Zahit Akman direniyor,
RTÜK toplantısında oylama yapılmış, üyeler istifa etmesinler demiş,
Zahit Akman da istifa etmemiş,
Gerekçeye bak,
Oylama ile istifa mı olur,
İnsan onurunu oya sunar mı?
İstifa edersin biter gider,
TMSF Sabah’a el koyunca bana “Editoryal bağımsızlık olacak, İşine karışmayacağız, Bildiğin gazeteyi yapmaya devam edeceksin” demişti TMSF yönetimi,
Gazetedeki arkadaşlarım da “Fatih bırakma,” diyince kalmıştım,
Baktım ki, müdahaleler başlıyor, bastım istifayı çıktım, En üst düzeyde “Bırakma “ ricalarına rağmen,
Gazetede oylama mı yaptım,
Zahit Akman’ın yaptığı da saçmalık,
“Îstifa mı edeyim, kalayım mı?”
AKP’liler “Etme” diyecek, CHP’liler “Et”
Ötesi mi var,
Bunca olaydan sonra Zahit Akman o koltukta oturamaz,
Oturmaya devam ederse o koltuğun 5 paralık değeri kalmaz,
Zahit Akman “Dün” istifa etmelidir,
Anacığının gözyaşları sel olup aksa bile,
Halkın diliyle konuşan bir CHP’li
Kemal Kılıçdaroğlu, siyasette yıldız gibi parladı,
CHP ilk kez AKP’yi halkın anlayacağı, seçmenin etkileneceği yerden vuruyor,
Laiklik, Cumhuriyet değerleri elbette önemli ama “bizim için”,
Anadolu’da padişahlık gelse farkında olmayacak, Cumhuriyet’in nimetlerinden faydalanması 1950’lerden beri engellenen ve bu nedenle Cumhuriyete, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmayı düşünmeyen milyonlar var,
Biz veya CHP veya başkası “Cumhuriyet, laiklik elden gidiyor” dedikçe onlar “Galiba din elden gidecek” diyip din bezirganlarına sarıldılar,
Çünkü Cumhuriyet’in ne olduğunu öğrenmemişlerdi, öğretilmemişti,
AKP muhalifleri bugüne kadar o insanlarla onların anlamadığı bir dilden konuştular,
Onlar da anladıkları dilden konuşana yöneldiler,
CHP uzun süreden beri onlarla onların da anlayacağı dilden konuşuyor,
Yolsuzluktan, hırsızlıktan bahsediyor,
Daha vahimi din adına yapılan yolsuzluktan,
Adalet diye yola çıkanların kendilerini seçenlere karşı yaptığı adaletsizlikten, kalkınma diye yola çıkanların kendi çevrelerini kalkındırmalarından söz ediliyor,
Bu dili herkes anlıyor,
Bu dilin mimarı da Kemal Kılıçdaroğlu,
Belagat şehvetine kapılmadan ayakları yere basarak bu tutumu sürdürürse Türkiye’ye önemli bir hizmet yapmış olacak,
Geçenlerde televizyonda Kemal Kılıçdaroğlu’nu izlerken “Acaba CHP’nin başına Kemal Bey geçse daha mı iyi olur” dedim,
Yanımdaki bir dostum, “Bir Batı ülkesinde olurdu ama Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’nin lider tipi değil, Müthiş bir 2, adam, O kadar” dedi,
Bu söz bile Türkiye’nin nerede olduğunu anlatmaya yeter,
Yine de Kemal Kılıçdaroğlu’nu keyifle izliyoruz,
CHP’yi Türkiye’nin büyük bölümüyle aynı dili konuşturmaya başladığı için
Ancak bir hatasını da yüzüne karı söylemek zorundayım,
Dün Balçiçek Pamir’in programında Dengir Mir Mehmet Fırat’ın karşısına çıkma fırsatını kaçırmamalıydı,
Neden katılmadı anlayamadım,
Yalanlar ve gerçekler
İş artık iyice zıvanadan çıktı,
“Patronlar” kapıştı ya, tetikçiler vur diyince öldürmeye başladı,
Doğan, Erdoğan’a kızıyor, Doğan’ın tetikçisi Başbakan’a “şerefsiz” diye yazıyor,
Erdoğan, Doğan’a kızıyor, Erdoğan’ın tetikçisi “Aydın Doğan bir sabah elleri kelepçeli evinden alınır” diyor,
Rezalet, Düzeysizlik,
Erdoğan’ın tetikçileri bir de zır cahil,
Okuduklarını bile anlamıyorlar,
Dışbank hikayesini belli ki buradan okumuş ama anlamamış,
Şöyle yazmışım: “Aydın Doğan, Dışbank’ı İş Bankası’ndan satın aldı, Bu iş için cebinden çıkan para yaklaşık 17 milyon dolardı, Onu da İş Bankası Frankfurt Şubesi’nden kredi olarak aldı, Bedavaya getirilen bu banka 1 milyar avroya satıldı”
Adam bu bilgiyi satacak ama okuduğunu anlamamış,
Yazının diğer bölümü ile karıştırmış,
Orada da “POAŞ’ın yüzde 50’sini İş Bankası’ndan 500 küsur milyon dolara aldı, bir kaç ay sonra, daha doğrusu anlaşmadaki süre dolar dolmaz yüzde 34’ünü 1 milyar avroya sattı” diyorum,
Bu ikisini karıştırıp saçma sapan bir iddia ortaya atıyor,
Tabii iddiayı ortaya atan saçmalar da, yanıt veren saçmalamaz mı?
Ertuğrul Özkök hemen kaleme sarılıp yanıt veriyor,
Diyor ki, “Aydın Doğan Dışbank’ı alırken İş Bankası’ndan kredi kullanmadı”
İş Bankası Frankfurt o tarihte Aydın Doğan’a kredi vermedik diyebilir mi Ertuğrul Özkök?
Bu yalanı yer miyiz!
Ticari sırdır elbette açıklanmasını isteme hakkımız yok ama Aydın Doğan, İş Bankası’ndan son 15 yıl içinde ne kadar kredi kullandığını açıklama cesaretini gösterebilir mi?
Dediğim gibi ortalık toz duman,
İftiranın, hakaretin bini bir para,
Üzülüyorum gerçekler de bu arada tozun dumanın arkasında kalıyor,
İki teori
Sevgili okurlar,
Yurt dışında özellikle ABD’de Türkiye ile ilgili iki komplo teorisi çok konuşuluyor,
Bunun Türkiye’de dile getirilmeye başlanması yakın,
Bir kaç gündür bunları yazmak istiyorum ama gündem fırsat vermiyor,
Yarın bu iki komplo teorisini yazacağım,
