Ya sev ya terket’in Başbakancası

22 Temmuz seçimlerinden hemen önceydi, AKP’nin reklamcıları kentleri bilboardlarla donattılar,

Üzerinde çok “Hatırladık” bir cümle vardı,

“Tek bayrak, tek millet “ yanında da Tayyip Erdoğan fotoğrafı,

Yani “Tek bayrak, tek millet, tek lider”

Tam benim konuk olduğum Habertürk’te AKP’ye “Totaliter parti” benzetmesi yapıp, “Ama seçim var” diyen program yöneticisine “Hitler de seçimle gelmişti” dediğim günlerdi,

Bu bilbordlar asılınca bir kaç gün bekledim,

Bakalım bizim “Liberal demokrat enteller” ne halt edecek diye,

Öyle ya hepsi AKP’nin arkasına takılmış gidiyorlardı ama AKP, Hitler’in “Ein volk, ein reich, ein Führer” sloganını duvarlara yapıştırıyordu,

Çıtları çıkmayınca ben yazdım, “Bu ne demek” diye,

Afişler hemen indirildi,

Son günlerde PKK iyiden iyiye azıttı,

Başta Diyarbakır olmak üzere, Güneydoğu’da bazı kentlerin belediye başkanlıklarını kaybedeceklerini hissedince PKK ile DTP arasındaki ince duvar yıkıldı ve illegal ile legal birlikte hareket etmeye başladılar, Abdullah Öcalan artık mecliste grubu bulunan bir partiyi yönetir hale geldi,

Başbakan Erdoğan ise Diyarbakır, Van ve Hakkari’de terör örgütünün şiddetli protestolarına maruz kaldı,

Protestoya pek alışık olmayan ve protestoculara “Ailece git” tavsiyesinde bulunan Başbakan Erdoğan bu kez, çok bildik bir slogana sarıldı,

Erdoğan, kendisine protesto edenlere “Bu ülkeyi sevmiyorsanız başka ülkeye gidin” tavsiyesinde bulundu,

Ancak bu kez tavsiyesinde “Analar” yer almadı,

Analı veya anasız bu tür bir “Git” tavsiyesi, Türkiye’nin siyasi jargonunda pek de yeni değil,

Hatta bir döneme damgasını vurmuş bir slogan,

“Ya sev ya terk et”

Aslı bu,

Başbakan bunu lisanımünasiple söylüyor ama özü aynı,

Şimdi ben “embedded” liberal demokratları izliyorum,

Bakalım sesleri çıkacak mı?

“Bu nasıl söz” demeye birinin paçası sıkacak mı?

Çünkü bu lafı söyleyen Erdoğan değil de, Baykal veya Bahçeli olsaydı bu sözün sahibine dünyayı dar ederlerdi,

Ama eminim ki, bu kez gıkları bile çıkmayacak,

Çünkü gık deseler Sabah, Star, Zaman, Yeni Şafak gibi gazetelerdeki köşelerinden, Kanal 7, ATV,  Ülke TV, Samanyolu TV, Kanal 24 gibi televizyonlarda bölüm başına beşer onar bin dolar aldıkları programlarından olacaklar,

O nedenle Başbakan Erdoğan’ın “Ya sev ya terk et” demesi onlara batmaz,

Çünkü aralarında epey bir dolar var,

NOT: Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’ın Doğu ve Güneydoğu’da protesto edilmesini eleştirmiş ve bir Başbakan’ın kendi halkından böyle tepki görmesinin nedenleri üzerinde düşünmesi gerektiğini söylemiş, Bunu söyleyen Baykal’ın o illere en son ne zaman gittiğini hatırlayan var mı?

 

 


İlkeli gazete

Zaman gazetesi yeni bir kampanya yapmış,

Kampanyanın özü yaftalara hayır,

Eleştirilen hürriyet gazetesi aslında,

“Hortumcu, kaçakçı, laik, dinci” gibi yaftaların Zaman gazetesinin felsefesinde yer almadığını söylemeye çalışıyorlar,

Doğru ama Hüseyin Üzmez olayı gösteriyor ki, Zaman gazetesinde başka yaftalar da eksik,

Mesela “Tacizci, tecavüzcü, çocuk tacizcisi, pedofil” gibi yaftalar da Zaman’da yer almıyor,

Eee, ne de olsa ilkeli gazete,

 

 


Yargıda yüksek siyasallaşma

Anayasa Mahkemesi giderek saygınlığını arttırıyor,

AKP’nin bazı belediyeleri ortadan kaldıran, daha doğrusu AKP’ye ait olmayan küçük belediyeleri AKP’ye ait olan büyük belediyelere bağlayan yasa değişikliğine yapılan itiraz Anayasa Mahkemesi’ne gitmişti,

Yasanın iptali isteniyordu,

Bu belediyelerin ortadan kaldırılması, bazı beldelerde olumlu sonuç verebilirdi, Özellikle imar konularında,

Ama bir yandan da rantın başka bir yöne kaydırılması sonucunu da verebilirdi ki, galiba asıl amaçlanan buydu,

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz ise son derece yerindeydi,

Hem siyasi, hem de sosyal açıdan,

Özellikle Anadolu’da bu küçük belediyeler vatandaşın devletle yakından tanışmasını, devleti köy imamından ibaret görmemesini sağlıyordu,

Hizmet götürüyordu, kent kültürüne yakınlaştırıyordu,

Anayasa Mahkemesi’nde son dönemde oluşan hava itirazın kabul edilip değişikliğin iptal edileceği yönündeydi,

Ancak beklenen olmadı,

Anayasa Mahkemesi yasa değişikliğini üyelerden birinin izinli olduğu güne denk getirdi,

O gün yedek üye oylamaya katıldı ve sonuç beklenenden farklı çıktı,

Görünen o ki, Anayasa Mahkemesi Bakanı Haşim Kılıç makamının hakkını veriyor,

Türkiye’nin yıpranan kurumlarına birisi daha ekleniyor,

Yargının siyasallaşmasından en yüksek yargı da nasibini alıyor,

 

 

 


Galatasaray sarı lacivert oldu

spor yazısını okumak için lütfen tıklayınız

 

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Akıllı adamların mermiyi namludan çıktıktan sonra değil, namluya sürülmeden durdurduğunu anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları