Az siyaset

Sevgili okurlar.

Bugün, yani pazar pazar kafanızı siyasetle fazla ütülemek istemiyorum.

Geçen hafta saatlerden söz ettik.

Gelen maillerden anladım ki, hoşunuza gitti pazar günü böyle şeyler okumak.

O zaman devam edelim bari.

Saatleri yine yazarız.

Çünkü haklı eleştiriler vardı.

“Niye Lange Söhne gibi müthiş bir saati yazmadım” diye sitem eden ya da “Ayıptır ayıp Jaeger le Coultre atlanır mı” diye kızan.

Onları da bir ara yazacağım merak etmeyin.

Ama bugün farklı bir mevzuya girdim.

Umarım beğenirsiniz.

***

Trump’a bakıp fazla rahatlamayın bence

Kafanızı siyasetle ütülemeyeceğim dedim ama bir iki kelam da etmek lazım.

Mesela Japonya’da Başkan Erdoğan ile Başkan Trump görüştü, herkeste bir rahatlık.

“Oh, tamam S400 meselesini kazasız belasız atlattık. F 35’ler de gelecek. “

O iş öyle değil arkadaşlar.

ABD’deki başkanlık sistemi bizdekine pek benzemiyor.

Trump öyle der, Senato tam tersini yapabilir.

Ayrıca Trump’ın da samimiyetinden pek emin olmayın.

Hatta hiç emin olmayın.

Yüze gülüp tam tersini yaptığı çok görüldü.

S400 meselesini bazılarının beklediği kadar ağır olmasa da sıfır hasarla atlatacağımıza ben pek ihtimal vermiyorum…

***

Kralların bardakları, bardakların kralları

Maşallah memleketimizde son yıllarda mebzul miktarda şarap yazarı oluştu. Bilen bilmeyen herkes uzman. Bildikleri üç beş kelimeyle her türlü şarabı analiz edebiliyor, üzerlerine ahkâm kesebiliyorlar.

Ne yazık ki benim böyle derin bir şarap kültürüm yok. Hoşuma gidiyorsa içerim. Gitmiyorsa parasını verdimse boşa gitmesin diye yine içerim. Tanen, manen, gövde zart zurt anlamam.

İçerim, polemiğe girmem.

Şarap konusunda seçici değilim anlayacağınız ama şarap bardağı konusunda, daha doğrusu genel olarak bardaklar konusunda biraz seçiciyimdir.

İçinde şarap da olsa, su da olsa, süt de olsa bardak dediğin güzel olmalı.

ŞIK BİR MASANIN EN ÖNEMLİ UNSURU

Hele hele misafir ağırlayacağım şık bir sofraya koyduğum bardaklar kesinlikle güzel olmalı, kaliteli olmalı diye düşünürüm.

Şık ve kaliteli bardaklar hem kullanımda keyif verecektir hem de bir masanın gerçekten güzel olmasını sağlayacaktır.

En iyi masa örtülerini, en kaliteli tabakları, en pahalı gümüş çatal bıçakları kullansanız bile masanın belirleyici unsurlarından biri, belki de birincisi bardaklardır. Bardak kötü ise sofra ne yapsanız dikiş tutmaz.

Hele hele masada bir kişi için en az üç bardak bulunacağı göz önüne alınırsa, masanın gerçek güzel görüntüsünü sağlayan bardaklar olacaktır.

O yüzden size bugün bardaklardan bahsetmek istiyorum.

Bir bardak takımında en azından bir şampanya, bir beyaz şarap, bir kırmızı şarap ve bir de su bardağı olması gerekir. Bazıları farklı kırmızı şaraplar için farklı formlarda bardak da isteyebilir ama ben o kadarına gerek olduğunu düşünmem. İçilecek kırmızı ya da beyaz şarap zaten baştan belli ise masaya ona en uygun kırmızı ve beyaz bardaklarını koyarsınız olur biter.

Yok ama abartmaya kalkarsanız, tatlı ile içilecek şarap için de ayrı bir bardak gerekir ki, o zaman da masa biraz fazla kalabalıklaşmış olur.

Gelelim bu bardakları nereden alabileceğinize.

YERLİ VE MİLLİ NUDE

Elbette ki, Türkiye’de hiç fena olmayan kadeh ve bardaklar imal ediliyor. Bunların da kaliteli olanları var, şık olanları var. Paşabahçe’nin çok güzel bardakları olduğunu itiraf etmeliyim.

Yerli ve milli bardağımız “Nude” yıllar içinde şarap gibi olgunlaştı ve muhteşem bir kadeh üreticisi oldu.

Avusturya’nın Riedel’ını solladı geçti. Hiç tereddütsüz masaya koyacağınız şahane bir kadeh haline geldi.

Bugün artık Paşabahçe’nin ayrı marka olarak konumlandırdığı Nude bardak ve kadehler dünyanın en iyileri arasında.

Hatta geçenlerde “Dünyanın en iyi lokantası” seçilen Mirazur’da Arjantinli süper şef Colagreco’nun da tercihi Nude bardaklar.

O kadar iyi yani.

Ama mesela Ertuğrul Özkök’ün bir aralar her fırsatta çok övdüğü Kerim Raşid tasarımı bardakları hiç tavsiye etmem.

Bir tasarım olarak çok güzeller, dekoratif olarak şahaneler, heykel gibiler ama şarap bardağı olarak çok kullanışsızlar. Biblo olarak istiyorsanız alabilirsiniz ama kadeh olarak asla.

Benim tercihim düz beyaz ve üzeri işli olanlardan yanadır her zaman. Ama St. Louis’nin ve Baccarat’nın renkli kristallerine de bayılırım.

