Bir garip kampanya

TOBB, ekonomik krizi tüketim yoluyla aşmak için bir kampanya planladı,

Gazetelere tam sayfa ilanlar verilecek, bu ilanlarla vatandaş tüketime yönlendirilecek, ekonominin çarklarının dönmesi sağlanacaktı,

Kampanyayı anlatan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Belirli ürünlerde dönemsel olarak indirimler olacak, Hükümetle görüşüyoruz, belki o günler için bu ürünlerde bir vergi indirimi de yapılacak, kampanyaya katılan firmalar da kendi ilanlarını verecekler, Ekonomide bir canlanma olacak" dedi,

Ricası "Bu ilanları bedelsiz yayınlamamızdı" ,

Güldüm,

"Başkan gazetelerin ekonomisini kim düzeltecek, Piyasayı canlandırmak, parayı piyasaya çekmek için kampanya yapıyorsunuz ama bunun bedelini gazetelere ödetiyorsunuz, Zaten herkesin reklamı düşüyor, tirajı düşüyor, geliri düşüyor" dedim,

"Piyasa canlanırsa size de yarar" diye geçiştirdi,

"Bu kampanyayı siz finanse etsenize, TOBB’un milyar doları aşan parası var" diyecek oldum, hükümetin TOBB’dan taleplerini anlatmaya başlayınca vazgeçtim,

Kayserili TOBB Başkanı’yla başetmem mümkün değildi,

"Peki Başkan, Madem ekonomiyi kurtarmak için bize düşen bu, yayınlarız" dedim,

Ne var ki, iyi niyet gemisi yürümedi,

TOBB’un başlattığı bu girişim, ne hükümetten, ne Maliye’den destek gördü,

"Yarın işssiz kalır mıyım, acaba dolar patlar mı?" korkusunu aşamayan ve parasının üzerine yatanlar böyle altyapısız bir kampanyaya itibar etmediler,

Memleket ahalisinin büyük bölümünde zaten para olmadığı, kredi kartı limitleri dolu olduğu, yüzde 21’i de işsiz olduğu için isteseler de bu kampanyada para harcayamazlardı,

Sonuçta TOBB’un "Eve kapanma pazara çık" kampanyası "Ağaca çıktı"

Zaten böyledir,

Derenin taşıyla derenin kuşu vurulmaz, elin neyiyle ne yapılmayacağını da siz zaten bilirsiniz,

 

 


Müslümanlaşmak

Prof, Yaşar Nuri Öztürk’ü okuyor ve dinliyor musunuz?

Ben soluksuz okuyor, soluksuz dinliyorum,

Bir tek nedenle,

Bana İslamı sevdiriyor,

Doğrusunu isterseniz kendimi pek iyi Müslüman olarak görmem, Anası babası Müslüman olduğu için Müslüman olmuş, çocukluğunda anneannesinden bir miktar din bilgisi almış, lisede din dersinden şimdi AKP milletvekili olan öğretmeni tarafından "Sen en iyisi bu derse gelme" diye uzaklaştırılmış bir adamım ben,

Kurban Bayramı’nda kurban keserim, Fakir fukaraya dağıtılıyor diye,

Zekat veririm, fitre veririm, Allah korkusundan çok vicdan korkusundan iyi insan olmaya çalışırım elimden geldiğince,

Belki birkaç gün oruç tutmuşluğum vardır ama namaz kılmışlığım hiç yoktur,

Yine de kendimi Müslüman olarak görürdüm, 20 yıl öncesine kadar,

Sonra memlekette bağnazlık arttıkça, din adına konuşanların söylediklerini dinleyince "Benden Müslüman falan olmaz" diyerek pes etmiştim,

Korkutarak dinden soğutmuşlardı beni,

Ateizme değilse de, deizme doğru yönelir olmuştum, Derinde kültürel bir Müslümanlık dursa da,

Yaşar Nuri Öztürk beni yeniden Müslüman yaptı desem yeridir,

Onun zoruyla birkaç yıl önce Kuran tefsiri okudum, Baktım ki, bazılarının anlattığı yalan,

Sonra Yaşar Nuri Hoca’yı dinledikçe Müslümanlığın korkutan değil, gülümseyen, insana dost, insanı ezen değil yücelten yönünü görmeye başladım,

Şimdi bazıları kızacaktır elbet, "Sen ona bakma" diye,

Hiç kusura bakmayın,

Karanlığa bakmaktansa aydınlığa bakmayı tercih ederim,

Çünkü karanlıkta hiçbir şey göremem,

Siz de göremezsiniz,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Her uzlaşma önerisinde birkaç şehit vermek zorunda kalmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları