Dün akşam saatlerinde Gazeteport internet sitesinde ilginç bir haber vardı,
TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın da katıldığı bir toplantıda ziraatçılar Maliye Bakanı Unakıtan’ın “Üzmememiz gereken” oğlu Abdullah Unakıtan’a yönelik ciddi suçlamalarda bulunmuşlar,
Unakıtan’ın oğlunun gübre hammaddesinde tekel oluşturduğunu ve bu yüzden gübre fiyatlarının yüzde 300 arttığını söylemişler,
AKP’den ayrılmaz zorunda kalan parti içi muhalif Turhan Çömez de zaten epey bir süre önce böyle bir gelişmenin olabileceğine dair uyarılarda bulunmuş,
Gece geç saatlerde girdiğim Gazeteport’ta bu haberi bulamadım,
Yayından çekildiğini zannetmiyorum, Herhalde ben bulamadım diye düşünüyorum,
Bu Maliye Bakanımızın evlatlarının kaçıncı olayı ben bile unuttum,
Sayın Kemal Unakıtan’ın bu duruma ne yanıt vereceğini bilemiyorum,
Bildiğim bir şey varsa bu haber ulusal gazetelerimizin hiç birinde yer almayacak, alamayacak,
Doğan Grubu’nda Maliye Bakanı hakkında yazı yazmanın yasak olduğunu Emin Çölaşan’ın anılarından öğrenmiş bulunuyoruz,
Diğerleri zaten yazmazlar,
Bu haber internet ortamında kaynayıp gidecek mi merak ediyorum,
Günaydın Vakit Mi Olacak?
Dünkü gazeteler arasında beni en fazla şaşırtan ne Hürriyet, ne Sabah, ne Zaman, ne de Vakit oldu,
Dün görünce gözlerime inanamadığım gazete Sabah’ın Günaydın ilavesiydi,
Gazete ekleri içinde en keyifle okuduğum, en beğendiğim ek olan Günaydın, Sabah Gazetesi’nin dönüşüne ayak uydurmakla kalmamış, daha da öne geçmek için ciddi bir atak yapmış,
Günaydın’da beni hayretlere düşüren başlık şuydu:
“BAŞÖRTÜSÜNÜ DEĞİL YASAK AŞKI SEÇTİ”
Görünce şaşırdım, “Acaba” dedim, Vakit Gazetesi yanlışlıkla Günaydın adıyla mı çıktı,
İç sayfaları çevirdim, Hayır Vakit değildi, Günaydın’dı,
Herhalde yayın sorumlusu hafta sonunda Vakit’in beyni Hasan Karakaya’yla röportaj yapmış ve etki altında kalmış olmalıydı,
Çünkü başlık tam Vakit’likti,
Belli ki, “Başını örtmedi o,,,pu oldu” diyeceklermiş ama kibar davranmışlar,
Mevzu şu, Ece Özbek isimli spiker hanım daha önce Galatasaraylı futbolcu Arif Erdem ile flört ediyormuş, Arif spiker kızımıza “Örtün evlenelim” demiş,
Kız da kabul etmemiş ve evlenmemişler,
Aradan yıllar geçmiş, kız evli ama boşanmak üzere olan bir adamla flört etmeye başlamış,
Bu duruma uygun başlık olarak Günaydın “Başörtüsünü değil yasak aşkı seçti” diye yazmış,
YUH!
Ki ne Yuh!
“Başını örtüp Arif’li evlenseydi böyle rezil bir duruma düşmeyecekti” mi demek istiyorlar, “Başını örtmeyen böyle olur” mu demek istiyorlar siz karar verin,
Ben bu başlıktan başka bir mana çıkaramadım,
Çıkarabildiyseniz siz söyleyin!
Hüseyin Çelik’e Bir Soru
Öğrencilerden feryatlar yükseliyor,
İşte feryadın nedeni:
“Fatih Abi,, size bir kardeşiniz olarak köşenizde bahsetmenizi rica edeceğim bir konudan söz etmek istiyorum:
Başbakanlığa bağlı Ulusal Ajans Erasmus (eğitim değişim programı) çerçevesinde verdiği bursları kesti,
Benim vizem, uçak biletim,yurdum, eğitim yılımın 3,senesinin 2,dönemini Paris’te Sorbonne’da okumak üzere ayarlandı, Şubatın 2’sinde yola çıkıyorum, Bu haberle ne kadar yıkıldığımı söylememe gerek bile yok sanırım, Devlet bu kadar kritik bir zamanda (bu pazar gidecek olan arkadaşlarımız var) bize böyle bir mağduriyeti nasıl yaşatır?
Hemen bir avukatla görüşüp neler yapabileceğimizi öğrendik,
Bu kurum bir kamu tüzel kişisi olduğu için idari dava açmamız gerek, Ancak Ulusal Ajans’la üniversitemiz arasıda bu bursun yazılı taahhüdünün olup olmadığını öğrenmemiz lazım,
Sizden ricam, benim gibi mağdur olan birçok öğrencinin sesini duyurabilmeniz,
Belki biz 19-20 yaşlarında gençler olarak bu haksızlığın kurbanı olabiliriz ama bir sonuç alamasak da, belki bizden sonraki arkadaşlarımıza yardım etmiş olabiliriz,”
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e sormak istiyorum,
Çalışıp çabalayıp bu bursları kazanan öğrencilerimizin hayallerini yıkmanızın mantıklı bir gerekçesi var mı?
Bu gerekçe ne kadar makul?
Bu çocuklar Fazıl Say falan değil, Türkiye’nin geleceği,
Bu tavırla onlara ülkelerine, devletlerine güvenmelerini nasıl sağlayacağız,
Hakka saygıyı nasıl göstereceğiz,
