Salaklar

Aktütün karakoluna saldırılınca, bölge gerçeklerini bilmeyenler bağırmaya başladı,

“Orada karakol olur mu? Bu kadar saldırıya uğrayan bir karakolu orada nasıl tutarsınız”

Okudukça sinirlendim,

Bu kadar salakça bir yaklaşım olur mu?

Mesela o karakolu oradan taşıyıp, İstanbul Etiler’e veya Bebek’e ya da ne bileyim Ankara Çankaya’ya taşırsak elbette ki, saldırıya uğramaz,

Bu mudur!

Taşıyalım o zaman,

Hatta TSK’da operasyonlarını İstanbul’da Vatan Caddesi’nde ya da Ankara Hipodromu’nda  yapsın,

Bakın tek şehit veriyor muyuz!

Böyle salaklık olur mu?

İşte terör Diyarbakır’ın göbeğinde bir kez daha vurdu,

Bu da Diyarbakır’daki bilmem kaçıncı saldırı,

Ne yapacağız şimdi,

Diyarbakır’ı da İzmir’e mi taşısak, saldırı olmasın diye,

Ya “Özgür  basın”a ne diyorsunuz,

Tütünlü karakolu basılınca Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef tahtasına oturtmuşlardı,

Şimdi Başbakan’ın, İçişleri Bakanı’nın, Emniyet Genel Müdürü’nün ya da en azından Diyarbakır Valisi’nin istifasını isteyecek, faturayı onlara kesecek kadar “Özgür müsünüz”

 

 

 


Zamanlama

PKK’nın saldırılarının zamanlaması dikkatinizi çekiyor mu?

Muhakkak çekiyordur,

Ne zaman bir sınır ötesi harekat tezkeresi gündeme gelse, PKK mutlaka saldırıyor,

Şimdi üstüne bir de kapatma davası var,

DTP’nin kapatılması ile ilgili dava Anayasa Mahkemesi’nde görüşülüyor, PKK dağda, şehirde saldırıyor,

Siz bakmayın DTP’lilerin sınır ötesi operasyona karı çıkmalarına,

Onlar da operasyonu istiyor, Farklı amaçla da olsa istiyor,

PKK’nın amacı Türkiye’yi operasyona tahrik etmek,

İstiyorlar ki, Türk ordusu bölgede operasyon yapsın, tepki toplasın, bölgede ekonomik düzen kurulamasın, örgüt giderek kaybettiği halk desteğini yeniden kazansın, örgüte katılım artsın, Legal siyaset bölgede güç kazanamasın,

Ve şimdi bir diğer amaç da DTP’nin kapatılmasını sağlamak,

DTP’yi kapattırarak, hem içerdeki kitleye “Bakın size mecliste olma hakkı vermiyorlar” demek ama daha önemlisi dış ülkelere “TC Kürtlerin legal partilerine bile tahammül edemiyor” diyerek PKK’nın siyasi gücünü ve temsil kabiliyetini arttırmak,

Bu saldırılarla amaçlanan budur,

Uyanık olmak lazım,

 

 


Dikkaaaaat!

1990’ların ortasında tezgahlanmaya çalışılar bir oyun, şimdi bir kez daha tekrarlanıyor,

Oyunun adı Türkiye de bir iç çatışma ortamı yaratmak,

Adlı adınca söylemek gerekirse bir Türk-Kürt kavgası başlatmak,

Bunun tohumları atılıyor,

Daha önce de atıldı ama tutmadı,

Şimdi bir kez daha deneniyor,

Ege ve Akdeniz  kıyılarında göç almış bazı kasabalar, bazı kentler, Batı Karadeniz’deki bazı ilçeler, Doğu Marmara’da kimi bölgeler bu noktada giderek hassas hale getiriliyor,

Böyle bir ihtimal Türkiye açısından PKK’dan binlerce kez daha tehlikeli,

Türkiye’yi gerçekten seven hiç kimse bu provokasyon tuzağına düşmemeli,

Kimse unutmamalı ki, PKK adındaki terör örgütünün öldürdüğü vatandaşlarımız arasında Kürt yurttaşlarımızın sayısı çok daha fazla,

Ve PKK’ya karı savaşırken verdiğimiz şehitler arasında Kürt şehitlerimiz hiç de az değil,  

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Güçten yana olmayı özgürlük zannetmediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları