Bir ödül ve ağlatan bir mektup

ÖNCEKİ gün, şimdiye kadar aldığım tüm ödüller arasında beni en mutlu edeni aldım.

Türk Fizik Derneği, 33 yıldır her sene “Fizik Kongresi” düzenliyor.

Türkiye’den ve dünyadan kimileri Nobel Ödülü sahibi 900 civarında fizikçi bu kongreye katılıyor.

Bilimsel tartışmalar yapılıyor.

Her yıl başarılı fizikçileri ödüllendiriyorlar ve arada sırada da “özel” bir ödül veriyorlar. Bu yıl yine bir özel ödül vermeyi kararlaştırmışlar ve ödülü de pazar akşamları bilim konularıyla ilgili yaptığım “Teke Tek Özel” programına vermeyi uygun bulmuşlar.

Sevgili Kenan Tekdağ’ın desteğiyle, İlber Ortaylı ve Celal Şengör’ün varlığıyla, Türk bilim dünyası mensuplarının çok önemli katkı ve özverileriyle bu ödülü almaktan gurur duydum.

Ve ödül törenine giderken yolda e-postalarıma bakıyordum ki şöyle bir mektup geldi:

“Yaptığınız program sayesinde otistik olan kardeşim, bilim adamlığına merak sarmış vaziyette. Toplum tarafından dışlanan 12 yaşında bir çocukla şu an evde insanın evrimini tartışıyoruz.

Çeşitli bilim adamlarının hayat hikâyelerini okuyarak dersler çıkarıyor ve bunları not ediyor, sadece hayat hikâyelerini öğrenmekle kalmıyor, bu insanların yaptığı buluşları nasıl yaptıklarını da düşünüyor.

Otistik olduğu için sürekli dışlanan, evde kitaplarıyla can çekişen kardeşime bir umut oldu sizin programınız. Celal Şengör ve İlber Ortaylı’ya bakarak ‘Ben de Celal Şengör gibi bilim adamı olup cemiyetime en iyi şekilde hizmet edeceğim’ diyor.

Yeni programlarınızı dört gözle bekliyoruz. Hepimiz biliyoruz, medyanın üstünde bir demir yumruk sürekli dolaşıyor ama sizin gazeteciliğinize güveniyoruz. Celal Şengör ve İlber Ortaylı gibi bilim adamlarımızı çocuklarla ve gençlerle tanıştırmak 2-3 tane siyasetçinin televizyonlarda saatlerce anlamsız konuşmasından çok çok daha değerlidir. Teşekkürler.”

Bu mektup belki daha da önemli bir ödül.

**************

SERVİS ŞOFÖRÜ ADAM HAMİLE ÇIKAR MI?

BU köşeyi izleyenler, konuları tek taraflı ele almaktansa karşılıklı bakış açıları üzerinden konuşmayı, yazmayı sevdiğimi bilirler.

Özellikle büyük kentlerimizde yıllardır dile getirdiğimiz öğrenci servisi meselesinin de farklı tarafları var.

Ve bakın bu da “bir servis aracı sürücüsünün” anlattıkları.

Savunma değil.

Gerçekler.

“Fatih Bey, sizi TV ve gazetede takip etmekteyim.

Bu sektörde çalışmaktayım.

Servisler konusunda yerel yöneticiler ile devlet kanalında da yapılacaklar vardır mutlaka.

Belki de en önce velilerin ve okul yönetimlerinin yapacakları vardır diye düşünüyorum. Veliler sürekli olarak ucuz olsun, en uygunu olsun, hostesi olsun, çocuğu kapıdan alsın-bıraksın, kapı derken 6 kat evin kapısından. Geldik-bıraktık diye bana SMS mesajı atsın, sırtına havlu koysun isterler. Her şey tam olsun isterler. Parası dediğimizde çok deyip bizleri dava ederler, haksız rekabet derler.

Yetmez, okul yönetimi servis firmalarından Doblo araç ister. (Ruhsat üzerlerine olacak şekilde.)

Fazladan yardım veya okul giderlerinde kullanılmak üzere nakit para isterler.

Gezi ve toplantılarında kullanılmak üzere ücretsiz araç temini isterler.

Öğretmenleri için ücretsiz servis isterler ve sürekli isterler.

