Hayrunissa Gül boşanma davası açabilir mi?

Anayasa Mahkemesi’nin Abdullah Gül’ü de kapatma davasına dahil etmesi doğrusunu isterseniz beni de şaşırtmıştı,

Öyle ya, Cumhurbaşkanı olarak vatana ihanet suçları dışında cezai sorumluluğu yoktu,

Hakkında dava açılamazdı,

Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, bunun Abdullah Gül’e açılmış bir dava olmadığını, Abdullah Gül’ün AKP hakkındaki “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu” yolundaki tespit davasının unsuru olduğunu söyledi,

Hayli karışık bir durum olduğu kesin,

Ancak “Cumhurbaşkanı’na hiç bir şekilde dava açılamaz” diyenlere bir sorum var,

Allah göstermesin ama diyelim ki, Abdullah Gül ile eşi Hayrunissa Gül arasında şiddetli bir geçimsizlik baş gösterdi,

Şu veya bu nedenle Hayrunissa Hanım’ın  Abdullah Gül’e olan sevgisi bitti, hatta kendisine tahammül edemez hale geldi,

Ve boşanmak istiyor,

Aynen Cecilia Sarkozy’nin yaptığı gibi,

Abdullah Gül’den boşanmaya karar verirse, Hayrunissa Hanım Cumhurbaşkanı Gül’e boşanma davası açabilir mi, açamaz mı?

Eğer “Cumhurbaşkanına hiç bir koşulda dava açılamaz” diyen koro haklıysa, Hayrunissa  Gül, 7 yıl beklemek zorunda,

Yok eğer boşanma davası açılabiliyorsa, demek ki, Cumhurbaşkanı’na belirli koşullar dahilinde dava açılabiliyor, Sadece ceza mahkemelerinde görülen davalar açılamıyor demektir,

Bu sorunun yanıtı cidden merak ediyorum,  

 

 


Fenerbahçe kazanır demiştik

Dün akşam dışarıda yemekteyim,

Telefonum çaldı,

Arayan fanatik Fenerbahçeli bir arkadaşım,

“Nerdesin”

“Yemekteyim”

“Maçı izlemiyor musun?”

“Hayır”

“Ölümü gör çabuk eve git ve maçı aç”

“Niye?”

“Senin seyrettiğin maçlarda Fenerbahçe hep kazanıyor”

“Oğlum manyak mısın?”

“Manyağım, Çabuk eve git”

Bu arada çok sevdiğim çocuklarının üzerine yeminler ediyor,

Haydaaa!

Yemekten hızla kalkıp eve gittim,

Televizyonu açtım,

İkinci yarı başlamak üzere, Fenerbahçe 1-0 mağlup,

İki dakika sonra yine telefon,

“Evde misin?”

“Evet”

“Sağol, Biz bu maçı alırız”

İlk dakikalarda ciddi bir Chelsea hakimiyeti,

İlker Yasin Fenerbahçe’yi batıran yorumlar yapıyor,

Bense sarı lacivertlilerin kazanacağından nedense pek bir eminim,

Bu arada “Maçın adamı Deivid olur” diyen Mustafa Denizli’ye mesaj atıp dalga geçiyorum,

Tam o sırada Deivid müthiş bir pozisyon buluyor ama topa vuramıyor,

Ardından Kazım, sonra Deivid,

Fenerbahçe kazanıyor,

Yine telefonlar,

Beni zorla eve yollayan arkadaşım da arayanlar arasında,

Benimle dalga geçiyor,

“Oğlum dikkatli konuş, Bir dahaki maçı seyretmem elenirsiniz” diyorum,

“Tamam abi tamam, Özür dilerim, Söylediklerimi söylenmemiş say” diyor,

Sonuçta futbolun çok bilmişleri Fenerbahçe’nin hiç şansı yok derken biz burada ne yazdık,

“Fener Chelsea’yi yener” demedik mi?

Dedik,

Bir kez daha söylüyorum,

Bu Fenerbahçe, Chelsea’yi eler,

Londra’da bile Chelsea’yi yenecek kapasite Fenerbahçe’de var,

Yıllarca Fenerbahçe bizi kıskanmıştı,

Şimdi biz onları kıskanıyoruz,

Ama olsun,

Süper Kupa müzemizde dururken, fazla kıskanmaya gerek yok,

Alkışlamak daha iyi,

 

 


Al sana AB kararı

Türkiye’nin iç meselelerinde AB’yi referans olarak alanlara bir sorum var,

Avrupa Adalet Divanı PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılma talebini kabul etti,

Ne diyeceksiniz,

AB ne yapsa doğrudur mu?

AB her zaman Türkiye’nin iyiliğini ister mi?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kötü alışkanlıklardan ancak yerlerine iyi alışkanlıklar koyarak kurtulabileceğimizi anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları