Savaş ile barışın tam ortasındayız

Epeyce bir süredir, “Vatandaşlık Değeri Endeksi” olarak tanımlayabileceğimiz bir çalışma yapılıp ülkeler “vatandaşlık kalitesi” ya da “pasaport değeri” olarak adlandırabileceğimiz bir sıralamaya sokuluyor. Oldukça ilginç bir çalışma ve büyük oranda somut verilere dayanmakla birlikte biraz da çok somut olmayan verilerle hazırlanıyor bu endeks.

Birkaç yıldır bu endeksi hazırlayanlar Zürih Üniversitesi Hukuk Doktoru Christian H.Kalin ile Gröningen Üniversitesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı ve College d’Europe öğretim üyesi Prof. Dimitri Kochenov başkanlığındaki bir ekip.

Pek çok farklı parametreyi ele alarak ülkeleri puanlıyor ve buna göre bir “Vatandaşlık Değeri Endeksi” adı altında bir sıralama yapıyorlar.

Çalışma gayri safi milli hasıla, insani gelişmişlik endeksi ve global barış endeksi gibi Birleşmiş Milletler’ce somut olarak tanımlanan veriler baz alınarak yapılıyor olsa da farklı kategorilerde alt başlıklarla zenginleştirilerek “insanlaştırılmış” bir veri elde edilmeye çalışılıyor.

Alt başlıklarda öncelikle 2 kategori var:

1. İç değerler: Ülkenin kişi başı geliri, gelir paylaşımındaki adalet, güvenlik, eğitim kalitesi, ülkedeki toplumsal barış ortamı.

2. Dış değerler: Ülke vatandaşlarının başka ülkelerde gördüğü kabul vizesiz seyahat imkânları, ülke vatandaşlarının üçüncü ülkelerde oturma ve çalışma izni kolaylığı, diğer ülke vatandaşlarının ülkede çalışma, oturma izni ve yatırım yapma imkânları.

Bunun ardından İnsani Gelişmişlik Endeksi’ne eklenmiş alt başlıklar yer alıyor:

– Yaşam süresi beklentisi.

– Okul sayısı, eğitim kalitesi, ortalama eğitim süresi, yüksekokulların dünya üzerindeki sıralaması.

– Yaşam standardı, GSMH’nin paylaşımı, GSMH’yi oluşturan faktörlerin çeşitliliği.

Ekonomik güçler başlığı altında ise sadece ekonomik büyüklük değil, başka unsurlar da göz önüne alınıyor:

– Ülke ekonomisinin yeni iş yaratma kapasitesi, eğitim işgücü beklentisi uyumu, ekonomideki üretim çeşitliliği, yeni teknolojilere ulaşıma açıklık, yerli ve yabancı yatırım kapasitesi ve kolaylığı, farklı yatırım imkânları.

Bir diğer önemli etken ise “Barış ve İstikrar” başlığı altında değerlendirmeye tabi tutuluyor:

– Ülke içindeki toplum katmanları arasında geçirgenlik, gençlere verdiği umut, toplumsal uyum, toplumsal barış ve huzur, dost bir çevre.

– İç ve dış çatışmalara yatkınlık, içte ve dışta komşularla çatışma riski, komşularla olumlu ekonomik ve siyasi ilişkiler.

– Terör aktivitesi oranları, suç oranları, mültecilerin toplam nüfusa oranı, siyasi istikrar ve uyum.

– Militarizasyon derecesi, askeri harcamaların GSMH’ye oranı, sivil silahlanma oranı. Yerleşim başlığı altında ise:

– Yabancı yatırımcı, yabancı bilim adamı ve yabancı profesyonellere kapı açıklığı ve kolaylık, yabancı profesyonellerin işgücüne katkı oranı, bunlar için izin prosedürlerinin kolaylığı ve ülke vatandaşlarının yurtdışında yatırım ve iş bulma kolaylığı.

Tüm bu veriler, istatistiki biçimde toplanıyor ve 100 puanlık bir endeks üzerinden değerlendirmeye alınıyor.

100 tam puan. Bunu alabilen ülke yok. 100 ila 50 puan arası “Pekiyi” sayılıyor. 50 ila 35 puan arası ise “İyi” ya da “Geçer” not olarak görülüyor.

Bunun altında kalanlar ise “sınıfta kalıyor”.

Endeksi hazırlayan grup, bazı ülkeleri sıralamaya dahil etmiyor. Bunlar Kuzey Kore, Somali ve Güney Sudan. Çünkü bu ülkelerle ilgili sağlıklı bir veri elde edemiyorlar. 50’nin üzerinde not almayı başaran ülke sayısı 37. 38’incilikle 65’incilik arasındaki ülkeler de “Geçer” not alıyor ve 35 puanın altına düşmüyorlar.

Türkiye ise 70. sırada.

Endekste 161 ülkenin yer aldığı düşünülürse ortanın üzerindeyiz ama pek de iyi bir durumda değiliz.

En dipte ise 161. sırada Demokratik Kongo Cumhuriyeti var. Onun bir üzerinde Afganistan. Son sıraları genelde “Subsaharan” diye bilinen Sahra altı ülkeler alırken iki komşumuz, Irak 151., Suriye ise 152. sıradalar.

SIRALAMANIN GELİRLE DOĞRUDAN İLGİSİ YOK

Sıralamanın ülkelerin GSMH hasılaları ya da kişi başı gelirleriyle doğrudan bir bağlantısı yok. Sıralamaya bakarsanız göreceğiniz gibi gelir düzeyi daha yüksek bazı ülkeler alt sıralara inerken, daha düşük gelirli ülkelerin üst sıralarda yer aldığını görebilirsiniz. Peki dünyada “En değerli pasaport” hangi ülkenin dersiniz!

Okumadan listeyi gözden geçirdiyseniz, ilk sırayı Almanya’nın aldığını görebilirsiniz. Daha da ilginci bizim beğenmediğimiz ve “Bitti” dediğimiz Avrupa ülkeleri “En değerli pasaport” ya da “En değerli vatandaşlık” sıralamasındaki ilk 27 basamağı işgal ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri ise ancak 28. sıradan Avrupa dışından ilk ülke olarak sıralamada yer alıyor. Açıkçası Türkiye’nin hangi tarafa gideceğine karar verecek noktada değilim. Ancak tablo çok net. Batımızda “En değerli” ülkeler var. Aşağımızda ise 151. ve 152. sıralarda yer alan Irak ve Suriye. Siz olsanız nereye gitmek istersiniz diye soramam. Kızarlar sonra…

ALMANYA İLK SIRADA SURİYE SONDAN 10’UNCU

Erişilebilirlik Araçları