Fatih Terim antipatik,
Kabul,
Giderek daha antipatik oluyor,
Ona da kabul,
Dünden beri görüyorum ki, Fatih Terim’den hazetmeyenler 35 milyondan da fazla,
Ona da kabul,
Peki ya spor ya da skor basınına ne demeli,
Fatih Terim bir basın toplantısı düzenliyor,
Spor basının en "güzide" isimlerini karşısına diziyor,
Başlıyor hepsini haşlamaya,
Önce eleştiriyor, sonra kendini alamıyor işi hakarete vardırıyor,
Neredeyse 1 saati aşan basın toplantısını izlediniz, o spor basınından bir kişi de çıkıp Terim’e tek bir yanıt verebildi mi!
Çıt çıkaramadılar, çıt,
Kös dinler gibi dinlediler,
Yazılarda aslan kesilenler, Terim karşısında kuzu gibiydiler,
Babalarından fırça yiyen yaramaz çocuklar gibi, kabahatli veletler gibi,
Bir tenesi dönüp bir yanıt veremedi,
Bırakın yanıt vermeyi adam gibi bir soru bile soramadılar,
Fırçayı yediler ve basıp gittiler,
Korktular, Ödleri patladı,
Ya milli takım kampına giremezsek, ya bir röportaj alamazsak, ya haber yapamazsak korkusuyla dut yemiş bülbül gibi fırçalandılar,
İçlerinden birisi bile "Sayın Terim, Çek kaleci hayatının hatasını yapmasa, Nihat mucize gibi bir vuruşla üçü atmasa, Arda maç boyunca direnmese sen bugün İstanbul’da basından köşe bucak kaçıyor olmayacak mıydın!" diyemedi,
Hadi onlar sustu,
Ya Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne ne demeli?
Bir açıklama, bir kınama, bir eleştiri yapabildiler mi!
Katiyyen,
Onlar da Terim’in altında ezilip kaldılar,
Yani anlayacağınız, Fatih Terim skor yazarlarına onların anladığı dilden konuştu,
Size bize ağır gelmiş olabilir,
Spor yazarlarına gelmedi,
Böyle spor basınına bu üslupta teknik direktör,
Tencere kapak olmuşlar,
Doğan’ın yanıtı
Önceki günkü yazıma Doğan Holding’ten de bir yanıt geldi,
Galatasaray Lisesi’nden sevgili ağabeyim Volkan Vural önce arayıp,
"Fatih, sana bir açıklama yollama görevi bana verildi, Mailine yolluyorum" dedi,
Doğan Holding adına verilen yanıt da aynen OMV’den gelen yanıt gibi son derece diplomatik bir üslupla yazılmış,
Belli ki, "Bekle ve gör" politikası içinde davranmışlar ve
"Şimdilik" bu meselenin dallanıp budaklanmasını istememişler,
Doğan Holding’den gelen yanıtı aşağıda aynen naklediyorum,
Ve bir kez daha tekrarlıyorum, "Yazdıklarımın sonuna kadar
arkasındayım"
" Sayın Fatih Altaylı, 18 Haziran 2008 tarihinde Habertürk İnternet sitesindeki yazınızı ve bu yazınıza ortağımız OMV ile Başbakanlık tarafından verilen yanıtları dikkatle incelemiş bulunuyoruz,
Doğan Holding Grubu, iş ahlakı ilkelerine, ortaklarıyla ilişkilerinde karşılıklı saygı ve güven anlayışına ve her alanda hukuka uygunluğa önem ve değer veren bir kurumdur,
Bu temel ilkelerimiz ve yaklaşımımız ışığında; ne yazınız ne de yazınıza verilen yanıtlar hakkında herhangi bir yorumda bulunmayı bu aşamada doğru bulmuyoruz, Esasen rafineri konusundaki
müracaatımıza ilişkin idari süreç henüz sonuçlanmış değildir, Bu nedenle müracaatımızın spekülasyonlara konu olmaması içten arzumuzdur,
Bu müracaatımızın, Avrupa Birliği’ne tam üyelik yolundaki ülkemizde, hukuk kurallarına ve idarenin adil ve tarafsız davranması ilkesine uygun bir biçimde sonuçlandırılacağı hususundaki inancımızı korumak istiyoruz,
Saygılarımla,
Volkan Vural
Doğan Holding A,ş,
Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı"
Doğan Holding’in yanıtı bu,
Ne anlama geldiğini herhalde siz de benim kadar anlamışsınızdır,