Hiç kimse bu iş nasıl yapılıyor, nasıl koordine ediliyor sormaz.

Bu işte şoföründen tamircisine kadar insan faktörü çok fazla ve bu iş bir araçla yapılmak zorunda.

Araçların kontrolleri, uygunluğu, makinelerin çalışma koşulları söz konusu, kimse bunları göz önünde bulundurmuyor.

Okul servisi yapan araç fabrikalara personel servisi de yapmalı. Günde 8 tek (evden-fabrika 1 tek hesabı ile) fabrika ve G/D okul işi yapmadan bir aracın çalışması ve evine para götürmesi günümüzde pek olası değil. 8+2 tek dediğinizde tek şoförle olacak iş değil.

Aracın taksiti, iki sürücü maaşı, vergiler, yakıt parası, araç giderleri (lastik, bakım, kaza-sürtme tamiri vb.) alt alta toplanınca olacak iş değil.

Bir de TÜV gibi kurumlar kontrol yapıyor sanıyoruz. İnsanımız bir yolunu buluyor. Ekte bir araç için TÜV evrakı var. Araç kusurlu bulunmuş, neler kusurlu yazıyor bakmalısınız. Motor şase no tutuyor da o olduğunu anlıyoruz.

Plaka (S) servis olduktan sonra bir daha kontrol edilmeli. Ediliyor mu?

Sürücüler madde bağımlılığı konusunda kontrol edilmeli. Sözde ediliyor.

İzmir’de bir sürücü karısının idrarını vermiş. Adam hamile çıktı.

Kurallar doğru konulmalı ve düzenli sıkı kontrol olmalı. Yoksa olmaz.”

**************

YURTLARLA DANS

DÜN FETÖ’nün yerini almaya çalışan cemaat veya tarikatlara dikkat edilmesi gerektiğini bir kez daha yazarken şöyle bir cümle kurdum:

“Tarikat veya cemaat mensubiyetini tasvip etmemekle beraber, canı çekenin bunlarla içli dışlı olmasına, aklını, fikrini, hatta bazen namusunu ve şerefini şeyhine emanet etmesine karışmam.”

Tahmin edeceğiniz üzere epey bir hakaret ve hatta küfür işittim.

“Siz karılarınızın başkaları ile dans etmesine izin verenler bizim namusumuzu tarikatlara emanet ettiğimizi nasıl söylersiniz” diyen.

Zannedersin ki, sürekli peşimizde, hangi dans kulübünde kiminle dans ettiğimizi takip ediyor.

Vallahi pek dans edemem.

Öyle dans kulüplerine falan da gitmem.

Dansla alakam yılda bir-iki düğüne gittiğimde eşimle kısa bir danstan ibarettir.

Ama bize dans dersi vermeden önce iyice bir ölçüp, biçin.

Mesela “Ensar Vakfı” dersem ne dersiniz?

Emanete hıyanet var mı yok mu?

Ya da dün gelen bir başka haber.

Adıyaman’ın Besni İlçesi’nde bir cemaat yurdunda kalan 2 “erkek” öğrenci, Müdür İ.T.’nin tacizine uğruyor. İddialara göre müdür, 10 ve 11 yaşındaki iki öğrenciye porno filmler izletiyor ve daha türlü manyaklık. Çocuklar da bunu ailelerine anlatınca olay patlıyor.

Acaba bana hakaretler yağdıranlar ne düşünür bu konuda?

Dans mı daha kötü yoksa bu durum mu?

Ben kendi adıma pistte dansı tercih ederim, çocukların ne idüğü belirsiz yurtlarda, birtakım kurtlarla dans etmesindense!

**************

FEDERASYONA BİR DAHA SORUYORUM

FATİH Terim’e tazminat ödenip ödenmediğiyle ilgili soruma Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bir yanıt gelmedi.

Bir kez daha soruyorum.

Fatih Terim’in görevine son verildiğini söyleyerek kendisine ödenmesini isteği tazminatı ödediniz mi?

Ya da sözleşmeniz gereği Fatih Terim’e âlâ o muazzam maaşı ödemeye devam ediyor musunuz?

 Fatih Terim

**************

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Cinsel sapıklığın inançlarla alakası olmadığını anladığımız zaman.

Erişilebilirlik Araçları