TAKIM AYNI MARKANIN ÜRÜNLERİNDEN OLUŞMALI

Tabii bu söylediklerim sadece sofraya koyacağınız bardak faslı.
Bunun dışında mutlaka viski bardaklarınız, votka şat bardaklarınız, martini kadehleriniz ve konyak bardaklarınız da olmalı.
İyi bir karaf ve iyi bir sürahi de olmazsa olmaz. Aşağıda saydığım markaların tümünde bu ürünleri de bulmanız mümkün. Sofradaki bardak takımınız aynı markanın ürünlerinden oluşursa iyi olur. Diğerlerini ise farklı markalardan ve modellerden keyfinize göre seçebilirsiniz.

İyi bir bardak takımı dediğimiz zaman, 12 kişilik bir takımda minimum 72 bardak demektir.

Bu kadehlerin en iyileri ise bana göre bu sayfadaki gibi sıralanır.

ST. LOUIS

Bana göre şarap bardaklarının ya da tüm bardakların “kralı” bir Fransız üretici olan Saint Louis’dir. 1586 yılından bu yana başta bardak olmak üzere çam ürünleri üreten firma, dünyanın en iyi, en şık ve en kaliteli şarap bardaklarını üretir. Klasik, art nouveau, modern, düz renkli, işlemeli, varaklı her tür bardağı St. Louis’de bulmak mümkündür. St. Louis’de istediğiniz gibi şık bir bardak bulamıyorsanız büyük ihtimalle öyle bir bardak zaten yoktur. Tavsiyem elle hafif desenlendirilmiş düz beyaz bardaklar. Çok abartılı modelleri dışında ortalama olarak her bir bardak için Fransa’da kadeh başına 200-300 Euro seviyesi uygun olacaktır. Yani 12 kişilik bir mini takım için 10 bin Euro civarı bir parayı gözden çıkarmak gerekir. Tam bir takım ise 25 bin Euro civarında bir paraya mal olur.

Yine tavsiyem, her bardak için en az üç hatta dört yedek bulundurmaktır. Kolay kolay kırılmazlar ama kırıldığı zaman aynısını bulmak bazen zor olabilir.

St. Louis’nin Tommy modeli şarap kadehleri. Tam bir klasik.

BACCARAT

Fransızların bir diğer efsane bardak markası da Baccarat’dır. Love Stroy filminden de hatırlayabileceğiniz bu marka da tam 250 yıldır bardak üretir. Çok şık ve çok kaliteli bardakları düz, işlemeli veya renkli olabilir. Fiyatları kabul edilebilir ile uçuk arasında gezer.

250 Euro’dan başlayıp 3 bin Euro’nun üzerine kadar çıkan bardakları vardır.
Bence gereksiz pahalılıkta bardaklardır. Ancak sofraya koyduğunuz zaman “Ben buradayım” dedirtecek kadar güzeldirler.

Renkli işlemeli olanları sanat eseridir. Ben yine de renksiz olanlarını tercih etmenizi öneririm. Baccarat bardaklarla 12 kişilik bir takım düzmek size en az 15 bin Euro’ya mal olur. Param çok nereme süreyim diyorsanız, bu miktarı 150 bin Euro’ya kadar çıkarabilirsiniz.

Baccarat şampanya kadehleri.


Baccarat’da El işi yaldızlama.

WATERFORD

1783’ten bu yana bardak üreten Waterford bir İrlanda markasıdır.

Abartılı işlere yönelmek istemeyenler için sonraki tercih olabilir.

Çok kaliteli kristalden, çok iyi işçilikli bardaklar, kadehler üretirler.

Waterford’un da renkli kristalleri vardır ama renksiz olanları ile ünlenmiştir. Çok zarif, modern veya klasik işlemeli bardakları vardır.

Fiyatları ise bir ölçüde daha makuldür. İyi bir Waterford kadehi ortalama yaklaşık 70 Euro fiyatlarla bulabilirsiniz.

RIEDEL

Avusturyalı üretici 1678’de kurulmuş. Dünyanın neredeyse tüm şık restoranlarının kadeh tedarikçisidir. Her şarap türüne özel o kadar çok tasarımı var ki, insana kafayı yedirtir. Riedel’den hiç kadeh almamamın nedeni seçememek. İyi bir Riedel 120-130 Euro civarında. Benden size söylemesi Riedel alacağınıza Nude alın. Bana göre artık bizim Nude’umuz daha iyi.

MOSER

Kristal denilince Bohemia, Bohemia denilince Moser. Çeklerin 160 yıllık cam üreticisi, bardak ve her türlü cam aksesuarda çok çok iyidir. Gözünüzü kırpmadan alabileceğiniz bir üründür. Fiyat skalası değişken. Diğerlerine göre daha dayanıksız olduğunu söylemeliyim.

MODERN VE KLASİK ÜRÜNLERİ MEVCUT

KOSTA BODA

Tarihi 1762’ye uzanır. Son yılların en popüler markalarından. İskandinav tasarım anlayışına sahip ürünlerin yanı sıra klasik ve neo klasik ürünleri de mevcuttur. Hem kaliteli hem sağlamdır. Tek sorunu uzun kullanımda sıkıcı hale gelebilecek modellerinden satın almış olmaktır. Fiyatları 50 Euro civarından başlar.

NOT: Bu yazı birkaç yıl önce yazıldı. Geçen haftaki saatlerle ilgili yazımdan sonra niye böyle şeyler yazmıyorsun diye çok talep gelince, bu eski yazıların yeterince görülmemiş olduğunu anlayıp, biraz tazeleyerek yeniden yayımlayayım dedim.

***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dumansız ateş olabileceğini unutmadığımız zaman.

Erişilebilirlik Araçları