Erdoğan’ın kapatma sonrası planı

Anayasa Mahkemesi AKP’yi kapatmazsa en çok kim şaşıracak biliyor musunuz?

AKP’liler,

AKP içindeki hemen herkes partinin kapatılacağından emin,

“En geç bir hafta içinde bu iş biter” diyorlar,

“Refah ve Fazilet’i kapatanlar bizi boş geçmez” diye düşünüyorlar,

Bence AKP’nin kapatma sonrası planı da hazır ve net,

Herkes “Erken seçime gidilir, Tayyip Erdoğan bağımsız milletvekili olarak seçime girer” diyor,

Bazıları ise “Tayyip Erdoğan hakkında eskiden açılmış davalar var, Bu davalar hızla sonuçlandırılır, Erdoğan seçime sokulmaz” iddiasında,

Bana göre bunların hepsi hikaye,

Hele ikinci senayo neredeyse imkansız,Türkiye’de hiç bir dava o kadar hızlı sonuçlanmaz,

Benim anlayabildiğim kadarıyla AKP’nin üst yönetiminin, yani Başbakan Erdoğan’la Cumhurbakanı Gül’ün bambaşka bir düşüncesi var,

Bunu bilerek değil, tahmin ederek söylüyorum,

Kapatma davası AKP’nin aleyhine sonuçlanırsa Başbakan Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Görev takası yapacaklar”

Anayasa Mahkemsinde görülen kapatma davası dışında bırakılan Cumhurbaşkanı Abdullahn Gül “Siyasi yasak” kapsamına alınmayacağından kapatma sonrası Cumhurbaşkanlığından istifa ederek AKP’nin yerine kuralacak olan “Yeni Parti”nin başına geçecek, Yapılacak ara seçimlerde milletvekili olacak ve ardından Başbakanlık koltuğuna oturacak,

Cumhurbaşkanlığı koltuğu boşalmış olduğu için, Cumhurbaşkanlığı için seçim yapılacak,

Ve ilk kez Cumhurbaşkanı’nı halk seçecek,

Recep Tayyip Erdoğan da Cumhurbaşkanlığı’na aday olacak,

Cumhurbaşkanlığı siyasi bir makam olmadığı için Tayyip Erdoğan’a getirilecek olan siyaset yasağı Cumhurbaşkanlığına engel değil,

Burada tek sorun Tayyip Erdoğan’ın halk tarafından Cumhurbaşkanlığına seçilip seçilmeyeceği,

Ortada Tayyip Erdoğan’ı alt edebilecek çapta bir lider görünmüyor,

Güngören’deki cenazede Tayyip Erdoğan’ı izlediniz mi?

Kendisine kızsak da kızmasak da, sevsek de sevmesek de, Tayyip Erdoğan bugün Türkiye’deki tek gerçek lider,

Cenazelere omuz verdi, acılı analarla, babalarla sarmaş dolaş oldu, teselli etti,

Tayyip Erdoğan işte bu tavrına güvenerek Cumhurbaşkanlığına soyunabilir,

Eğer başarırsa Türk siyasetinde Veli-Ali dönemi biter Ali-Veli dönemi başlar, 

 


Kardeşinizin fotoğrafını basar mıydınız?

Terör haberlerini büyütmenin terörün reklamı olduğunu yıllardır söyledim durdum,

Terörist niye bomba patlatıyor, insan katlediyor,

Sesini duyurmak için,

Biz bu haber yapmazsak ne olacak,

Eylem amacına ulaşmamış olacak,

Peki insanların haber alma özgürlüğü nerede?

Zor sual,

En doğrusu bir denge tutturmak, Abartmamak,

Teörün kanlı yüzünü göstermek ama işi reklam, terörü güçlü gösterme boyutuna taşımamak,

Bıçak sırtı bir çizgi,

Zor zenaat,

Ancak bazı şeyler var ki, kolay,

Mesela gazetelerin birinci sayfaları,

Dünkü Sabah ve Posta gazetelerinin 1, sayfaları birer utanç abidesiydi,

Kan revan içinde yerde yatan cesetler, olduğu gibi 1, sayfalara koyulmuşlardı,

Bu mu gazetecilik, bu mu insanlık,

O fotoğraflar oraya koyulur mu?

Etkileyici, Kabul,

Ama ya insanlık,

O gazeteleri hazırlayan arkadaşlara sormak isterim, yerde yatanlardan biri kendi yakınınınız, kendi ananız, babanız, kardeşiniz, Allah korusun evladınız olsa o fotoğrafları oraya koyar mıydınız?

Koymazdınız değil mi?

Peki günahsız yere terör kurbanı olanların suçu sizin yakınınız olmamak mı!

Ayıp değil mi!  

 


Cengiz Semercioğlu  mal bulmuş mağribi gibi Habertürk’e kin kusmuş,

Bombaların patladığı gece Habertürk’te Basın Kulübü programı ve programda konuk bir bakan vardı,

Habertürk patlamalrdan sonra Basın Kulübünü ara ara keserek patlamalarla ilgili haberleri verdi, Canlı bağlatılar yaptı, Sonra yine ara ara Basın Kulübünü yayınladı,

Biraz zorlandılar ama hiç de öyle sınıfta kalmadılar,

Üstelik Basın Kulübü’nün sona ermesinin ardından sabaha kadar Göngören patlamaları haberlerini verdiler,

NTV ve CNN Türk’ün belgesel programlar yayınladığı gece yarısı sonrasında ben gelişmeleri Habertürk’ten izledim,

Tabii Cengiz Semercioğlu’nun derdi başka,

Onun derdi Habetürk’le,

Habertürk’ün Ciner Grubu tarafından satın alınmasından sonra Cengiz Semercioğlu’nun buradaki programına son verildi,

Semercioğlu, rakip grupta çalıştığı için değil, rakip gruplarda çalışıp, Habertürk’te program yapan pek çok şerefli gazeteci arkadaşımız var,

Cengiz Semercioğlu’nun programına son verilmesinin nedeni, bu programı kendi işleri için kullanıyor, bu programda ağırladığı kişilerin bazılarıyla ticari ilişkilere giriyor olmasıydı,

Keza Kanal 1’de yapılan pek çok başarısız programda Semercioğlu ve arkadaşlarının imzası, onların yakınlarına ait yapım şirketlerinin anlaşması vardı,

Zaten kanalın başında da Semiercioğlu’nun bir yakını oturuyordu,

Bu programlar da yayından kaldırıldı,

Cengiz Semercioğlu ve arkadaşları da şimdi her fırsatta Habertürk’e, Kanal 1’e saldırıyorlar,

Şaşırmıyoruz, kızmıyoruz, Aldırmıyoruz,

Semercioğlu’nu okumaya devam ediyoruz,

Öyle çok geziyor, öyle çok seyahat ediyor, öyle lüks yerlerde dolaşıyor ki, okuyup öğreniyoruz,

Meslektaşları da Cengiz Semercioğlu’na gıpta ediyor,

Hürriyet’ten en çok maaş ı o alıyor olmalı diyorlar,

Başka türlü nasıl böyle bir hayat sürülür!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bir gazetedeki ahlaksız oranının o gazetenin ahlak düzeyini belirlediğini unutmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları