Yeni yıl kötü haberlerle geldi,
Ankara’da 7 gencimizi doğalgaz bacasına kurban verdik,
İstanbul’da ise 20 yaşında bir genç yılbaşı gecesi parkta içki içtiği için öldürüldü, aynı yaşlardaki ikisi de yaralandı,
Hem de silahla,
Dindara baskıdan söz edenlere sormak lazım “Hiç bu ülkede içki içmediği için ya da namaz kılıp oruç tuttuğu için öldürülen gördünüz mü?” diye,
Lazım diyorum ama sorsak ne farkeder ki!
Size “Bu tekil bir olaydır, Tasvip etmiyoruz” derler içlerinden “İyi olmuş,” diye geçirirler,
Dün öğle saatlerinde Habertürk’te olayla ilgili haberi izliyorum,
Görgü tanıkları ile konuşuyorlar,
Parkta içki içen gençlere saldıran bir kişi değil, bir grupmuş,
Satır ve silah varmış ellerinde,
Gençler kaçmış,
Kovalayıp yakalamış ve öldürmüşler,
Habertürk haberi verdikten sonra önce Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen’e bağlandı, ardından da Zaman yazarı ve Gülen cemaatinin önde gelenlerinden Hüseyin Gülerce’ye,
Gülerce’yi makul bir adam olarak bilirdim,
Dinleyince fenalık geçirdim,
Gülerce bildik beylik lafları edip “Bunun tasvip edilecek bir durum olmadığını” söyledikten sonra “Bunun içki nedeniyle olduğunu söylemek mümkün değil, Bir provokasyon, bir hedef göstermede olabilir, Daha önce benzerlerini gördük” diye devam etti,
Gülerce demedi ama anlattıklarından benim anladığım İstanbul Bahçelievler’de parkta içki içen bir genci öldürüp, ikisini yaralayan silahlı grup aslında Ergenekon mensubuymuş, Bu cinayet Türkiye’yi karıştırmak ve dindar insanları zan altında bırakmak, iktidarı yıpratmak için işlenmiş,
Dinledikçe Gülerce ve benzerleri için üzüldüm,
Olayları bu ruh haliyle değerlendirmek ağır bir yük olsa gerek,
Bu yük insanın akıl sağlığına zarar verebilir,
Tayyip Erdoğan’ın ilk büyük siyasi yanlışı
10 gün önce “AKP’den güvendiğim bir kaynak AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayının Melih Gökçek’in olacağını söyledi” diye yazıp başlığı da “AKP’nin adayı Melih Gökçek” diye yazınca yemediğimiz laf kalmadı,
Biri bana söyledi diye haber olur muymuş, Gökçek’in aday olması mümkün değilmiş, ben bu işi bilmiyormuşum,
AKP sempatizanı olanlar en ağır hakaretleri edenlerdi,
Başbakan’ın böyle bir şey yapması mümkün değilmiş, AKP’yi yıpratmak istiyormuşum, Başbakan Melih Gökçek’in üstünü çizmiş
Dün sabah gazeteden arkadaşlar aradı,
“Başbakan Ankara adayını açıklayacak, Aç izle” diye,
“Ne izleyeyim, Melih Gökçek diyecek” dedim,
10 dakika sonra cebime mesaj geldi, “AKP’nin adayı Melih Gökçek” diye,
Şaşırmadım,
Ancak Başbakan’ın taktik hatasına şaşırdım,
İlk kez bu denli gözle görülür bir siyasi hata yaptı,
AKP Genel Başkanı Erdoğan 10 gün boyunca Melih Gökçek’in yıpranmasına izin verdi,
İzin vermek bir yana bunu destekledi,
Başarılı belediyeler arasında Ankara’nın adını saymadı,
Gökçek’in adını ağzına almadı,
Bu durum Gökçek hakkındaki iddialara Başbakan’ın da itibar ettiği intibaını uyandırdı,
Ve Gökçek’i aday yapmak istemediği yolunda bir hava yaydı,
Sonunda yine Gökçek’i aday gösterdi,
Burada çok açık bir “Kerhen ama mecburen” görüntüsü var,
Bu en azından Ankara’da AKP’nin rahat olmadığının, kaygı duyduğunun göstergesidir,
Erdoğan Kılıçdaroğlu ile yaptığı tatsız tartışmanın ertesi günü Melih Gökçek’i aday olarak açıklasaydı siyaseten çok doğru yapmış olurdu,
Şimdi ise büyük yanlış yaptı,
Bakalım bu yanlışın bir faturası olacak mı?
