Bravo İlhan Abi

İlhan Selçuk dini siyasete alet edenlerin cehenneme gideceği mealinde bir şeyler söyledi,

Kıyamet koptu,

Hem ilahiyatçılardan, hem de din üzerinden siyaset yapanlardan ortak tepki var,

“Kimin cennete kimin cehenneme gideceğine sadece Allah karar verir” demişler,

Vallahi bravo,

Ama onlara değil, İlhan Selçuk’a,

Bir cümleyle hepsini “Doğru yola” getirdi,

Çünkü bunların hepsi yıllardır, özellikle kimlerin cehenneme gideceği konusunda ciddi ciddi ahkam keserlerdi,

İlhan Selçuk da onların yaptığı kendi bakış açısından yapınca bu işin kula değil, Allah’a ait bir yetki olduğu akıllarına geldi,

Ama tabii onlar için bu durum uzun süreli olmaz,

Yine fetvalarını vermeye devam ederler,

Çünkü onlara göre bu konuda yetki Allahın olsa da, Allah adına bu yetkiyi kendileri kullanabilirler, Yani dini siyasallaştıranların,  ekstradan elde ettikleri bir hak da bu konuda ahkam kesebilmek, fikir yürütebilmektir,

Ama “onlardan olmayan” İlhan Selçuk’un böyle bir hakkı yoktur,

Kendinde böyle bir hak görürse, din bezirganları tarafından “Cehennemlik” ilan edilir,

 

 


Köşkün Dekorasyonu

Çankaya Köşkü’nün dekorasyonu konuşuluyor,

20 trilyon falan harcanacakmış,

“Orada oturacak” diyerek Hayrunissa Hanım’ın bu işe müdahil olacağından söz edilmiş Hürriyet’te yer alan bir röportajda,

Okuyunca bir kaç yıl önce devirdiğim bir çam aklıma geldi,

Abdullah Gül Dışişleri Bakanı,

Dışişleri Konutu’nda sabah yazarları ile sabah kahvaltılı bir sohbet toplantısı yapıyor,

Sohbetin bir yerinde ben şöyle bir söz söyledim:

“Abdullah Bey, burası çok güzel bir bina ama dekorasyonu biraz zevksiz, Duvarlarda çok değerli tablolar var ama karmakarışık asılmış, Onları bir düzenlemek lazım, Ayrıca çok farklı üsluplarda mobilyalar içiçe girmiş, Bu yapılır ama böyle değil, Üstelik çok da eşya var, Tıkış tıkış, Sanki mobilya mağazası gibi bir görüntü veriyor, Biraz sadeleştirmek lazım, Bu haliyle yabancı konuklar için zevksiz bir yer izlenimi verebilir”

Benim bu sözlerim üzerine Abdullah Bey hafifçe kızardı ve “yapmayın ya Fatih bey, Hayrunissa Hanım dekore etti, Yeni bir şey almadı ama bazı eşyaları depoya kaldırdı, Bazılarını depodan getirtti, Bazılarının yerlerini değiştirdi, Duymasın çok üzülür”

Bu sözleri duyunca emin olun yerin dibine girdim,

“Abdullah Bey, siz kahvaltıya devam edin ben masanın altına saklanacağım” dedim,

Güldük, 

“Vallahi bence biraz kalabalık ama tabii benim zevkime göre” diyip geçiştirdim,

Bir yıl kadar sonra Dışişleri’ndeki makamında Abdullah Gül’le oturuyorduk,

Bina yeni tadilattan çıkmıştı,

Gül, gülerek sordu, “Burayı beğendiniz mi?” diye,

Gayet şık ağırbaşlı bir yer olmuştu, Koyu renkler, Ahşap kaplamalar, Chesterfield koltuklar,

“Gayet iyi” dedim,

Gül kahkahayı patlattı,

“Burayı da Hayrunissa Hanım dekore etti”

Renove edilmiş tarihi bir binadan esinlenip yapmış,

Çok da hoş olmuştu,

Çankaya’daki dekorasyonu duyunca aklıma bunlar geldi,

Bakalım nasıl olacak?

20 küsur trilyona, 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bulutların arkasında her zaman güneş olduğunu unutmadığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları