Yeni Türkiye değil, yeni AK Parti

HÜSEYİN Besli’nin röportajını okudum dün.

İlgiyle.

AK Parti’nin geleceği ile ilgili söyleyeceklerini, partideki genel başkanlık ve haliyle Başbakanlık savaşı ile ilgili fikirlerini merak ediyordum çünkü.

Okudum.

Hayretler içinde kalarak okudum.

Hüseyin Besli, Abdullah Gül’ün siyasi geleceği ile ilgili olarak ‘’Gül’ün misyonu nedir bundan sonra sizce” sorusuna “Partinin kurucu unsurlarından biridir” yanıtını veriyor. “Bundan sonra?” sorusuna karşılık olarak da “Bu camiaya ve ülkeye yaptığı işler saygıyla anılacaktır” diyordu.

Okudukça şaşırdım.

Başbakan Erdoğan’ın belediye başkanlığı günlerinden tanıdığım Besli’yi özü sözü bir, çıkar peşinde koşmayan biri olarak bildim hep.

Gerek Milli Görüş döneminde gerekse AK Parti’de çok emeği olan Besli, parayla pulla işi olmayan dürüst bir adam izi bıraktı bende.

Onca yıllık iktidara ragmen hâlâ Boğaz’ın Anadolu yakasında kahvelerde. Beykoz Kundura Fabrikasında çalıştığı günlerden kalma arkadaşlarıyla takılan çelebi bir adam olarak gördüm Besli’yi.

Bu yüzden çok şaşırdım zaten.

Çünkü bundan 1.5-2 yıl kadar önce ziyaretime gelmişti Hüseyin Bey.

Gazetedeki odamda oturup uzun uzun sohbet etmiştik.

Daha o günlerde Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkma konusunda kararlı olduğunu söylemiş”Çıkamazsa bile 3 dönem kuralını değiştirmez. Bir süre kenarda bekler. Ama ben buna ihtimal vermiyorum. Kesinlikle Cumhurbaşkanı olur” demişti.

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasından sonrası içinse fikri çok netti Besli’nin.

“Partinin başına Abdullah Gül Bey’in geçmesi doğru olandır. Çünkü onun hakkıdır. Parti içindeki herkesin arzusu ve kabulü budur. Abdullah Bey geçmezse sorun olur. Tayyip Bey’den sonra 2. sıradaAbdullah Bey vardır. Abdullah Bey’i atlarsanız 3. sırada çok kişi var. Hepsi aynı oranda hak eden veya hak ettiğine inanan çok kişi var ve bu durumda küsenler olur, kırılanlar olur. Bu da partiyi yıpratır” demişti.

Ben de bunları o zaman yazmıştım.

O gün bunları söyleyen Besli bugün Abdullah Gül’ü “emekli” etmiş gibi duruyor.

Besli siyasi gelecek için, makam için, para pul için fikir değiştiren biri değildir diye düşünüyorum hâlâ.

Bu yüzden de AK Parti içinde çok şeyin değiştiğini anlıyorum.

Yeni Türkiye denilen şey aslında galiba “Yeni AK Parti” demek.

Fikirlerin, bağlılıkların, isimlere verilen değerlerin değiştiği bir AK Parti.

Zaten olacak olan bu değişikliğe bulunan kılıf ise 17 ve 25 Aralık…

 

Ya biz dinleseydik

ALMANYA bir dinleme skandalıyla çalkalanıyor.

Alman istibaratı BND, Türkiye’yi dinlemiş.

Gerekçe “iç güvenlik”.

Almanya’da kıyamet kopuyor, muhalefet hükümete yükleniyor, hükümet ortağı partilerden biri bu işi yapan hükümeti topa tutuyor.

Parlamentoda soruşturma açılması isteniyor. Bu rezaleti ortaya çıkaran Alman basını ise olayın takipçisi.

Peki bu rezalet Türkiye’de olsa ne olurdu?

Yani Türk hükümetinin emriyle MİT’in bir başka ülkeyi dinlediği medya tarafından ortaya çıkarılsaydı ne olurdu?

Hemen söyleyeyim.

Öncelikle bunu ortaya çıkaran gazete veya gazeteler “vatan hainliği” ile suçlanırdı.

