Alışmadık mabadda don durmadı

CHP’ye katılan çarşaflılar CHP rozetlerini partiye iade etmişler,

Normaldir,

CHP, çarşaf açılımı diye başlattığı bu işte samimi değilmiş demek ki!

Demokratik nedenlerle CHP’ye katıldıklarını söyleyenlerin samimi olmadığı gibi,

Oysa her iki açıdan da umut vericiydi,

Toplumsal kamplaşmanın sona erme ihtimalinin doğmasına sevinmiştik,

Yaşam tarzlarının politik tercihi yönlendirmesiyle oluşan kaotik tablo belki değişir diye ummuştuk,

Olmadı,

Olamazmış,

Bu durum sadece CHP için mi geçerli,

Asla,

CHP çarşafla barışamazmış,

Aynen AKP’nin gerçek anlamda demokrasiyle, özgürlüklerle bağdaşmasının mümkün olmadığı gibi

CHP çarşaf açılımıyla saflarına kattığı çarşaflıları uzun sure tutamadı,

AKP ise demokrasi ve özgürlük açılımıyla kendine yandaş yaptığı bazılarını iktidar gücüyle şimdilik yanında tutabiliyor,

Ama aynen çarşaf açılımı gibi o da uzun süreli olmaz,

Çünkü atasözümüz var,

Ne diye sorarsanız başlığı tekrar okuyun, ,

 

 


Biz yazarız onlar sonra yazar

Bugün ve dün yazılanları görünce içimden yazı yazmak gelmedi,

Neden mi?

Size 7 Ocak tarihli yazımı yeniden bir okutursam nedenini siz daha iyi anlarsınız,

Bakın bundan tam 1 ay once ne yazmışım:

“Gönüllerin halifesi

İsrail’in Gazze’de yaptığı kıyıma en sert tepkiler gerek siyasal, gerekse toplumsal olarak Türkiye’den geliyor,

Başbakan’ın sertleştirdiği ton,  topluma da yansıdı,

Dün bir spor karşılaşmasında, Telekom’un bir İsrail takımı ile yapacağı basketbol maçı öncesi doruğa çıktı, Öfkeli, gereğinden fazla öfkeli vatandaşlarımız İsrailli sporculara ve salona saldırdılar,

İmam cemaat ilişkisi malumdur,

Erdoğan kızınca, toplum köpürüyor,

İyi de, Erdoğan neden İsrail’e bu kadar kızıyor, bu kızgınlığını neden bu kadar ortaya koyuyor,

Bunun üç temel nedeni var,

Birincisi Erdoğan’ın kültürel kodlarında gizli,

Tayyip Bey, yetiştiği, içinden gelidiği ve siyaseti öğrendiği toplumsal yapının genetik kodlarını taşıyor,

O kodlarda zaten ciddi bir İsrail aleyhtarlığı var,

Bu kodlardan ötürü Erdoğan, İsrail’in veya siyonizmin saldırgan tutumuna, özellikle de bunu Müslümanlara, daha da özellikle Erdoğan’ın kendini yakın hissettiği Filistinli Müslümanlara yönelik şiddete samimi bir tepki hissediyor,

Bunu Erdoğan’ın İsrail’e yönelik konuşmalarını yaptığı sırada yüzündeki ifadeden görmek mümkün,

İkinci neden ise siyasi,

Erdoğan, İsrail’e tepki göstermek zorunda,

Çünkü AKP’nin çekirdek tabanı bunu istiyor, bekliyor,

Bu tepki yeterince sert gösterilmezse, taban beklentisine yanıt verecek olan sert tepkiyi Saadet Partisi gösterecek ve tabanda bir kayma olabilir, AKP’nin İsrail ve ABD güdümünde olduğu tezi güç kazanır,

Üçüncü gerekçe ilk ikisi kadar somut değil ama bence derinde yatan ve belki de bir  imparatorluk bakiyesi olan duygu,

Erdoğan, İsrail’e en sert tepkiyi gösteren Müslüman lider olarak görülüyor, Bu tavrı Erdoğan’a bütün İslam dünyasında siyasal olmasa bile, toplumsal bir sempati oluşturuyor,  Erdoğan bir anda “Gönüllerin Halifesi” oluyor,

Müslüman kimliğini ön plana çıkararak siyaset yapan birisi için bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi!”

Benim bir ay once yazdığımı bugün bazıları müthiş bir keşif yapmış gibi yeniden kaleme alıyorlar,

Ben de okuyup gülüyorum,

Bence siz de öyle yapın,

Sakın bana kızmayın, kendimi fazla önemsiyorum zannedip,

Benim kendimi önemsediğim falan yok ama hiç bir halt olmadıkları halde kendini önemseyenlere  ve önemsetenlere bozuluyorum,

 

 


Seçilmişe selam verilmezken

Başbakan, terörle bağlantısı apaçık ortada  Hamas’la muhatap olunmasını istiyor,

Bir de gerekçesi var,

Diyor ki, “Seçimle geldiler, Demokrasiye saygılı olun”

Doğrusunu isterseniz ben terör baskısı altındaki demokrasiye pek güvenmem, pek inanmam,

Silah gölgesinde gidilen sandıktan silahın istediği çıkar,

Bunu kendi ülkemizde de görüyoruz, yaşıyoruz,

AKP, Güneydoğu seçimlerinde aynı dertten muzdarip değil mi!

Terör örgütü baskısının seçimlere olan etkisinden yakınmıyorlar mı?

Demek ki, çifte standart iyi bir şey değil,

Çünkü yarın öbürgün biri gelip Başbakan Erdoğan’a “Tayyip Bey, madem demokrasiye saygılıyız, neden DTP’lilerin elini sıkmıyorsunuz, Neden Ahmet Türk’e selam bile vermiyorsunuz” diye sormaz mı?

Sorarsa ne yanıt verilir!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şimon Peres’i hararetle alkışlayanlar ülkelerine dönünce başka telden çalmadığı zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları