustang’i istememin nedeni ise nostaljik. Benim çocukluğum Mustang’e hayran olarak geçti. İlk Mustang yollara çıktığında ben 2.5 yaşındaydım. Daha ilkokulda otomobil takıntılı bir hale geldiğimde ise Mustang gerçekten çok havalı bir otomobildi.

Ancak benim bir Mustang sahibi olmam, 1980’leri buldu. Aldığım bir Mach 1 Boss beni hayal kırıklığına uğratınca, Hıncal Uluç’un zaman zaman “Bu manyak güzelim otomobili çöpe attı” dediği 1968 model Mustang GT 500 Fastback’i aldım.

Kötü durumdaki otomobili 1 yıldan fazla süren bir uğraşla şahane bir hale getirdim. Fakat daha sonra otomobil iki kez üst üste çalınmaya kalkışılınca ve camı çervesi indirilip, koltukları ve dashboard’u paramparça edilince bir tekneye takmak üzere Shelby Cobra motorunu çıkardım ve kalanı da Hıncal Uluç’un dediği gibi çöpe attım.

Bir daha da Mustang’lere dönüp bakmadım bile. Ta ki, Mustang o günleri hatırlatan retro Mustang’leri yapmaya başlayıncaya kadar. Hele hele son olarak Ford’un yeni Mustang’i Avrupa’ya uygun bir hale getirip Avrupa’da da pazarlayacak olması beni gerçekten heyecanlandırdı.

Çünkü “Avrupai Mustang” demek şu anlama geliyordu: Alçaltılmış ve sertleştirilmiş suspansiyon. Daha iyi bir yol tutuş. İç mekânda azalan plastik ve artan plastik kalitesi. Uzun bir bekleyişten sonra Hakan Özenen, ki kendisi Türkiye’nin en iyi ve en güvenilir otomotiv yazarıdır, müjdeyi verdi. “Fatih Mustang yarın sende” Vallahi de billahi de çocuk gibi sevindim. Ve otomobil geldiğinde sevincim iki kat arttı. Çünkü gelen Mustang hem 5 litre motorlu ve bir Amerikan’ın olması gerektiği gibi 8 silindirliydi, hem de şahane bahar günlerine uygun bir convertible’dı.

Dış görünüşü uzun uzun anlatmayacağım. Fotoğraf zaten anlatıyor ama 1960’ların sonunun ve belki 1970’in izlerini çok derinden taşıyan, şahane bir retro dizaynı var. Elbette biraz daha büyümüş, biraz daha irileşmiş ama havası çok yakın. Yani güzel. Ön görünüm yolları yemeye hazırlanan aç bir canavar gibi, ağzını açmış bekliyor. Tabii çağın gereği farlar xenon. Arka taraf ise yine eski günleri hatırlatan stoplar ama bu kez led lambalı ve çok şık. Tabii asıl değişim Mustang’in içinde. Bir önceki modele göre bile büyük bir yenilik var. İçerde deri kullanımı artmış, bir önceki modelin berbat ve kalitesiz plastikleri gitmiş, yerine Ford’un Avrupalı binek otomobillerinde kullandığı kalitede donanımlar gelmiş. Butonlar Ferrari, Maserati, Lamborghini kalitesinde. ALFA 8C’nin prototipinde koyup, seri üretimine koymadığı güzel butonları andırıyor.

Göstergeler nostaljik bir havada ama yenilenmiş, renklenmiş. Otomobilin bilgisayarı ise Formula 1 otomobillerinde sürücülerin ihtiyaç duyduğu bilgileri, Mustang sürücüsünün önüne getirecek seçeneklere sahip. Otomobilin içinde bir Amerikan baltalığı da mevcut ki, bu Mustang’i sempatik hale getiriyor. Tabii Mustang’in en hoş tarafı sürüşü.

 

4 DEĞİL 2 KİŞİLİK

Otomobil görünüşte 2 artı 2 olsa da 4 kişiye pek uygun değil. Arkada oturmak bir yetişkin için neredeyse imkânsız.

 

3

 

GÜÇ KONTROL TECRÜBESİ OLAN BU OTOMOBİLİ KULLANSIN

Ford, Türkiye’ye iki motor seçeneği ile getiriyor. 2.3 litre ecoboost motorlu 317 beygir ve 5 litre V8 421 beygirlik iki seçenek. Benim denediğim 5 litrelik motor gerçekten muazzam. 421 beygirin tamamını hissediyorsunuz hem de hissetmeden! 4.7 saniyede 100 kms sürate çıkıyor. Tabii şunu da söyleyeyim, yeni ehliyet almış ve acemi gençlere çok uygun değil. Langırt diye bir ağaca ya da duvara girebilirler. Biraz güç kontrol tecrübesi gerektiren çok güzel bir otomobil olmuş.

 

9

 

BOŞLAMAYA GELMEZ PİSTE DİKKAT

Otomobili pist modunda kullanmak ama çok çok dikkatli olmak lazım, çünkü ne kadar Avrupalılaşmış olsa da Mustang’in kalkış sırasında kıçı başı dağılıyor. Boşlamaya gelmez. Otomobilin bunun dışında normal, konfor ve spor sürüş modları da var. Her modda motordan ciyak ciyak bağırmayan, İtalyanlar gibi yaygara yapmaktansa Aston Martin’ler gibi pes perdeden şarkı söyleyen ama Aston Martin’e oranla biraz daha Joe Cocker’vari bir ses geliyor ki, tadından yenmiyor.

Otomobilin üzerini açmak ise eski Mustang’lerle karşılaştırılmayacak kadar kolay. Tavanı ön cama kilitleyen kolu çevirdikten sonra bir düğmeye basarak tavanı 30 saniyeden kısa bir sürede açıp kapatabiliyorsunuz. Ancak bunun için tam olarak durmak gerekiyor.

 

Erişilebilirlik Araçları