Bunu yazan gazete veya gazetecilerle ilgili adli takibat başlatılırdı.

Hemen gözaltına alınır sorgulanırlardı.

Medyaya bu konuyla ilgii yayın yasağı getirilirdi.

Muhalefet partilerinin bu konuda yapacağı her açıklama muhalefetin yabancı ülkelerle yaptığı pis işbirliğinin delili olarak gösterilir, muhalefetin ucu dışarda bir ihanet çetesi olduğu en yetkili ağızlardan açıklanırdı.

Bu konunun TBMM’ye getirilmesi iktidar tarafından anında engellenirdi. Böyle bir talep vatana ihanet olarak gösterilirdi.

Bu iddiaları ortaya atanların 3. havalimanından korkan Lufthansa olduğu açıklanırdı.

Almanya ile Türkiye arasındaki fark bu kadar basit aslında.

O yüzden onların Mercedes’i var, BMW’si var, Audi’si var, Volkswagen’i var, Porsche’si var, Opel’i var, Adidas’ı var, Puma’sı var, AEG’si var, Siemens’i var, Bosch’u var, Dr. Oetker’i var, Faber’i var, Braun’u var, Henkel’i var, Nivea’sı var, Man’ı var, Steinway’i var, Montblanc’ı var, Knorr’u var, Airbus’ı var, SAP’si var ve daha buraya sığmayacak binlerce şeyi var.

Ama çok da dert etmeyin.

Bizim de Cumhur’umuz var ve o cumhurun artık bir de Reis’i var.

 

Dışişleri bürokrasisine teşekkür

AİLESİ ile birlikte Yunanistan’da Taşoz’a tatile giden bir arkadaşım aniden fenalaşmış.

Ara, tara Taşoz’daki tek doktora ulaşmışlar.

Hayli yaşlı olan doktor “Belirtiler beyin kanaması diyor, ama emin olamam. Emin olmak için gereken cihazlar da burada bulunmaz” deyince panik başlamış.

Eşi hemen İstanbul’daki bir arkadaşımızı aramış.

O da bir başka arkadaşımızla beraber otomobile atladığı gibi Taşoz’un yolunu tutmuş.

Vardıklarında görmüşler ki, durum pek iyi değil. Hemen bir umutla Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’nı aramışlar.

Dışişleri Bakanlığı’nda ulaştıkları kişi hemen organize olacaklarını söylemiş.

Çok kısa sürede bir ambulans uçak ayarlanmış. (Bedeli mukabilinde ama yine de büyük olay.)

Selanik’teki konsolosluk hemen devreye girmiş. Konsolos arayarak bir ihtiyaçları olup olmadığını sormuş.

Hasta arkadaşımız ve eşi ambulans uçakla hemen Türkiye’ye getirilmiş.

Ancak çocuklar ve otomobil geride kalmış.

Onları geri getirmek ise İstanbul’dan giden arkadaşımız düşmüş.

Fakat çocukların sınırı geçmesiyle ilgili vekalet olmadığı için, otomobilin çıkışı da başka isimle olduğu için sorun yaşanmış.

Konsolosluk hemen onu da çözmüş.

“Siz yola çıkın biz hallederiz” demişler.

Ve gerçekten de hem Yunan sınırında hem de Türk sınırında herkesi onları bekler halde bulmuşlar.

İşlemleri anında yapılmış ve uçaktan birkaç saat sonra çocuklar da baba ve annelerinin yanına varmışlar.

Olayı yaşayan arkadaşım “Vallahi Dışişleri’ni ararken böyle bir destek bulacağımıza dair hiç umudum yoktu. Yapılanlara inanamadım. İlk konuştuğum kişinin adını bile almamıştım. Keşke bir teşekkür edebilsem” dedi.

Onun yerine ben teşekkür ediyorum.

NOT: Ne beyin kanaması geçiren arkadaşım, ne eşi, ne de onlara yardıma giden arkadaşlarım, ünlü, güçlü, tanıdıkları olan bir telefonla her yere ulaşabilen kişiler. Dördü de sıradan, düzgün vatandaşlar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bağın üzümünü yiyip bağcısını dövmediğimiz zaman.

Erişilebilirlik Araçları