Bir Yanıt ve Bir İlişki

Başbakan Erdoğan’ın kafasındaki Cumhurbaşkanı adayının, Murat Başesgioğlu olduğunu, Çalık Grubu kaynaklı dedikodulara dayanarak yazınca, Çalık Holding’den gayet kibar bir açıklama geldi,

Onu aynen bir nakledeyim size:

“Sayın Altaylı,

Yazılarınızı geçmiş dönemde olduğu gibi hala büyük bir ilgi ve beğeniyle takip ediyoruz, Ancak bugün Gazeteport haber portalında yayınlanan şirketimizle ilgili yazınızda yer alan iddialar, şirketimizle ilgili gerçekleri yansıtmadığı gibi, kamuoyunu yanıltıcı niteliktedir,

Ticari bir kurum olan Çalık Holding’in ilişkileri, faaliyet konuları ve alanlarıyla sınırlıdır, Kurumumuz, özellikle siyasetin ilgi alanına giren konulardan uzak durma hususunda gerekli özeni ve hassasiyeti her zaman göstermiştir, Kamu kurum ve kuruluşlarıyla olan ilişkimiz, tüm diğer ticari kuruluşlarda olduğu gibi, sadece faaliyet alanlarımız ile sınırlı olup, bunun ötesinde bir ilişki kesinlikle söz konusu değildir,

Çalık Holding’in ve yöneticilerinin adının siyasi partilerin alanına girmesi gereken konularla birlikte anılması ve siyasi tartışmaların içerisine çekilmesi, kurumsal kültürümüze ve yaklaşımımıza aykırı bir durumdur, Bu çerçevede, yazınızda dile getirmiş olduğunuz cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili iddialarla da hiçbir ilişkimiz yoktur,

Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine verdiğiniz öneme binaen bilgi ve ilginize sunar, gereğini önemle rica ederiz,

Saygılarımızla,”

Galiba yanlış anlamışlar,

Ben Çalık Grubu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahil olduğunu yazmadım,

Sadece oradaki dedikoduları yazdım, Bunu yazmamın nedeni de, Başbakan’ın damadının o grupta yönetici olmasıydı,

Neyse önemli değil,

Önemli olan, dünden beri Başesgioğlu adının her yerde telafuz edilmeye başlanmış olması,

Başesgioğlu’ndan Cumhurbaşkanı olur mu?

Bence şahane olur,

Son derece “low profile” bir siyasetçi,

Yani ortalıkta gezip, durmadan konuşanlardan değil,

Yaptığı her bakanlığın hakkını vermiş bir yönetici,

Son dönemde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak çok önemli düzenlemelere imza attı,

Radikal yanı olmayan, tipik “Merkez Sağ” bir siyasi figür,

Ve Başbakan’la çok ortak bir yönü daha var Başesgioğlu’nun,

O da aynen Tayyip Erdoğan gibi Londra’da yaşayan bir Türk işadamının yakın dostu,

Hatta bildiğim kadarıyla Başesgioğlu’nun bu işadamı ile dostluğu Tayyip Erdoğan’dan daha eskiye dayanıyor,

Bu bir kusur mu?

Bence değil,

Daha fazla uzatmayalım da, Gül’den daha gül gibi Cumhurbaşkanı adayımızın şansını yok etmeyelim,

 

Çamur Atan Kirli  eller

 

Fol yok yumurta yok, dün Ertuğrul Özkök  bir yazı yazdı,

Yazı değil, aleni “Hücum”

Hedefi Turgay Ciner,

Turgay Ciner medyada olmasın, tekelimiz bozulmasın paniğiyle yazılmış bir yazı,

Çünkü Sabah ve ATV’yi kendileri almak istiyor, O olmasa bile Turgay Ciner alamasın,

Neden?

Çünkü Turgay Ciner’den başka herkesi pusturabilirler, susturabilirler,

Başka kimse onlarla gerçek anlamda rekabet edemez,

Maksat bu,

Ertuğrul Özkök, Turgay Ciner’le ilgili “Şaibeli”, “Hakkında soruşturmalar yürütülmüş”, “Önümde dosyası var” gibi bulanık cümleler kurarak “Böyle bir adama medya teslim edilir mi?” diye soruyor,

Özkök bu yazıyı yazarak aslında mahkeme kararlarına “Ne kadar saygılı olduğunu” gösteriyor, Çünkü Özkök’ün Turgay Ciner’i hedef alan yazılarına karşı alınmış bir mahkeme kararı var,

Özkök’ün bu yazılarının “Haber verme hürriyeti içine girmeyen, karalama maksatlı olduğuna” ilişkin bir mahkeme kararı,

Ama “Gözü dönmüş” Doğan Grubu’nun bunu taktığı yok,

Benzer bir şeyi daha önce de yaptılar, Mahkemece yollanmış tekzipleri yayınlamadılar, Bu nedenle Basın İlan kurumu tarafından cezalandırıldılar ama umurlarında değil,

Bu arada Özkök’ün yazdıklarının gerçekle bağdaşır tarafı yok,

Hodri meydan,

Madem elinde dosya var, içindekileri yazsın,

Ama öyle palavradan iddialarla değil, gerçeklerle,

Turgay Ciner hakkında hayatı boyunca alınmış bir mahkumiyet kararı var mı?

Yok,

Turgay Ciner’in sanık olarak yargılanmakta olduğu bir dava var mı?

Yok,

Beyaz Enerji Davası’nda Turgay Ciner veya bir çalışanı suçlu bulunmuş mu?

Hayır,

Bununla ilgili soruşturmada Ciner Grubu’na yönelik herhangi bir isnat var mı?

Yok,

Ciner şimdiye kadar hakkında iki dava açılmış, Biri 27 diğeri 15 yıl önce, Biri takipsizlikle sonuçlanmış, diğeri beraatle,

Başka var mı?

Varsa yazın, Ama açıkça, “Flu” ifadelerle değil, Net, 

Özkök diyor ki, “İddialar var”

Yalan yazarsanız olur elbet,

Siz yazıyorsunuz, Devlet’in kurumları da soruyor “Yazılanlar doğru mu?” diye,

Doğru olmadığı için de Turgay Ciner işini yapmaya devam ediyor,

Ertuğrul Özkök her yazılanın doğru olmadığını biliyordur herhalde,

Mesela Almanya’da “Kirli Eller” diye bir kitap yayınlandı,

Gazeteci Jurgen Roth’un yazdığı bu kitapta da Aydın Doğan’la ilgili hayli kötü  pek çok iddia var, Bunları da bir dosya haline getirebiliriz mesela, 

Şimdi ben de bu iddiaları burada sıralayıp, "İddialar var" diyerek Özkök’le aynı duruma mı düşeyim?

Asla,

İddia ispat gerektirir Ertuğrul Bey,

Çamur at izi kalsınla elde ettiğiniz başarılar uzun sürmez,

Ama isterseniz Aydın Doğan’ın Turgay Ciner düşmanlığının köklerine de ineriz,

İster misiniz?

Hatta bir televizyonda, canlı yayında!

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Gazetecilik okurlar için yapıldığı zaman

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Gazetecilik okurlar için yapıldığı zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları