AKP’nin kalesinde AKP’nin durumu

Dün Ankara’daydım,

Sabahın köründe gittim, akşamın köründe geldim,

Daha doğrusu ucu ucuna Galatasaray’ın maçına yetiştim,

Bugün de sabahtan beri Beykoz Adliyesi’ndeyim,

Cem Uzan, Nokia ile Motorola’yı dava etmiş, beni de tanık göstermiş,

Şaşırdım,

Gittim, davayla ilgili bildiklerimi anlattım,

Gecikmem de, dünkü yazısızlık da bu yüzden,

Beykoz Adliyesi’nde dava 20 dakika sürdü ama Adliyede bir kaç saat geçirmek zorunda kaldım,

Çünkü pek çok vatandaşla sohbet ettim,

Vatandaşlar gelip anlatmaya başlayınca, ayrılamadım,

Bırakmadılar,

Konumuz AKP, ekonomik kriz, türban kararları,

Rizeli bir vatandaş geldi yanıma, Yanında bir kaç arkadaşı,

Söyledikleri yenir yutulur gibi değil,

İki seçimdir AKP’ye oy vermiş,

Belediye Başkanlığı adayı oldğu günden beri kendi deyimiyle "Tayyipçi"

Daha doğrusu Tayyipçiymiş,

İşte söyledikleri,

"Fatih Bey, Rizeliyim, Başbakan’la yakın köylerden, Ama doğma büyüme Beykozluyum, Son iki seçimde AKP’ye verdik oyumuzu, 

Ailece, Kalabalığız, Verdik ama pişmanız, Önce bir türban mevzuu çıkardılar, Ulan kime ne benim türbanımdan, Anam türbanlı, karım türbanlı, üç bacım var üçü türbanlı, İki gelinimiz türbanlı, Yani başörtülü, Türban dediğimiz o, Lan benim anamın, ailemin türbanından meclise ne? Takıyorlar işte, Kime ne, 

Kim bugüne kadar sesini çıkarmış, İşi öyle bir hale getirdiler ki, anama karıma memleket düşmanı gözüyle bakar oldular, Yahu biz Tayyip’e bunun için mi oy verdik, Aç kalmayalım, açık kalmayalım, soygun olmasın diye oy verdik, Türban da türban, Bıraksınlar martavalı, Açız aç, 10 minibüsle servis yapıyordum, Sonuncusunu dün sattım, Şimdi bir ev kaldı satacak, O da sene sonunu görmez, 

Hamdolsun ekonomi iyiymiş, Biz niye bu iyi ekonomiyi görmüyoruz, Bir talan, bir dolandır gidiyor, Doğrudur, Talancının ekonomisi iyidir ama bizim ki, iyi değil, Aha dolar 1,7, Yarın 2 olur, Bu mu iyi ekonomi, Bir daha bu AKP’ye oy verirsem işte şu nimet beni çarpsın, Diyeceksin ki kime vereceksin, Biliyorsam namerdim, Ama AKP’ye vermem,"

Bir diğeri kesiyor önümü,

"Fatih Abi, şu Şaban Dişli’ye sahip çık" diye Şaşırıyorum,

"Niye" diye soruyorum,

"Abi, dedikleri gibi 1 milyon dolar aldıysa ucuza gitmiş, Burada 1 milyon dolar rüşvete rüşvet diye bakmıyorlar bile, Ne işler dönüyor bir bilsen" diyor,

"Ne işler dönüyor" diyorum,

Az ilerdeki bir inşaatı gösteriyor, "Bu sadece biri, Daha onlarcası var, Biz belediye başkanımızı kendimiz seçtik, AKPi, Ama o bile bunlarla baş edemiyor, Boğaziçi İmar diye bir yer var, 

Başındaki adam seçimle değil atamayla geldi, Bizzat Başbakan atamış, Madem atamış, bir baksın bakalım neler yapıyor, Bence biliyordur ya hani bilmiyorum derse bir baksın, Burası ufacık Beykoz, burada bunlar oluyorsa gerisini sen hesapla" diyor,

Sonra okkalı bir küfür,

"Abicim bana iki sene önce sorsan ölünceye kadar oyum AKP’ye derdim, Şimdi sorsan ölsem AKP’ye oy vermem, Onlar da beni tanımıyormuş, Ben de onları tanımıyorum"

"Peki kime oy vereceksin" diyorum,

"Abi bir bulabilsem oy verecek birini" diyor,

Bu anlattığım diyaloglardan benzer 10 tanesini daha yazabilirim,

Hiçbiri diğerinden farklı değil,

Görülen o ki, siyasette rüzgar farklı bir yönden esmeye başlamış,

Vatandaş görüyor, izliyor, anlıyor,

Demokrasinin kurulları işliyor,

Tabii gerçek demokrasinin, entellerin düşündüğü tipte demokrasinin değil,

 

 


Hani Anayasa Mahkemesi iyiydi!

Vakit manşetten diyor ki, "Anaya Mahkemesi’ne öfke dalga dalga büyüyor"

Çünkü Mahkeme türbanla ilgili gerekçeli kararını yayınladı,

Milli eğitimde türbanının önünü tamamen kapadı,

Sadece Vakit değil, İslamcı kesimin neredeyse tamamında benzer bir tavır var,

Anayasa Mahkemesi’ne öfkeliler,

Peki Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında "Kapatmama" kararı veren Anayasa Mahkemesi başka bir Anayasa Mahkemesi miydi!

O zaman niye alkışlıyordunuz!

Türban konusunda Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir karar vereceği belli değil miydi!

Biz o zaman da "Bu değişiklik, üniversitede türbanının önünü tamamen kapar, Toplumsal uzlaşma ile zaman içinde çözülebilecek bir sorunun çözümsüzlüğüne neden olur, Yapmayın bunu" derken neden dinlemediniz,

Bununla ilgili her zorlama, tam tersi bir etki yaratmadı mı bugüne kadar,

Bundan ders alacak akıl kimsede yok muydu?

Kapatma davası kararında alkışlanan Anayasa Mahkemesi, şimdi hedef,

Çünkü yargıyı, hukuku ve adaleti sağlayan bir mekanizma olarak değil önlerini açmaya yarayan bir süpürge olarak görüyorlar,

Bunun adını da demokrasi zannediyorlar,

 

 


Harlemsaray

spor yazısı için lütfen tıklayınız

 

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kimilerinin konuştukça güzelleştiğini, kimilerinin ise konuştukça çirkinleştiğini anladığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları