Minnetle ve Sevgiyle

Bu sabah kızımla birlikte okuluna gittik, Atatürk’ü anma törenlerine,

En büyüğü 11 yaşında çocuklar, “Atalarını” anlattılar,

Gözyaşları ile izledim,

Bu adama sevgi değilse bile minnet duymayanları anlamak mümkün değil,

Ona karşı olmanın ne kadar aşağılık bir ruh gerektirdiğini düşünemiyorum bile,

 

 


Hain

Keşan’da bir öğrenci yazdığı kompozisyonda Vahdettin’e “hain” diye yazınca soruşturma açılmış,

Vahdettin hain miydi, değil miydi uzun bir tartışmanın konusu,

Ama Atatürk’e küfredenlerin el üstünde tutulduğu bir dönemde, Vahdettin’e hain diyenlere soruşturma açılmasını normal buluyorum,

Çünkü Atatürk’e sövmek fikir özgürlüğü,

Vahdettin’e hain demek ise suç,

 

 

 


Rezaletin Ortaya Çıktığı An

Bazı magazin gazetecilerinin çeteleştiğini söylememin ardından medyada kıyamet koptu,

Bu tartışmada benim haklı olabileceğimi söyleyenler bile yaylım ateş altındalar,

Çete ve uzantıları onlara da saldırıyor,

Dün, Pakize Suda’nın Star TV’de yayınlanan programında konuşulanlar ise durumun geldiği boyutu iyice ortaya çıkardı,

Pakize Suda’nın yayın konuğu magazin yazarı Mehmet şehirli çok ciddi açıklamalar yaptı,

Şehirli Pakize Suda’ya şöyle dedi:

“Büyük bir gazetenin genel yayın yönetmen yardımcısına magazin müdürünün para karşılığı haber yaptığı söyledim, Genel yayın yönetmen yardımcısı da bana sen o çocuğun kaç lira maaş aldığını biliyor musun? Ne yapsın karşılığını verdi”

Evet yanlış okumuyorsunuz,

Bir magazin yazarı, bir gazetenin genel yayın yönetmen yardımcısına “Müdürün para karşılığı haber yapıyor” diyor,

Genel yayın yönetmen yardımcısı da “Ne yapsın, Maaşı çok düşük” diyor,

Pakize Suda haklı olarak bu söylenenlere şaşırdı ve Doğan Grubunu kastederek sordu:

”Böyle bir şey bizim grupta olmaz, Başka bir grubun gazetesinden söz ediyorsunuz herhalde”

Mehmet Şehirli hiç çekinmeden açıkladı:

“Madem öyle isim veriyorum, Ben bu konuşmayı Hürriyet gazetesinden Fikret Ercan’la yaptım” Her şeyi haber yapan medya siteleri her nedense bu konuşmayı duymadılar, görmediler,

Ama duyan duydu,

Hürriyet gazetesinde de herkes bunu duydu,

Fakat çıt yok,

İkrardan mı acaba? 

 

 

 


En Büyük Kim

Bundan bir kaç yıl önce bana “Türk sporunun en büyük kulübü hangisidir?” diye sorulduğu zaman hiç düşünmeden yanıt verebiliyordum, “Galatasaray” diye,

Pek çok olimpik branşı bünyesinde bulunduran, bunların hemen hepsinde şampiyonluğa mücadele eden, diğer takımlardan çok daha iyi tesisleri onlardan çok çok önce kuran, Avrupa’yı hedef alan tek kulüp Galatasaray’dı,

Kafasıyla, düşüncesiyle büyüktü, Kafasındaki büyüklüğü spor alanlarında da yakalamaya çalışıyordu,

Herkes toprak sahada çalışırken çim antrenman sahası yapan, herkes barakada giyinip soyunurken modern kamp tesisleri kuran, modern bir stat yapmak için projeler çizdiren, şirketleşen tek kulüp Galatasaray’dı, Avrupa’da adından söz ettiriyor, Avrupa’nın en büyük 14 kulübünün kurduğu organizasyona gözlemci olarak katılıyor ve bu organizasyona girecek ilk Türk kulübü olmak için sıraya giriyordu, 14’ler 18 olunca Galatasaray da aralarında olacaktı, Olası bir Avrupa Ligi’nde yer alacaktı,

Ama Galatasaray aniden durdu,

Durmak ne kelime, geri gitmeye başladı,

Fenerbahçe ise Galatasaray’ın ürettiği düşünceleri aldı, kendine adapte etti ve büyük bir başarıyla uygulamaya başladı,

Önce tesislerini yaptı, sonra stadını inşa etti, şirketini kurdu ve ardından takımına yatırım yapmaya başladı,

Sadece futbolda değil, diğer branşlarda da iddia koydu,

Galatasaray voleybolda, basketbolda, yüzmede, kürekte irtifa kaybederken,, Fenerbahçe irtifa kazandı,

Ben bildim bileli Fenerbahçe’de paranın, Galatasaray’da düşüncenin gücü hakimdi,

Fenerbahçe her ikisine de sahip olmaya başlarken, Galatasaray her ikisini de kaybetti,

Geçen hafta beni şampiyonluğu veya bir Avrupa Kupası maçını kaybetmekten çok daha fazla kahreden bir olay gerçekleşti,

Avrupa kulüplerinin kurduğu G14 toplantısına Galatasaray değil, Fenerbahçe davet edildi,

Bir gazetede bunu okuyunca yıkıldım,

Galatasaray, Özhan Canaydın döneminde ezeli rakibi karşısında bu denli geriledi,

Sevgili Özhan Abi şimdi ağır bir hastalıkla uğraşıyor,

Allah ona sağlık sıhhat versin,

Kalbimiz, sevgimiz, dualarımız onunla,

Ama artık bu dönem Galatasaray Başkanlığı’nı bıraksın,

Çünkü ben artık “Söyle en büyük kim?” sorusuna gönlümden geçen yanıtı veremiyorum,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bildiğini yazamayana gazeteci denemeyeceğini anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları