“Hiç kimseye kırgın ve dargın değilmiş ama borsa yüzde 12 değer kaybetmiş”
Başbakan en çok buna üzülmüş,
Ülkenin en önemli meselesi “Borsa”
Her şey olabilir aman borsa üç beş puan düşmesin,
Ülke elden gitsin, rejim elden gitsin aman borsaya bir şey olmasın,
360’ı aşan milletvekili sayısı ile Cumhurbaşkanlığı sürecini yönetemeyen, en küçük bir uzlaşma arayışı içinde girmeyen ve son dakikaya kadar bekleyip “Kardeşi” Abdullah Gül’ü “Adayı” olarak ortaya atan Başbakan Erdoğan bütün bunlara takılmıyor da borsanın olması gerekenden yüzde 12 daha aşağıda olduğuna inanıp buna üzülüyor,
Bunun için Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a sitem etmiş,
Peki acaba Merkez Bankası Başkanı atamasını da yüzüne gözüne bulaştırıp borsayı tepetaklak ettiği gün de kendine sitem etmiş midir?
Ya da Cumhurbaşkanı adayını belirlerken kimseye danışmadığı, CHP’nin destekleyeceğini açıkladığı Abdüllatif Şener’i aday göstermeyip ortamı gerdiği için kendini suçlamış mıdır?
Yoksa bütün bunlardan yeni “Mağduriyetler” yaratıp bir kez daha mağduru oynayarak oy avcılığı yaptığı için kendini kutluyor mudur?
Ne dersiniz!
Nasıl oluyor da oluyor
Genç Parti barajı geçemiyor belki ama yüzde 6-7’ler civarında bir oy alacak gibi görünüyor,
Genç Parti dediğin kim!
Cem Uzan ve arkadaşları,
Uzan’dan başka bilindik, vitrine çıkan ismi olmayan parti,
Oylar “Uzan”a
Peki Cem Uzan kim?
Babası ve kardeşi çeşitli mali suçlardan arandıkları için yurt dışında kaçak yaşayan, topladığı mevduatı Merkez Bankası’na bildirmeyip gizleyen, 600 milyon dolar var zannedilirken 6 milyar dolarla batan İmar Bankası’nın sahibi, evinin gizlenmiş havuzunda vergisi ödenmemiş milyonlarca dolarlık kaçak telefon kartı bulunan, Sahibi olduğu Çukurova ve Kepez elektrik şirketleriyle Akdeniz bölgesinde sanayiciyi inim inim inletmiş bir adam,
Medeni bir ülkede değil siyaset yapmak, parti liderliği yapmak, ortalıkta dolaşamayacak türden birisi,
Ama bunun kendisiyle özdeşleşmiş partisi Türkiye’de oy alıyor,
Bir oy alması bile mucizeyken o yüzbinlerce belki de milyonlarca oy alıyor,
Oy verenlerin gerekçeleri ise ilginç,
“Amerika’yı dolandırmış, Eline sağlık” diyenler de var, “İş bilen adammış” diyenler de,
“Düzgün adammış helal olsun” diyip oy veren yok,
Cem Uzan’ın partisinin barajı zorladığı bir ülkede insanın bazen canı çok sıkılıyor!
İhanet
TMSF’nin el koyup yönetimini hortumcu Dinç Bilgin’e emanet ettiği Sabah Gazetesi, ciddi ve bilinçli bir şekilde “TSK düşmanlığı” yapıyor,
Manşetinden haberine, yorumundan karikatürüne kadar sürekli olarak silahlı kuvvetleri yıpratmaya yönelik bir tavır,
Öyle ki, Talabani’nin oğlunu bile bu amaçla haber yapıyorlar,
Elbette ki, TSK’da eleştirilir, Yanlışları gösterilir,
Ancak sistematik bir şekilde TSK’yı yıpratmaya yönelik haber yapmak, bunun için özel çaba göstermek ve her şeyi TSK’ya bağlamak ne demokratlıktır, ne de liberalliktir,
Bunun adı olsa olsa hainliktir,
Neden yapıldığını üç aşağı beş yukarı tahmin edebileceğiniz bir hainlik,
Gereksiz bir tartışma
İDO’nun gemilerinde STV’nin gösterildiği söyleniyor ve bu durum eleştiriliyor,
Şimdilerde bütün televizyonlar STV, bütün medya aynı telden çalıyor, STV’nin günahı ne!
Ayrıca İDO’nun feribotlarını sıklıkla kullanıyorum,
Daha şimdiye kadar bir kez bile STV izlendiğini görmedim,
Geçen hafta 4 kez bindim, her seferinde NTV açıktı,
Hatta son bindiğimde Deniz Baykal ekrandaydı, 2 saatlik yol boyunca 2 saat Baykal’ı izledik,
Hatta yanımda oturan bir yolcu, “Yolculara CHP propagandası yapıldığını duysalar, İDO genel müdürünü işten çıkarırlar” diye takıldı,
Birileri bir yolculukta STV’ye rastladı diye koparılan kıyameti anlamak mümkün değil,
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Dolandırıldığını iddia edenler dolandırıcıyla yatakta basılmadığı zaman,
