Dacia Duster

 

Ucuz etin yahnisi olmaz diye bir laf vardır ya, Bu lafa çok inanırdım, Ama galiba istisnalar var,

O istisnalardan biri de Dacia Duster galiba,

Dacia benim için bizim Renault 12 ‘nin romanya ‘da üretileniydi,

Sonra Renault bu üretim tesisine biraz yatırım yapma ve farklılaşma yoluna gitti,

Başta ucuz ama çok da albenili olmayan otomobiller çıktı ortaya,

Sonra ise bugün sizler için denediğim Duster,

Bence Duster , Dacia ‘nın geleceği açısından çok olumlu sinyaller veriyor,

Duster ‘ı uzun süreden beri denemek istiyordum ancak her gelen otomobili sattıkları için ellerinde bir türlü bir tane bulamadım deneyecek,

Sonunda bu haftaya kısmet oldu,

Sayfada gördüğünüz Dacia Duster, modelin en üst seviyesi olan Laurente ‘nin 1,5 litre dizel motorlu olanı,

Dacia Duster dışardan baktığınız zaman oldukça şık bir otomobil, Hele hele yolda ilk kez arkadan gördüğümde "Nu be be"ç diyerek dibine kadar girmiş, spor bir markanın arazi otomobili zannetmiştim,

Gerçekten de özellile arkadan bakınca şişik çamurlukları, yola yayılan haliyle bana ne yalan söyleyeyim Lamborghini ‘nin Cheetah diye de bilenen M400 ‘ünü hatılatmıştı,

Bunun bir Dacia olduğunu öğrendiğimde gerçekten şoke olmuştum,

Bu hafta test ettiğimiz Duster dış görünüm olarak hayli donanımlı, Tepedeki port bagaj rayları, kapılardaki aksesuarlarla oldukça iyi görünüyor,

Duster ‘in içine girdiğinizde dışardaki modern görüntünün biraz kaybolduğunu ve "Back to the basics" durumu olduğunu görüyorsunuz, Yani otomobilin içi oldukça sade, daha doğrusu biraz "Geçmişten kalma"

Hemen hemen her şey bir önceki jenerasyona ait gibi duruyor, Sanki içini 70 ‘lerde veya 80 ‘lerin başında yapmışlar gibi,

FGöstergeler, havalandırma, ses sistemi dersek ayıp etmiş olacağımız radyo cd çalar, hepsi biraz geçmişte gibi, Han bir kaset çaları eksik sanki,

Ancak iç hacim oldukça geniş, rahat ve aydınlık,

Deri koltuklar, elektrikli camlar bu modelde standart,

El freninin hemen altında otomobilin 4×4 kontrolleri var, İsteğinize göre 2 çeker veya 4 çeker olarak kullanabiliyorsunuz,

Kontağı çevirdiğiniz zaman dizel motorun sesi hemen kendi belli ediyor, Ne çok sessiz, ne çok gürültülü, Ancak performans olarak şaşırtıcı 1,5 litre commonrail turbo dizel motor 109 beygir ve 240 nm tork üretiyor, Kağıt üzerinde çok da fazla görünmeyen bu güç, Duster ‘ı gerçekten çok iyi götürüyor, Kalkışta ve 120 kms sürate kadar hiç bir sorun yok, Motorun gücü oldukça yeterli, Hatta daha üst sınıftaki pek çok dizel motorlu otomobilden daha iyi,

Duster ‘ın kullanımı da hayli keyifli, Otomobil 170 kms ‘ye kadar sorunsuzca hatta gayet ivmeli bir biçimde çıkıyor ama her nedense orada devir tükeniyor ve daha fazla gitmiyor, Sanki gidecekmiş gibi yapıyor ama gitmiyor,

Fakat sürüş dinamikleri oldukça iyi, Yol tutuş başarılı, Virajlarda yumuşak süspansiyondan ötürü biraz fazla yatsa da, bu yol tutuşu etkileyecek düzeyde değil,

Frenler önde disk arkada kampana fren olmasına rağmen hayli başarılı, Sert frende kafayı fazla eğiyor ama yoldan çıkmıyor, çizgisini bozmuyor,

Otomobil sessizlik konusunda iyi sayılmaz, İçeriye hem bir miktar motor sesi alıyor hem de yüksek süratte rüzgar ses oldukça fazla,

Sonuç olarak 40 bin liranın biraz üzerindeki fiyatıyla, alternatifi zor bulanacak bir 4×4,

Şahsi kanaatimi sorarsanız, piyasada bunun neredeyse 2 misli fiyata satılan pek çok 4×4 ‘e tercih edilecek bir otomobil duster,

Duster ‘ın gösterge paneli ve iç donanımı biraz eski model, Özelikle havalandırma ve radyo oldukça nostaljik duruyor,

Tabii pek çok pahalı Amerikan otomobili de aynı havada olduğu için fiyatın beliryeci olduğu yerlerde bu gibi şeyleri normal karşılamak lazım, Çünkü her şeyin bir bedeli var ve bunu fiyata ister istemez yansıyor,

Tabii işin gerçeği ne kadar az elektronik o kadar az sorun, Duster ‘ın içindeki aksesuarlar yeterli konforu sağlıyor, Sadece lüzumsuz denilebilecek oluncuklar yok, Bir de ses sistemi greçekten kötü, Ama işin iyisi eski günlerde olduğu gibi güzel bir radyo cd çalar alıp, yerine takabilirsiniz,

Duster, içinde oldukça geniş bir mekan sunuyor, Bagaj oldukça geniş, Yatan koltuklarla bu genişlik iyice artabiliyor, Ama en inanılmazı Duster ‘in müthiş yük kapasitesi kendi ağırlığından daha fazla yük taşıyabiliyor, Üstelik içindeki basitlik, yük taşıma sırasında otomobile acımanızı gerektirecek bir durumu da ortaya çıkarmıyor,

Bu otomobilde şaşırtıcı olan hem şık, hem basit, hem işlevsel olanın bu kadar başarıyla biraraya getirilmiş olması,

Bana göre Renault, kendi markasıyla ürettiği Kaleos ‘tan daha başarılı bir iş yapmış Dacia Duster ‘da,

Belki biraz daha çağdaş bir iç donanımla, biraz daha yüksek fiyata bir model daha çıkarabilirlerdi, bunu nedense yapmamışlar,

Duster ‘ın bende yarattığı hava uzun yıllar eskimeden, fazla sorun çıkarmadanr kullanıbalicek bir otomobil gibi göründüğü,

ARTILAR

Fiyatı

Dış görünüm

Sadelik

Geniş iç hacim

Yüksek taşıma kapasitesi

EKSİLER

İç donanımın çağdışı olması

Baz modelin neredeyse yüzde 50 fazsalı fiyat

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları