Güzel ve Dahi isimli yarışma programı RTÜK’ün zorlamasıyla yayından kaldırıldı,
Çok çok iyi olduk,
Milletçe akıllandık,
Gerekçeyi çözemedim ama anlayabildiğim kadarıyla yarışmacı kızların salaklığı milleti aşağılıyormuş,
Allah Allah!
Yahu bu kızlar Türk değil mi, bizden değil mi?
Show TV bunları başka ülkeden ithal edip Türk kılığına mı sokmuş da, Türklük aşağılanıyormuş,
Aynı programdan ABD’de de var, Amerikalılar hiç de kendilerini aşağılanmış hissetmiyor,
Seyredip gülüyorlar,
Biz de seyredip gülüyorduk,
Burada aşağılanan birşeyler var ise o da eğitim sistemimizdir,
Bu programı seyreden Milli Eğitim Bakanları, YÖK Başkanları oturup düşünmeli, “Yahu bu kadar bilgisiz vatan evlatlarını biz nasıl yetiştirdik, Bunlar liseyi, üniversiteyi nasıl bitirdiler” diye hayıflanmalı,
Yoksa ben bu programı izleyince kendimi hiç de kötü hissetmedim,
Hatta pek çok kişi kendini iyi bile hissetti,
RTÜK’ün bu konudaki hassasiyetini doğrusu anlamadım,
Merak etmelerine gerek yoktu,
Yarışmayı kazanan kızı RTÜK’e üye diye seçmeyeceklerdi,
SMS oylaması bunun için yapılmıyordu,
AKP yüzde 60’ı bulabilir mi?
Siyasete hayli kafa yoran ve geçtiğimiz seçimin sonuçlarını iki hafta öncesinden neredeyse ondalık rakamlarına kadar doğru tahmin eden bir dostum, gelecekle ilgili ilginç bir siyasi analiz yaptı,
Bu dostum , muhalefetin, daha doğrusu CHP’nin düzgün bir program ve uygulanabilirliğine halkı ikna edeceği vaatlerle bir dahaki seçime hazırlanmaması halinde AKP’nin oylarının yüzde 60’a kadar çıkabileceğini söylüyor,
Teorisi şöyle:
“Türkiye’de yüzde 20 civarında kemikleşmiş bir sol oy var, Yüzde 15 civarında da Batı karşıtı, ulusalcı ve üçüncü dünyacı seçmen, Yüzde 5 kadarı, bir bölümü de marjinal olmak üzere aşırı politize olmuş oy,
Bunun dışındakilerin ise, özellikle 12 Eylül sonrası depolitizasyon sürecinin ve Dünyadaki siyasal gelişmelerin etkisiyle politik bir kimliği yok, Bunların tek düşündüğü oy vereceği partinin kendi yaşam koşullarına olacak dönemsel etkisi, Daha iyi bir gelire kavuşacak mı, daha iyi bir kamu hizmeti alacak mı, yolu yapılacak mı, suyu akacak mı, işini yürütebilecek mi, satın alma gücü artacak mı, çocuklarına daha iyi bir eğitim sağlayabilecek mi, sağlık hizmetlerinden daha rahat yararlanabilecek mi? Basit insani sorular, Bu grubun hiç bir ideolojik takıntısı veya beklentisi yok, Rejimle ilgili bir düşüncesi de yok, Bu beklentilerinin karşılanması temel önceliği, Bunların oranı yüzde 60,
AKP, bu oyların tamamına talip, Ve muhalefet bugünkü söyleminde devam ederse AKP oylarını buraya kadar yükseltebilir”
Çevreme baktığım zaman bu analizin hiç de “Mantık dışı” göründüğünü söyleyemem,
Fransızların güzel bir sözü vardır: “Fransızların kalbi solda, cüzdanı sağdadır” diye,
Türkiye vatandaşlarının ise ikisi de ortada gibi duruyor,
Fehmi Koru’nun yalanı
TMSF’nin el koymasından sonra kapağı ATV’ye atan Fehmi Koru’nun zekasından ve algılama yeteneğinden şüphe mi etsem, yoksa “Palavracı” diyip geçsem mi bilemedim,
Fehmi Bey son bir kaç yazısında diyor ki, “TMSF el koyduktan sonra Sabah’ın tirajı yükseldi”
Aynı yazılarında “Tiraj önemli değil, Gazetenin ne yazdığı önemlidir” dese de, Sabah’ın tirajı konusunda da ciddi bir “Yanılgı” içinde,
TMSF’nin el koyduğu dönemde Sabah’ın günlük ortalama satışı 550 binin üzerindeydi,
Bugün bunun çok altında,
Şu anda Sabah’ın hafta içi günlük tirajı yüksek ama bunun adına biz işi bilenler “Yaz etkisi” diyoruz,
Yani her yaz Sabah’ın tirajı yükselir, Hürriyet’in de yükselir ama oransal olarak Sabah yaz aylarında daha fazla tiraj alır,
Sabah TMSF’ye geçmeden önce tirajlarını düzenli olarak yükseltiyordu,
Ancak TMSF’den sonra bu yükseliş durduğu gibi bir miktar da kayıp oldu,
Günlük eklere, her gün verilen çeşitli promosyonlara rağmen seviye korunamadı,
Bugünlerdeki tiraj da, yaz yükselişiyle birlikte geçen yılın yazıyla aynı,
Bizim bu yaz için hedeflediğimiz günlük tirajın yaklaşık 50 bin altında,
Fehmi Koru’nun bilmeden yazmamasını ve gaza gelmemesini tavsiye ediyorum,
