Kör müsünüz!

Dün tehlikenin farkında mısınız diye sordum,

Gelen maillerden ve yorumlardan anladım ki, pek farkında olan yok,

Ülke bütünlüğünü bile kısır siyaset, yerel seçim kaygısı, kör fanatizm içinde algılayanların oranı hayli yüksek,

O zaman daha anlayacağınız bir dille söyleyeyim, “Bu kafayla gidersek 20 yıla kalmaz bu ülke bölünür”

Şimdi anladınız mı?

Yeterince net mi?

Bundan en fazla zarar edecekler bölenler olur ama bir kere bölündü mü, pişmanlık fayda etmez,

Mehmet Ağar’la aylardır görüşmemiş, karşılaşmamıştım,

Dün aradı,

Yazıyı okumuş,

“Son zamanlarda okuduğum en doğru tespit, müthiş bir analiz, Terörle mücadeleye ömrünün yarısını vermiş biri olarak söylüyorum yüzde yüzü doğru” dedi,

Ağar, söylediği zaman kıyamet kopmasına neden olan “düz ovada siyaset” kavramının anlamının şimdi daha iyi anlaşılacağını düşünüyor,

“O zaman kendi açımdan müthiş bir siyasi risk alarak o cümleyi söyledim, Çünkü ülkenin geleceği her türlü siyasi riskten daha önemliydi, Ne yazık ki, kimse anlamadı” dedi,

O gün anlaşılmayanlar, bugün de anlaşılmıyor,

Türkiye’yi gerçekten çok zor ve karanlık bir dönem bekliyor,

Ahmet Türk’ün dünkü çıkışı bile benim yazdıklarımın sağlaması niteliğinde,

Şunu da söyleyeyim, Türkiye bölünmeyi öyle kolay kolay kabullenmez,

Söz konusu bütünlüğümüz olunca, kimseyi dinlemeyiz,

Ama çok üzülürüz,

Çok sıkıntı çekeriz,

AKP ise hala bu karmaşık meseleyi “Din kardeşliği” üzerinden çözebileceğini düşünüyor,

İdeolojik körlük bu olsa gerek,

O çok sevdikleri Arapların bile parça parça bölündüğünü göremiyorlar,

Sadece din değil, ırk kardeşi de olmalarına rağmen, 

 

 


Hiç bir şeyden çekmedi şiirden çektiği kadar

Başbakan Erdoğan’ın Dağlarca’nın şiiri diye Çamlıbel’in şiirini okuduğunu duyunca çok güldüm,

“Hiç bir şeyden çekmedi şu şiirlerden çektiği kadar” diye düşündüm,

Şiir merakı Başbakan’ın başına sürekli dert açıyor,

Ya hapse düşürüyor, ya da zor duruma,

Aslına bakarsanız Başbakan’ın iki şairi karıştırmasına pek de şaşırmadım,

Çünkü Başbakan’ın “Edebiyat” merakı sınırlı,

Şair diyince, onun için iki şair var,

Biri Necip Fazıl Kısakürek, diğeri Mehmet Akif Ersoy,

Gerisi fasa fiso,

Öğreniyoruz ki, Başbakan’ın konuşmasını hazırlayanlar Google’da yer alan yanlış bir bilginin kurbanı olmuşlar,

Eee, etme bulma dünyası,

Yargıtay Başsavcısını Google’dan dava kotarmakla suçlarsan, Google’dan kotarılan konuşmanın kurbanı olursun,

Geçenlerde bir dönem, daha doğrusu Başbakan olmadan önce, Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınında bulunanlardan biriyle sohbet ediyorduk,

Başbakan’ın politika üretirken danışmanların kurbanı olduğunu söylüyordu,

“Hiç okumuyor, Okumayı sevmiyor, Bu yüzden de önemli meselelerde danışmanların hatalarının kurbanı oluyor, Belediye Bakanlığı döneminde Brezinsky’nin bir kitabını götürdüm kendisine, Yeni çıkmıştı ve bence önemli tespitler içeriyordu, Verdim, ‘Bana bunun bir kaç sayfalık özetini yapıver, Hepsini okuyamam’ dedi, Necip Fazıl dışında bir ey okumayı sevmez” demişti,

Tabii bu konuda Başbakan Erdoğan çok da yalnız değil,

Bazı anlı şanlı ve çok önemli gazeteciler tanıyorum,

Sık sık okudukları kitapları yazarlar,

Yazdıklarına bakarsanız, günde üç kitap okuduklarını zannedersiniz,

Oysa biz biliriz ki, bu kitapları okumamışlar, hatta görmemişlerdir bile,

Dış haberler servisindeki çevirmenlere okutur, önemli cümlelerini  bir özet halinde alır sonra son okuduğum kitap diye yazarlar,

Böyledir bizim memleket,

Yeterince büyüdün mü, okumasan da olur,

Olmadığını anladığın zaman da çok geç olur, 

 

 

 


Taraf’a Sabah’tan bir kıyak daha

Özgür medya tiraj kaybetmeye başladı mı, hemen “Kitap dağıtmaya” başlıyor,

Geçen sene idolü Başbakan Erdoğan olan Ethem Sancak’ın Star gazetesi 100 temel eseri dağıtarak tirajını ikiye katlamıştı,

Kampanya bitti tiraj eski yerine döndü,

Şimdi de özgür medyanın bir başka gazetesi, “Bizim Ahmet”in Sabah’ı aynı kampanyayı yapıyor,

İlk gün 50 bir civarında tiraj almışlar,

Odatv’de gördüğüm kadarıyla Sabah dağıtacağı kitapları Alkım Yayınları’ndan alıyormuş,

Alkım Yayınları kim?

Taraf gazetesinin sahipleri,

Sabah-Taraf ilişkisini daha önce yazmıştım,

Taraf’ı Sabah basıyor, dağıtıyor,

Üstelik bunu “Yaz tahtaya al haftaya” hesabıyla yapıyor,

Yani Sabah, Taraf’ı bir anlamda sübvanse ediyor,

Bunu yazmıştık,

Şimdi öğreniyoruz ki, Sabah’ın dağıtacağı trilyonlarca liralık kitap Alkım’dan alınacakmış,

Belli ki, “Basıp dağıtma” sübvansiyonu yetmemiş,

Biraz da “Nakit” çıkacaklar Taraf’a,

Benim şimdi merakla beklediğim Sabah’ın kitap kampanyasına kimin sponsor olacağı,

Acaba yine Halkbank veya Vakıfbank mı?

Yoksa Türk Telekom mu?

Kitapların parasını Sabah üzerinden Taraf’a kim verecek?

Var mı bir tahmininiz!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Adam olsak ne olur, olmasak ne demediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları