Matbuat camiasında bayramın en çok konuşulan konularından biri Ertuğrul Özkök’ün Seyşel Adaları’na yaptığı seyahatti,
Ertuğrul Özkök eşi Sevgili Tansu Özkök ile tatil yapmayı planladığını, ancak eşinin önemli bir nedenden ötürü seyahate katılamayacağının ortaya çıkması üzerine yalnız başına Seyşeller’e gitti,(Tansu Hanım’ın neden gidemediğini biliyorum,)
Özkök oradan, kafasına hindistan cevizi düşerek ölmesi dahil hayli garip yazılar yazınca Türkiye’de kalan yazar taifesi de Özkök’ün bu seyahati hakkında pek çok yazı kaleme aldı,
Ancak bir şey gözden kaçtı,
Özkök’ün Seyşellere gitmeden önce yazdığı yazı bence çok önemli veriler içeriyordu,
Kendi yazdıklarına bakılırsa, Ertuğrul Bey tek başına seyahate gitmeye karar verince Aydın Doğan, Özkök’e “Ne işin var tek başına oralarda, Gitme” demişti,
İşte yazının bence en önemli bölümü de burasıydı,
Ertuğrul Özkök, ömrü hayatında ilk kez Aydın Doğan’ın sözünü dinlemiyor, Aydın Doğan’ın bir dediğini yerine getirmiyor ve patronunun muhalefetine rağmen Seyşellere, hem de tek başına gidiyordu,
Bu olacak, olabilecek bir şey değildi,
Ertuğrul Özkök benim bildiğim ilk kez bir seyahatte Aydın Doğan’ı yalnız bırakıyor ve Aydın Doğan “Gitme” dediği halde gidiyordu,
Serdar Turgut’un da dediği gibi ya Ertuğrul Özkök “Delirdi” ya da Aydın Doğan’la arasında bir sorun var,
İkisi de değilse, yakında başımıza taş yağacak,
Osman Yağmurdereli’nin Ani Hidayete Erişi
Cumartesi günü asabım hayli bozuldu,
Nedeni Sabah gazetesinin cumartesi ekinde okuduğum bir röportaj,
Daha doğrusu Osman Yağmurdereli ile yapılmış bir röportaj,
Yağmurdereli’yi tanırsınız,
Eski şarkıcı, “Bir bir birilerine bakar bakar dururum” diye meşhur olan ve başka şarkısını bilmediğimiz şarkıcı,
Bir müzik birliğinin başkanıyken Özal’a sahnede şarkı söyletmişti,
Rahmetli bakanlardan Veysel Atasoy’un kız kardeşi ile evlenerek o dönemin ünlü “Damatlarından” olmuştu,
Sonrasında televizyonlara dizi yaptı,
Bir ara bir yarışmada jüriydi,
Gece gezmelerini seven, sanatçı dostlarıyla takılan, sempatik tavırlı bir adamdı,
Son seçimlerde AKP’den milletvekili seçildi,
Görüyorum ki, dönem Yağmurdereli’ye uymayınca, Yağmurdereli döneme uymuş,
Röportajında şöyle diyor, “İsterdim ki, eşimin saçının telini hiç kimse görmüş olmasın” ve hızını alamayıp devam ediyor, “25 yaşında olsam ve 20 yaşında bir kızla evlenecek olsam kesinlikle türbanlı olmasını isterim”
Vay vay vay,
Osman Bey’e bakın,
Bu hızlı bir değişim,
21 Temmuz’un alemcisi, Kadir İnanır’ın meyhane arkadaşı 23 Temmuz’da ciddi bir metamorfoz geçirmiş olmalı ki, buları söylüyor,
AKP’yi desteklemeyi anlarım, Politikaların beğenebilirsin,
AKP’den milletvekili olmayı anlarım, İcraatta pay sahibi olmak isteyebilirsin,
Ama bunu anlamıyorum, Bu dünya görüşü değişim hızına yetişemiyorum,
Aslında bu gibi adamlarla en iyi mücadele edebilecek olanlar eşleri,
Osman Yağmurdereli’nin gayet medeni bir hanım olan eşi “Öyle mi diyorsun, Git o zaman istediğin gibi birini al” diye bavullarını kapının önüne koysun,
Bakalım Osman Bey’in dünya görüşü bu kadar hızlı değişebiliyor mu?
