İnançlara saygı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü’nün internet sitesine koydurduğu “Cami önü pozunu” eleştirince “Malum kesimden” tepki ve hakaret dolu sesler yükseldi,

İnançlara saygı göstermeliymişim, alnım secdeye değmemiş, dinsizmişim, imansızmışım,

Ben Gül’ün inancını değil, gerilimi tırmandıracak hareketler yapmasını eleştiriyorum, “İnanç simsarları” kendi meşreplerince algılıyorlar,

Madem öyle, hadi onların anladığı dilden konuşalım,

İnançlara saygı göstereceğiz öyle mi?

Göstereceğiz elbet, Doğrusu da bu,

Ama sadece karşınızdakinden beklemeyeceksiniz bu saygıyı, siz de başkalarının inançlarına saygı göstereceksiniz,

İnançsızlık da bir inanç değil mi?

Bunu Tayyip Erdoğan bile söylemedi mi?

O zaman siz de onlara saygı göstereceksiniz,

İnançsızlara da, sizden farklı inançlara sahip olanlara da saygı göstereceksiniz,

Bu saygıdan ötürü de, “Herkesin” inançlının da, inançsızın da, farklı inançlara sahip olanların da Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’nün resmi internet sitesine cami önünde çekilmiş resmini koymayacak,

Anayasamızda “Cumhurbaşkanı Müslüman inancına sahip Türk vatandaşları arasından seçilir” diye bir madde yok,

Yarın öbürgün bir Hıristiyan vatandaşımız Cumhurbaşkanı seçilir ve Çankaya Köşkü’nün resmi internet sitesine bir haç koydurursa, arkasına bir ikona astırırsa, kilisede papazın yanında çekilmiş bir resmini ekrana yansıtırsa o zaman da “İnançlara saygı” diyecek misiniz!

Ya da olur a, birde satanist  Cumhurbaşkanı olur da, Çankaya’nın internet sitesini satanik sembollerle donatırsa siz aynı saygıyı gösterecek misiniz!

İnançsa onlar da inanç,

Kabul edecek misiniz!

Bakın bence en iyisi  orayı bir “İnanç sahnesine” çevirmekten kaçınmak,

Çünkü bir kez bu yanlış yola girdiniz mi nereden dönüleceği hiç belli olmaz,

 

 


Doğu’da Yerel Yönetim Savaşı

DTP’nin “Diyarbakır Savunması’nın arkasındaki neden, yerel yönetimleri AKP’ye kaptırma olasılığının yarattığı panik atak,

Başbakan Erdoğan, 2003 yerel seçimlerinde de başta Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu’da yerel yönetimleri kazanmak istiyordu,

Bu nedenle iktidarı döneminde bölgeye yoğun ilgi gösterdi,

Yeni hükümeti oluştururken de “Karadeniz ağırlıklı” kabinesinde Abdülkadir Aksu hariç Güneydoğulu bakanları korudu,

Çünkü bu bakanların hepsi ona Güneydoğu’da oy patlaması yaptıran ekibin içindeydiler,

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakanı Recep Akdağ gibi bölgede güçlü isimler yerlerini korudular,

Sadece Dengir Mir Mehmet Fırat beklediğini alamadı ve biraz kırıldı ama o da tamir edilir,

Başbakan Erdoğan Güneydoğu’da belediyeleri istiyor,

DTP ise bunun olmaması için elinden geleni yapacak, Gerekirse sertleşecek, teröre başvuracak,

Çünkü bu durum  PKK için “Varlık yokluk” meselesi,

Eğer AKP bölgede belediye başkanlıklarını kazanırsa, büyük kentlerin varoşlarında yaptığı türde bir çalışma yapacak,

Merkezi hükümetin olanaklarını da arkasına alan yerel yönetimler, bölgede vatandaşa, hem de örgütün ve DTP’in insan kaynağını, tabanını oluşturan en yoksul kesimlere ulaşacak, onlara dokunacaklar,

Bölgede sağlıklı bir ekonomik yapı kuramayacaklar ama “Yardım” “Dayanışma” ya da kendi tabirleriyle “Hayır hasenat” yoluyla halkı kendi yanlarına çekecekler,

Böyle bir gelişme, PKK’nın zayıflamasına hatta ortadan kalkmasına neden olabilecek bir süreci başlatabilir,

Erdoğan’ın ve seleflerinin daha önceki politikalarına ve söylemlerine uygun olarak bölgede farklı bir yapıştırıcı kullanarak “Geçici de olsa” çözüm üretmeleri olasılığı DTP ve PKK’yı geriyor,

Kopmaya başlayan kıyametin arkasında bu var,

 

 


Kedi

Başbakan Erdoğan’ın Zeynep’e doğum günü hediyesi olarak yolladığı Cancan’ın üzücü ölümünden sonra, kızım sürekli bir kedi arayışındaydı,

Hergün “baba gidip bir yavru kedi yakalayalım” diyip duruyordu,

Sonunda kedi özlemimiz bitti,

Değerli editörüm Selin Kunt, bir kaç gün önce elinde sokaktan bulduğu bir yavru kediyle geldi,

Tek gözünü bir mahalle kavgasında kaybetmiş, minicik bir yavru,

Bir kaç günlük tedavi döneminden sonra “Tek gözlü” yavrumuz eve yerleşti ve tam bir hakimiyet kurdu,

Böylelikle evde ördek, tavuk, papağan, su kaplumbağası, kara kaplumbağası, balık, tavşan ve Van Kedisi’nin ardından yeni bir de kedimiz oldu,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kurumuş ağaçları sulamakla değil yeni fidanlar dikmekle uğraştığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları