Parasız, hocasız şampiyon

En korktuğum maçı kayıpsız atlattı Galatasaray,

Üstelik de, defanssız ve kalecisiz oynadığı bir maçta,

Galatasaray savunması, 1 sezonda yaptığı toplam hata kadar hatayı bir maça, hem de sezonun belki de en kritik maçına sığdırdı,

Yenilen üç golün üçünde de yüzde 200 savunma hatası var,

Aykut, öyle bir panikle maç oynadı ki, her pozisyonu kaleye aldığı gibi pozisyon olmayanları bile gole çevirmeyi başardı,

Song, sanki Fenerbahçe forması giymiş gibiydi, Savunmanın tek işe yarayan adamı Servet oldu ki, o Servet çok da kritik bir golün asistini yaptı,

Fakat Galatasaray’ın bu maçı alacağı öylesine belliydi ki, benim evdeki 15 kişilik holigan grubuyla beraber maçı seyreden 7 yaşındaki kızım, ben yediğimiz her golden sonra çıldırdıkça “Baba sinirlenme, 4 yesek 5 atacağız” diyordu,

Sahadaki Galatasaray 11’i de buna inanmış görünüyordu,

Yedikçe atıyordu,

Maçın kahramanı hiç kuşkusuz Ayhan’dı,

10 üzerinden 20’lik oynadı,

Panik anlarında orta sahayı toparlayan, en gereken anda golünü atan, 2 asisti bir maça sığdıran Ayhan,

Ayhan sezona müthiş başlamış, şanssız bir sakatlıkla aylarca takımdan ayrı kalmıştı,

Ayhan sezonu, başladığından daha müthiş bir performansla tamamlıyor,

Onu takip eden oyuncu Arda oldu,

O da şahane oynadı,

3 gol attı,

Ayhan’la beraber Galatasaray’ın 5 golle süslenen hücum organizasyonlarını yaptı,

Sabri ve Mehmet Topal’da müthişti,

Fenerbahçe maçından önce “Galatasaray tek forvetle oynar mı?” diye sormuşlardı,

Ben de “Galatasaray hücum oynadığı zaman 6 forvetle, hatta 7 forvetle oynuyor, Yeter ki, orta saha ilerde bassın” demiştim,

Dün gece bunun bir örneğini gördük,

Gol atamayan ve kötü oynayan tek forvetimiz, tek forvet Nonda’ydı,

Maç boyunda hiç bir şey yapmadı,

5 gol vardı ama Nonda yoktu,

Ama o borcunu Fenerbahçe maçında ödediği için bu durumun önemi de yoktu,

Sivasspor da çok iyi oynadı,

Temiz, kazanmaya yönelik bir futbola yönelmişlerdi,

Bu yüzden de sezonun, belki de son yılların en güzel, en keyifli maçını izledik,

Sivaslı taraftarlar da maç boyunca en küçük bir taşkınlık, terbiyesizlik yapmadılar,

Kazanan Galatasaray’ı da alkışlamayı ihmal etmediler,

Sivasspor üç büyükleri zorladı belki ama Sivas seyircisi üç büyüklerin seyircisini aşmış,

Helal olsun,

Bu sezon da Galatasaray’ın zaferiyle noktalanacak gibi duruyor,

Galatasaray futbol takımı üç yıl önce başardığı mucizeyi bir kez daha başarıyor,

O zaman da yönetim zaaflarına rağmen Hasan Şaş ve Hakan takımı gaza getirip şampiyonluğa taşımışlardı,

Bu kez de öyle oluyor,

Parasız, hocasız ve yönetimsiz şampiyonluğa,,,

NOT: Sivasspor Başkanı’nın Galatasaray maçından iki gün önce Fenerbahçe Spor Kulübü’ne gidip Başkanı’yla görüşmesine kimse ses çıkarmadı, Ben de çıkarmadım, Ama ya İlhan Cavcav Galatasaray Kulübü’nü ziyaret etseydi ne kıyamet kopardı değil mi?!

 

 


Başbakan’la aynı kareye girene bakın

Başbakan Erdoğan, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın devir teslim törenine katılmış,

Görünce gözlerime inanamadım,

“Niye?” diyeceksiniz,

Bilmiyorum tören fotoğrafını gördünüz mü?

Ben gördüm,

İnanamamamın sebebi de gördüklerim,

Başbakan ve yanında Nihat Özdemir,

Nihat Özdemir kim?

Şirketi daha önce Çankaya Köşkü’nün inşaatında yolsuzluk yaparken yakalanan ve suçu üstlenen ortağı hapisle cezalandırılan ünlü müteahhit,

Cumhurbaşkanı’nın inşaatında yolsuzluk,

Gerisini varın siz hesaplayın diyeceğim ama gerek yok,

Gerisi de var,

Son ayların en popüler, en katmerli yolsuzluk davalarından “Mavi Akım”ın da sanıkları arasında Nihat Özdemir,

Yargılanıyor, Hem de bayağı ağır suçlamalarla,

Hakkında yurt dışına çıkış yasağı var,

Ve Başbakan Erdoğan, O Nihat Özdemir’in açılışında, yan yana,

Hortumları kesen, yolsuzlukların üzerine gitme sözü veren Başbakan’ın değişimi müthiş,

Kendisini kutluyorum,

Nice açılışlara diyorum, 

 

 


Yola yanlışla başlamak

Geçen gün ismi lazım değil birisi aradı,

“30 Nisan’a iki gün kaldı kızını sigortalatmıyor musun?” diye,

Anlamadım,

“Ne sigortası? Doğduğunda sağlık sigortası yaptırmıştım” dedim,

“Onu demiyorum, SSK’ya kaydettirmeyecek misin? 30 Nisan son gün” dedi,

“Manyak mısın nesin? Daha okula yeni kaydettirdik, 7 yaşındaki kızı SSK’ya mı kaydettireceğiz” diye söylendim,

“Ne kötü babasın, Şimdi kaydettirirsen 5 yıl daha erken emekli olacak, Üstelik daha fazla maaş alacak, Çocuğunun geleceğini düşün” dedi arayan,

Birden tepem attı,

“Bak anam ben çocuğumun geleceğini senden daha çok düşünüyorum, O nedenle de SSK’ya MSK’ya yazdırmıyorum, Çünkü çocuğuma daha 7 yaşında devleti kandırmayı, Ailesinin imkanlarını kullanarak haksız menfaat sağlamayı, sigorta sistemini dolandırmayı öğretmiyorum, Ona yasalara saygılı, başkalarının haklarına saygılı olmayı öğretmeye çalışıyorum, Yasaların boşluklarından yararlanarak, yasaların etrafından dolanarak ona çıkar sağlarsam en büyük ayıbı ona etmiş olurum, Hayata böyle başlayan bir çocuğun adam olmasını beklemek mümkün olmaz” dedim,

Arayan kekeledi, “Ne bileyim? Belki yaparsın demiştim, Ben yapıyorum, Sonra pişman olma” dedi,

“Böyle bir şey yapmadığım için asla pişman olmam” dedim,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Zorluklarla mücadele edilerek başarılan işlerin daha büyük keyif verdiğini anladığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları