Sayılı gün çabuk geçer

Dünden beri yazılarımı ihmal ettiğimin farkındayım,

Çok özür diliyorum,

Gazetemiz Habertürk, çıkış öncesi son düzlüğe girdiği için inanılmaz bir koşturmaca içindeyiz,

4 matbaamız peşpeşe prova baskı yapmaya başladı, İlk sonuçlar enfes,

Dünyada ilk kez bir gazete aynı anda 5 gazete birden verecek,

Bu nedenle baskı aşaması oldukça karmaşık ve ilk kez uygulanıyor,

Üretici ilk kez bu denli komplike bir matbaa makinası üretti,

3 ayı aşkın bir süredir kapalı devre olarak ürettiğimiz gazetemizi artık basabiliyoruz,

Dediğim gibi Türkiye’nin büyük bölümünde okurlarımıza her gün en az beş gazete vereceğiz,

Habertürk, HT Ekonomi, HT Spor, HT Magazin ve HT Kent gazeteleri her gün okurlarımızla buluşacak,

Haftasonları için de ayrı sürprizlerimiz olacak,

Tabii başka eklerimiz de,

Gazetelerimizi elinize aldığınızda çok şaşıracaksınız,

Bence sadece siz değil, Dünya’daki bütün gazeteler ve gazeteciler de şaşıracak,

Gazete anlayışında Dünya çapında bir devrim olduğunu göreceksiniz,

Değişiklik başınızı döndürecek,

Gazetecilik olarak ne yapacaksınız diye sormak istediğinizi de tahmin ediyorum,

Her şeyden önce şunu söyleyeyim, Türkiye’nin en iyi muhabir kadrosuna sahibiz,

Bu bize haberde büyük bir avantaj sağlıyor,

Aylardır kapalı devre çıkardığımız gazetemizde her gün atlatma manşetlerimiz var,

Bizim haberlerimiz diğer gazetelerde bizden en az 24 saat, bazen de 1 hatta 2 ay sonra çıkıyor,

Bir örnek vermek gerekirse RTÜK Başkanı’nın okey oynarken çekilmiş görüntüleri dün Vatan’da yer aldı,

Biz ise bu haberi aylar önce yakalamıştık,

Keza HT Ekonomi size ulaşabiliyor olsaydı Sabancı Holding’deki değişimi en az 24 saat erken öğrenmiş olacaktınız,

Yazı işleri kadromuz genç ama yaşına oranla müthiş tecrübeli ve birikimli,

Daha önce de vurguladığım gibi bu gazete yazar değil muhabir ve haber ağırlıklı,

Gerek Habertürk’te, gerek HT Spor’da, gerek HT Ekonomi’de, gerek HT Magazin’de gerek HT Kent’te her muhabirimiz bir yazar,

Yazarlırımız da var, Ahkamcı değil faydacı yazarlar,

Gazetemizin özgürlükçü, insane haklarına saygılı, bireyi koruyan tavrına uygun yazarlar

Gazetemizi görünce ne kastettiğimi anlayacaksınız,

Gazetenizin çizgisi ne olacak diye soruyorlar,

En temel çizgimiz özgürlükçülüğümüz, Fazlasını söylemeye gerek yok,

Bugünkü gazetelere bakın, kim ayranım ekşi der,

Ne  olduğumuzu her gün test edecek, olaylar karşısındaki tavrımızı görerek öğrenececeksiniz,

Lafla değil,

Her gün 5 gazetede vereceğimiz toplam haber sayısını ise söylememe herhalde gerek yok,

İlk baskılarımızı gören dostlarımız şaşkınlıklarını zaman zaman argo kelimelerle tanımlamak zorunda kalıyorlar,

Biliyorum ki, beklemekten sıkıldınız,

Biz de öyle,

2 ayı aşkın süredir hergün gazete hazırlayıp size ulaştıramamak bizim için de çok sıkıcı oluyor,

Çok kısa bir süre sonra karşınızda olacağız,

Bu arada kendilerini bize rakip olarak görenlerin bildik ayak oyunlarına başladıklarını ve bunu arttıracaklarını biliyoruz,

Örnek baskılarımızı ele geçirmeye çalıştıklarını biliyoruz,

Önemsemiyoruz da,

Bazı okurlarımız benim daha önce yazdığım yazılardan yola çıkarak “Çok mu pahalı olacaksınız” diye soruyorlar,

