Türkiye’deki iktidar partisinin “amansız düşman” bellediği Beşar Esad, Birleşmiş Milletler’e bir mektup yollamış.
Mektubunda diyor ki, “Suriye’deki YPG bir terör örgütüdür. Suriye’yi bölmeye amaçlamaktadır”
Esad aynı mektupta YPG’nin Suriye’de insan hakları ihlallerinin de sorumlusu olduğunu belirtmiş.
Peki biz bu mektubu nereden biliyoruz.
Esad’ın ajansı SANA açıklıyor da oradan.
Bu mektupla beraber ortaya çıkan durum şu:
“Ortadoğu’da hemen hemen her konuda aynı fikirde olduğumuz tek bir ülke var. O ülke Suriye.”
Ancak ortada olan bir durum daha var.
Türkiye’nin bugün açıkça düşman olarak gördüğü tek ülke var o da Suriye.
İlginç bir durum ama fiili durum tam olarak bu. Perde arkasında Suriye ile bir görüşme olup olmadığını bilemem varsa nasıl seyrettiğini de…
– Ancak Suriye’nin toprak bütünlüğü hem bizim için hem Suriye için önemli iken…
– Esad’ın ülkenin tamamına hakim olması bölgede Türkiye’nin çıkarlarına en uygun durum iken…
– YPG konusunda Türkiye’nin tezlerinin aynısını ülkenin yasal iktidarı da savunuyor iken…
Biz bu ülke ile niye hâlâ düşmanız, bu ülkenin rejimi ile niye hâlâ hasımız?
Benim bunu anlamam mümkün değil.
Üstelik de Suriye politikasının tüm günahı AK Parti’den ayrılarak “hain damgasını” da yiyen Davutoğlu’na fatura edilmişken…
Bu inat yerli ve milli bir inat mıdır!
***
Çok mantıklı
Mantık ders kitabından Mahmut Tuncer’in çıkması herkesi çok şaşırtmışa benziyor.
Beni zerre şaşırtmadı.
Türkiye’nin yeni durumuna en uygun durum budur.
Yeni Türkiye’nin mantığı tam da bunu emreder.
Yeni Kalite anlayışımızı tam olarak karşılayan bir duruma niye tepki gösteriyorsunuz ki! Mantıksız mısınız!
***
Futbol üzerine bir iki kelam
Fenerbahçe, Başkanının önce cumhurbaşkanı sonra da Federasyon başkanı ile samimi pozlar verdiği bir haftada farklı yenilince “Fenerbahçe’de sorun ne?” soruları geldi. Fenerbahçe’de sorun belli: Ersun Yanal.
Bir yandan iyi hoca gibi görünüyor ama bir yandan da kendini iyi zanneden her hocanın yaptığı hataları yapıyor.
Şapkadan tavşan çıkarmaya çalışıyor.
Fenerbahçe ile ilgili herkesin ortak bir fikri var.
Oyuncular yerlerinde oynamıyor.
Evet doğru.
Çünkü Yanal herkesi farklı pozisyonlara yolluyor.
O zaman da ortaya bir çorba çıkıyor.
Bazı pozisyonlar için oyuncu eksiği olabilir. O zaman sadece o pozisyonda bir sıkıntı olur ve oraya başka pozisyondan birini kaydırırsın.
Ama herkesin yerini değiştirince iş zıvanadan çıkıyor.
En üzüldüğüm ise genç kaleci Altay oldu
Haftalardır çok iyi maçlar çıkaran Altay, tam da Volkan’ın takımda teknik heyete dahil olduğu hafta büyük hatalar yaptı…
Yazık.
Hakem Halis Özkahya’nın iki penaltılık pozisyonda VAR’a gitmemesi ise dikkat çekici idi. O a ayrı.
Her halde başta söz ettiğim fotoğrafların etkisi olsa gerek.
Bu arada Galatasaraylı dostlarım Fenerbahçe’nin durumuna bakıp sevinmesinler.
Onca transfere rağmen bugün Türkiye liginin en kötü futbol oynayan takımı Galatasaray. Bu kadar iyi bir kadroya bu kadar vasat altı bir futbol oynatmak başarı olsa gerek.
***
Hişt hişt sakin ol
Bein Sports’da bir Melih Şendil vakası var yıllardır.
Bu genç kardeşimiz fanatik bir Fenerbahçeli.
Amigo düzeyinde.
Mahzuru yok elbet ama bunu anlatımına da yansıttığı için Galatasaraylıların tepkisini çekiyor.
Bu konuda uyarılmış olmalı ki, bu hafta da Kasımpaşa karşısında çok fanatik bir Galatasaraylı gibi davrandı ve Kasımpaşa’nın haklı eleştirilerine neden oldu.
Oysa bu delikanlının yapması gereken basit.
Sakin sakin maç anlat.
İlle birini tutman gerekmiyor anlatırken.
***
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Olmaya karar vermeden olamayacağımızı anladığımız zaman.
