Kadınlar Aciz Yaratıklar Mıdır?

Yeni Anayasa taslağına kadınlardan tepki var,

Tepki türban gibi bildik bir konuya değil,

Anayasa’nın kadınları “Korunmaya muhtaç, zavallı yaratıklarmış gibi” gösteren ve kadını korumak adı altında kadınları aciz gösteren maddelerine,

Pek çok kadın bu konuda öfkeli,

Anayasa’yı hazırlayanlar, belki de iyi niyetle, bir pozitif ayrımcılık yapıyor ve kadınları korumak için Anayasa’ya bazı maddeler koyuyorlar,

Bu maddeler, özünde kadını korumak amaçlı olsa bile aslında kadın erkek eşitliğini ortadan kaldırıyor ve pek çok kadının algıladığı biçimiyle kadını bir alt sınıfa düşürüyor,

Yeni Anayasa kadın olmayı sanki bir “Özürmüş” gibi ele alıyor,

Kendini korumaktan ve ifade etmekten aciz bir yaratıkmış gibi gösteriyor,

Bunları ben söylemiyorum,

Kadınlar söylüyor,

Elbette kadınlar güvence altına alınmalı,

Elbette kadına karşı şiddetin önüne geçilmeli,

Elbette kadınların sosyal hakları, annelik hakları, evlilik içindeki konumları güvenceye alınmalı,

Ama bu ayrımcılık şeklinde, kadınları aciz varlıklarmış gibi göstererek Anayasa’ya koymakla olmamalı,

Kadınlar öyle diyor,

Ben onların sözcüsüyüm,  

 

 


Dağlıca, Orduyu Yıpratmak İçin Koz Mu Olacak?

Dağlıca baskını ile ilgili ifadeler ortaya çıktıkça durum iyiden iyiye garipleşiyor,

Mesela er Ramazan Yüce ile ilgili ortalığa saçılan bilgiler,

İfadelere bakılırsa PKK’ya teslim olduğu iddia edilen er Ramazan Yüce’nin PKK sempatizanı olduğunu taburda bilmeyen yokmuş,

Basına sızan bilgilere göre er Yüce, taburdaki diğer askerlere “PKK’lılar bizden daha iyi, Hepinizi öldürecekler” gibisinden laflar ediyormuş,

Dahası PKK ile yakın ilintili bir geçmişi varmış,

Peki madem bütün bunlar biliniyordu da, er Ramazan Yüce neden Dağlıca gibi terörle içiçe ve riskli bir bölgede görevlendirildi?

Madem er Ramazan Yüce PKK yanlısı tavırlarını bulunduğu birlik içinde açıkça sergiliyordu, neden hakkında hiç bir işlem yapılmadı,

İşlem yapılmak bir yana, PKK’nın kayda alınan telsiz mesajlarını tercüme etmekle görevlendirildi,

Bu soruların yanıtları bilinmiyor ama ortada bir zaafiyet var veya birileri ortada bir zaafiyet varmış görüntüsünü yaymak istiyor,

Keza tabur komutanı Yarbay Dirik’in baskın gecesi bir düğünde olduğu söyleniyor,

Bunda bir gariplik yok,

Elbette ki, baskını önceden bilemeyeceği için bir düğüne gitmiş olabilir,

Ama ya taburdaki üç komutanın da aynı gün izinli olduğu iddiaları ne olacak!

Bölgede bir PKK hareketliliği gözlendiği ancak önlem alınmadığı, helikopter istendiği halde tabur komutanının buna gerek yok dediği  de söyleniyor,

Ya tabur komutanı Yarbay Dirik’in aynı soyadını taşıyan bir generalin oğlu olduğu ve bu nedenle hakkında soruşturmanın sağlıklı yürütülmediği yolundaki söylentiye ne demeli!

Bütün bu konuşulanların iki nedeni olabilir,

Ya birileri Türk orusunu yıpratmak için müthiş bir psikolojik harekat yürütüyor,

Ya da ortada ciddi bir ihmal var ki, bunun araştırılmaması da orduyu yıpratacaktır,

Bunun öüne geçmenin iki yolu var,

Ciddi bir soruşturma yapmak ve sonuçları bugüne kadar ordusuna her türlü desteği veren halkla paylaşmak,

Ve eğer bir ihmal varsa hiç bir komplekse girmeden sorumluları cezalandırmak,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ülkeyi yönetenler gerilim yaratma aracı değil gerilim giderme aracı oldukları zaman

Erişilebilirlik Araçları