Dediğim gibi hükümet, tarikat, cemaat ve reklamveren baskısından tamamen uzak, tamamen bağımsız bir gazette için maliyetleri düşürmeye  ve gazeteyi maliyet fiyatına satmaya kararlıyız,

Artık bunu da hesapladık,

Hiç de öyle düşünüldüğü gibi bir fiyata satılmayacak Habertürk gazeteleri,

5 gazete ve ekleri için 75 kuruş ödeyeceksiniz,

Gazeteyi elinize alınca bu fiyatın hakettiğinin üzerinde değil tam aksi olduğunu göreceksiniz,

Çok az kaldı,

Çok az,

 

 


Herhalde bunu hakediyoruz

 

Ergenekon davası sanıklarından emekli Orgeneral Şener Eruygur’u pek tanımam,

Kendisiyle hayatımda bir kez karşılaştım,

Gazi Orduevinde bir 30 Ağustos resepsiyonunda,

Çevresine bir grup gazeteci toplanmıştı,

Eruygur gazetecileri haşlıyordu,

Basının satılmışlığından, güvenilmezliğinden söz ediyordu,

Gazeteciler de kuzu kuzu dinliyordu,

Eruygur’un ok gibi saplanan sözlerinin hedefinde Doğan medyası vardı,

Doğan grubuna verip veriştiriyordu,

Gruba yaklaşıp ilk halkanın dışında dinlerken beni gördü,

Doğan’a yönelik eleştirilerin dozunu arttırıp benden de tasdik bekledi,

“Ne dosyalar var, Ama yazmıyorsunuz,” Diye başlayan bir cümlesi sonunda dayanamayıp “Bana sizden gelen bir dosya yok, Ayrıca gelse de kontrol etmeden yazmam, Şunu da söyleyeyim, sadece hükümetler değil, Türkiye’deki bütün güç grupları kendileri hakkındaki haberlerin çıkmasını bir yoldan engelmeye çalışırlar, Yarın öbürgün buna siz de dahil olabilirsiniz” dedim,

Yüzüme kötü kötü hatta çok çok kötü bakıp döndü gitti,

Bir daha kendisini hiç görmedim,

Eruygur Paşa şimdi hepimizi üzen bir durumda,

Nedeni netleşmeyen bir tutukluluk sırasında geçirdiği kaza sonucu zor günler yaşıyor,

Üzülüyoruz,

Ama bazı şeyleri de unutmuyoruz elbet,

Eruygur Paşa güçlü olduğu günlerde jandarma pek çok operasyon yaptı,

Bu operasyonlarda siyasiler töhmet altında kaldı,

Halkın mevcut siyasete olan güveni bu operasyonlar sonucunda yıkıldı,

Operasyonlara neden olan iddialar bugün ortalıkta dolaşan hatta bazıları belgelenen rezaletler yanında leblebi çekirdekti,

Ve hemen hepsi sonuçsuz kaldı,

İlgililer yargılandı,

Hemen hepsi beraat etti,

Ama ne oldu,

O operasyonlara muhatap olan siyasetçilerin hepsi seçmen tarafından devre dışı bırakıldı,

AKP, o ortamdan güç alarak iktidar oldu,

Şener Eruygur Paşa şimdi sanık ve rahatsız,

Ama bu kez de eşi devrede,

O da yargıyı töhmet altında bırakacak konuşmalar yapıyor,

Yanlış mı doğru mu bilemem,

Bildiğim bir şey var,

Türkiye bugünkü tabloyu beğense de beğenmese de hakediyor,

Cumhuriyetçisiyle, dincisiyle, ulusalcısıyla, liberaliyle, lümpeniyle, aydınıyla, itiyle, kopuğuyla,

Bugün hakettiğimiz bu,

Daha iyisini hakettiğimiz zaman emin olun ki, daha iyisi gelecektir,

Yeter ki hakedelim,

 

 


Korsancı yazarlar

 

Yazarlarımız yazmaya gelince korsana karşıdır,

Korsan kitap, korsan CD ayıptır,

Ama bunu sadece yazarlar,

Ama büyük bölümü köşelerinde filmlerle ilgili ahkam keserler,

Türkiye’de henüz vizyona girmemiş, DVD’si çıkmamış filmlerle ilgili,

Kardeşim siz bu filmleri nerede izlediniz,

Sinemaya gelmedi,

DVD’si çıkmadı,

Nerede!

Tabii ki, korsan DVD’de,

Ayıp değil mi çalıntı mala para verip alıp izlemek,

Bu mudur sorumluluk,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hakettiğimizden fazlasını istemenin haksızlık olacağını anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları